Biden'dan Trump’a seçim hediyesi!

Biden yönetiminin son günlerinde Ukrayna'ya ATACMS (Kara Taktik Füze Sistemi) göndermesi ve bu füzelerin Rus topraklarında kullanılmasına izin vermesi, uluslararası alanda geniş yankı uyandırdı. Uzmanlar, bu kararın üç olası motivasyona dayandığını öne sürüyor. En dikkat çeken görüş, Biden yönetiminin, başkanlık görevini devrederken Donald Trump'a karmaşık bir savaş ortamı bırakma amacını güdüyor olabileceği. Bu gelişme, küresel strateji ve diplomasi üzerindeki etkileriyle dikkatle izleniyor.

Biden Yönetiminin Ukrayna'ya ATACMS Füzesi Gönderme Kararının Arkasında Yatan Motivasyonlar

ABD Başkanı Joe Biden'ın yönetiminin son günlerinde Ukrayna'ya ATACMS (Kara Taktik Füze Sistemi) göndermesi ve bu füzelerin Rusya topraklarında kullanılmasına izin vermesi, uluslararası alanda geniş yankılar uyandırdı. Uzmanlar, Biden'ın bu adımının üç ana stratejiye dayandığını öne sürüyor:

1. Trump'a Karmaşık Bir Savaş Ortamı Bırakmak: Bazı analistler, Biden'ın bu hamlesinin, Donald Trump'a başkanlık görevini devrederken karmaşık bir savaş ortamı bırakmayı amaçladığını savunuyor. Bu, Trump'ın barışçıl çözüm arayışlarını zora sokmayı ve gerilimin geri döndürülemez bir noktaya taşınmasını sağlamak amacı taşıyabilir. Bu şekilde, Biden yönetimi, savaşın çözülmesini zorlaştırmayı ve Trump'ın diplomatik çözüm önerilerine karşı bir engel oluşturmayı hedefliyor olabilir.

2. Yardımların Azalacağı Endişesiyle Zamandan Verimli Yararlanma: Biden, Ukrayna'ya yapılan yardımların gelecekte azalacağına dair bir öngörüyle, sınırlı kalan zamanı daha verimli kullanmak istemiş olabilir. Trump'ın başkanlık koltuğuna oturması halinde, tarafların barışa yaklaşması ve statükonun kabul edilmesi olasılığı doğabilir. Bu nedenle, Ukrayna'nın mevcut konumunu güçlü tutarak masaya avantajlı oturması, pazarlıklar açısından kritik öneme sahip olabilir.

3. Moral ve Motivasyon Artışı Sağlama: Ukrayna, doğu cephesinde zorlanan askerlerinin moralini yükseltmek ve onları motive etmek amacıyla, ABD'nin desteğini simgeleyen bu adımı olumlu bir gündem olarak kullanabilir. ATACMS füzelerinin gönderilmesi, Kiev'in yalnız olmadığını ve uluslararası destek almaya devam ettiğini vurgulamaktadır.

ATACMS Füzelerinin Savaş Alanındaki Etkisi

ATACMS füzelerinin Ukrayna için stratejik bir kırılma yaratıp yaratmayacağı ise daha tartışmalıdır. Füzelerin Rusya topraklarında yalnızca Kursk bölgesine kadar kullanım izni verilmiş olup, Ukrayna zaten derin Rus topraklarını başka yöntemlerle hedef alabiliyordu. Bu nedenle, füzelerin mevcut koşullarda büyük bir değişiklik yaratması beklenmemektedir. Ancak, bu füzelerin, özellikle Rus destek unsurlarının ikmal hatlarını hedef alarak Ukrayna'nın savaş kapasitesini artırabileceği de belirtilmektedir.

Rusya'nın Yeni Nükleer Doktrini ve Tepkiler

Biden'ın ATACMS hamlesinin ardından, Rusya'nın yeni nükleer doktrini de gündeme geldi. Rusya, nükleer silahları yalnızca ülkenin varoluşsal bir tehdit altında olduğunu düşündüğü durumlarda kullanacağını belirtti. ABD'nin Ukrayna'ya verdiği desteğin, Rusya için bu tür bir tehdit oluşturduğunu savunan Putin, bu tür bir durumun nükleer karşılık verilmesini gerektirebileceğini ifade etti. Bu yeni doktrin, Ukrayna'ya sağlanan desteği daha geniş bir tehdit çerçevesine yerleştiriyor ve nükleer caydırıcılığı daha esnek hale getiriyor.