Trump’ın politikaları doları zayıflatıyor: Dolar endeksi Mart 2022’den bu yana en düşük Seviyede
Trump’ın politikaları doları zayıflatıyor: Dolar endeksi Mart 2022’den bu yana en düşük Seviyede
ABD Başkanı Donald Trump’ın izlediği politikaların etkisiyle dolar değer kaybetmeye devam ediyor. Doların diğer önemli para birimleri karşısındaki performansını ölçen dolar endeksi, 97,9 seviyesine gerileyerek Mart 2022’den bu yana en düşük seviyesini gördü. Öte yandan, Avrupa para birimi karşısında da zayıflayan dolar, avro/dolar paritesinin 1,1573'e yükselmesiyle Kasım 2021’den bu yana en yüksek seviyeyi görmesine neden oldu.
Haber Giriş Tarihi: 21.04.2025 14:42
Haber Güncellenme Tarihi: 21.04.2025 14:45
Kaynak:
Haber Merkezi
hurhaber.com
ABD Başkanı Donald Trump’ın ekonomi politikaları, özellikle tarife uygulamaları ve ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı hakkındaki tartışmalı söylemleri, dolar üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor. Bu gelişmelerin etkisiyle dolar endeksi 97,9 seviyesine kadar gerileyerek Mart 2022’den bu yana en düşük seviyesini gördü.
Doların zayıflaması, avro karşısında da belirgin şekilde hissedildi. Avro/dolar paritesi 1,1573 seviyesine yükselerek Kasım 2021’den bu yana en yüksek seviyesini yakaladı. Yıl başından bu yana parite, yaklaşık %11,3 oranında değer kazandı.
Trump’ın Tarife Politikaları Güven Sarsıyor
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Başkan Trump’ın gümrük tarifeleri konusundaki agresif politikaları ve Fed Başkanı’nı görevden alma imasına varan açıklamaları, yatırımcı güvenini zedeliyor. Bu durum, ABD ekonomisine yönelik resesyon ve enflasyon endişelerini beraberinde getiriyor. Gelişmeler, doların diğer para birimleri karşısında değer kaybetmesine neden olurken, küresel piyasalarda da önemli etkiler yaratıyor.
Doların zayıflamasıyla birlikte, güvenli liman arayışında olan yatırımcıların yöneldiği altının ons fiyatı da 3.397 dolarla rekor seviyeye ulaştı. Uzmanlar, bu yükselişte hem ticaret savaşları riskinin hem de doların değer kaybının etkili olduğunu belirtiyor.
Stratejist Paksoy: “Trump ile Fed Arasındaki Gerilim Kritik”
Stratejist Cüneyt Paksoy, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, yeni yıla girerken bu denli sert bir avro/dolar yükselişinin beklenmediğini söyledi. Paksoy, dolar endeksinin 98 seviyesinin altına düşmesinin pariteyi 1,15 bandına taşıdığını ve bunun çok kısa sürede gerçekleştiğini vurguladı.
Paksoy, “Avro/dolar paritesinin yükselişindeki en büyük etken, Trump'ın tarife süreciyle başlattığı ve daha sonra farklı başlıklarla desteklediği olağan dışı döneme geçişimizdir.” dedi.
ABD Ekonomisinde İç Gerilim Artıyor
Trump’ın başlattığı tarife kriziyle bazı kazanımlar hedeflediğini belirten Paksoy, ancak gelişmelerin ABD ekonomisi lehine sonuçlar doğurmadığını ifade etti. ABD içinde de Trump’a karşı bir muhalefet oluştuğuna dikkat çeken Paksoy, birçok kurum ve bireyin Trump’ın politikalarının uzun vadede ülkeye zarar vereceğini düşündüğünü söyledi.
“Trump her ne kadar seçim zaferiyle iktidara gelmiş olsa da, kendi halkından beklediği desteği alamıyor. Politikaları ciddi tepkilere neden oldu, sadece ABD içinde değil, Japonya gibi büyük ekonomilerden de sert eleştiriler aldı.” şeklinde konuştu.
Çin'den Sert Uyarı: “ABD’ye Yanıt Vermeye Hazırız”
Paksoy, Çin'in ABD’nin baskısıyla gümrük tarifesi uygulayacak ülkelere sert karşılık vereceğine dair açıklamasının da önemli bir sinyal olduğuna işaret etti. Bu durumun süreci ABD aleyhine çevirdiğini vurgulayan Paksoy, aynı zamanda ABD’nin ciddi bir borç yükü altında olduğunu belirtti.
Paksoy, “Fed Başkanı Jerome Powell, ilk kez ABD’nin borç sorununu açık açık dile getirdi. Bu çok önemli bir gelişme. Enflasyonu yakından izlediklerini ve alınacak kararların bu doğrultuda şekilleneceğini belirtti. Ancak bir faiz indirimi sinyali vermedi. Bu da Trump ile Fed arasında yeni bir gerilim hattı oluşturdu. Bugüne kadar Fed’in bağımsızlığı ABD içinde pek tartışılmazdı, ama şimdi bu da sorgulanıyor.” dedi.
Tahviller ve Jeopolitik Riskler Doların Güvenli Liman Olma Özelliğini Zayıflatıyor
Paksoy, ABD 10 yıllık tahvillerin artık güvenli liman statüsünü kaybetmeye başladığını ve 2 yıllık tahvil ile 10 yıllık tahvil arasındaki faiz makasının hızla açıldığını da sözlerine ekledi.
Jeopolitik gelişmelerin de piyasaları etkilediğini belirten Paksoy, “Ukrayna’da henüz bir barış anlaşması sağlanamadı. Trump barış getireceğim demesine rağmen sonuç alınamadı. İran’la yapılan görüşmeler de ayrı bir stres unsuru. Bu şartlar altında doların güvenli liman olarak tercih edilmesi eskisi kadar geçerli değil.” ifadelerini kullandı.
“Avrupa İçin de Tartışmalı Bir Kazanç”
Paksoy, avro/dolar paritesindeki yükselişin Avrupa açısından olumlu olup olmadığının da tartışmaya açık bir konu olduğunu belirterek, “Bu yükseliş Avrupa ekonomisinin lehine mi, yoksa ihraç mallarının rekabet gücünü zayıflatacak mı, bunu önümüzdeki süreçte göreceğiz.” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Trump’ın politikaları doları zayıflatıyor: Dolar endeksi Mart 2022’den bu yana en düşük Seviyede
ABD Başkanı Donald Trump’ın izlediği politikaların etkisiyle dolar değer kaybetmeye devam ediyor. Doların diğer önemli para birimleri karşısındaki performansını ölçen dolar endeksi, 97,9 seviyesine gerileyerek Mart 2022’den bu yana en düşük seviyesini gördü. Öte yandan, Avrupa para birimi karşısında da zayıflayan dolar, avro/dolar paritesinin 1,1573'e yükselmesiyle Kasım 2021’den bu yana en yüksek seviyeyi görmesine neden oldu.
ABD Başkanı Donald Trump’ın ekonomi politikaları, özellikle tarife uygulamaları ve ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı hakkındaki tartışmalı söylemleri, dolar üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor. Bu gelişmelerin etkisiyle dolar endeksi 97,9 seviyesine kadar gerileyerek Mart 2022’den bu yana en düşük seviyesini gördü.
Doların zayıflaması, avro karşısında da belirgin şekilde hissedildi. Avro/dolar paritesi 1,1573 seviyesine yükselerek Kasım 2021’den bu yana en yüksek seviyesini yakaladı. Yıl başından bu yana parite, yaklaşık %11,3 oranında değer kazandı.
Trump’ın Tarife Politikaları Güven Sarsıyor
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Başkan Trump’ın gümrük tarifeleri konusundaki agresif politikaları ve Fed Başkanı’nı görevden alma imasına varan açıklamaları, yatırımcı güvenini zedeliyor. Bu durum, ABD ekonomisine yönelik resesyon ve enflasyon endişelerini beraberinde getiriyor. Gelişmeler, doların diğer para birimleri karşısında değer kaybetmesine neden olurken, küresel piyasalarda da önemli etkiler yaratıyor.
Doların zayıflamasıyla birlikte, güvenli liman arayışında olan yatırımcıların yöneldiği altının ons fiyatı da 3.397 dolarla rekor seviyeye ulaştı. Uzmanlar, bu yükselişte hem ticaret savaşları riskinin hem de doların değer kaybının etkili olduğunu belirtiyor.
Stratejist Paksoy: “Trump ile Fed Arasındaki Gerilim Kritik”
Stratejist Cüneyt Paksoy, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, yeni yıla girerken bu denli sert bir avro/dolar yükselişinin beklenmediğini söyledi. Paksoy, dolar endeksinin 98 seviyesinin altına düşmesinin pariteyi 1,15 bandına taşıdığını ve bunun çok kısa sürede gerçekleştiğini vurguladı.
Paksoy, “Avro/dolar paritesinin yükselişindeki en büyük etken, Trump'ın tarife süreciyle başlattığı ve daha sonra farklı başlıklarla desteklediği olağan dışı döneme geçişimizdir.” dedi.
ABD Ekonomisinde İç Gerilim Artıyor
Trump’ın başlattığı tarife kriziyle bazı kazanımlar hedeflediğini belirten Paksoy, ancak gelişmelerin ABD ekonomisi lehine sonuçlar doğurmadığını ifade etti. ABD içinde de Trump’a karşı bir muhalefet oluştuğuna dikkat çeken Paksoy, birçok kurum ve bireyin Trump’ın politikalarının uzun vadede ülkeye zarar vereceğini düşündüğünü söyledi.
“Trump her ne kadar seçim zaferiyle iktidara gelmiş olsa da, kendi halkından beklediği desteği alamıyor. Politikaları ciddi tepkilere neden oldu, sadece ABD içinde değil, Japonya gibi büyük ekonomilerden de sert eleştiriler aldı.” şeklinde konuştu.
Çin'den Sert Uyarı: “ABD’ye Yanıt Vermeye Hazırız”
Paksoy, Çin'in ABD’nin baskısıyla gümrük tarifesi uygulayacak ülkelere sert karşılık vereceğine dair açıklamasının da önemli bir sinyal olduğuna işaret etti. Bu durumun süreci ABD aleyhine çevirdiğini vurgulayan Paksoy, aynı zamanda ABD’nin ciddi bir borç yükü altında olduğunu belirtti.
Paksoy, “Fed Başkanı Jerome Powell, ilk kez ABD’nin borç sorununu açık açık dile getirdi. Bu çok önemli bir gelişme. Enflasyonu yakından izlediklerini ve alınacak kararların bu doğrultuda şekilleneceğini belirtti. Ancak bir faiz indirimi sinyali vermedi. Bu da Trump ile Fed arasında yeni bir gerilim hattı oluşturdu. Bugüne kadar Fed’in bağımsızlığı ABD içinde pek tartışılmazdı, ama şimdi bu da sorgulanıyor.” dedi.
Tahviller ve Jeopolitik Riskler Doların Güvenli Liman Olma Özelliğini Zayıflatıyor
Paksoy, ABD 10 yıllık tahvillerin artık güvenli liman statüsünü kaybetmeye başladığını ve 2 yıllık tahvil ile 10 yıllık tahvil arasındaki faiz makasının hızla açıldığını da sözlerine ekledi.
Jeopolitik gelişmelerin de piyasaları etkilediğini belirten Paksoy, “Ukrayna’da henüz bir barış anlaşması sağlanamadı. Trump barış getireceğim demesine rağmen sonuç alınamadı. İran’la yapılan görüşmeler de ayrı bir stres unsuru. Bu şartlar altında doların güvenli liman olarak tercih edilmesi eskisi kadar geçerli değil.” ifadelerini kullandı.
“Avrupa İçin de Tartışmalı Bir Kazanç”
Paksoy, avro/dolar paritesindeki yükselişin Avrupa açısından olumlu olup olmadığının da tartışmaya açık bir konu olduğunu belirterek, “Bu yükseliş Avrupa ekonomisinin lehine mi, yoksa ihraç mallarının rekabet gücünü zayıflatacak mı, bunu önümüzdeki süreçte göreceğiz.” dedi.
Çok Okunanlar