Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Marmara’da beklenen büyük deprem için Kumburgaz Fayı'na dikkat çekti: “Deprem değil, ihmal öldürür.”
Haber Giriş Tarihi: 27.05.2025 17:55
Haber Güncellenme Tarihi: 27.05.2025 17:58
Kaynak:
Haber Merkezi
hurhaber.com
Marmara Denizi'nde beklenen büyük depreme karşı bir kez daha uyarılarda bulunan Prof. Dr. Naci Görür, Kumburgaz Fayı’nın 7’nin üzerinde deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. “Deprem olacak mı diye sormak, yağmur yağacak mı diye sormak gibidir” diyen Görür, Türkiye’nin hâlâ yeterince hazırlıklı olmadığını söyledi.
"1999 bir milat olabilirdi"
İstanbul Rumeli Üniversitesi’nde düzenlenen "Deprem Gerçeği ve Dirençli Kentler" seminerinde konuşan Görür, 1999 Gölcük ve Düzce depremlerinin ardından yapılan bilimsel uyarıların dikkate alınmadığını hatırlattı. “1999’dan bu yana 25 yıl geçti. Eğer merkezi ve yerel yönetimler kararlılıkla hareket etseydi, bugün başka bir Türkiye’den söz ediyor olurduk” dedi.
Kumburgaz segmenti büyük tehlike taşıyor
Marmara Denizi'nde üç aktif fay segmenti bulunduğunu belirten Görür, en büyük tehlikenin Kumburgaz segmentinde olduğunu söyledi. Bu hattın 1999 depremleri sonrası ciddi stres biriktirdiğini ve artık kırılmaya hazır durumda olduğunu kaydeden Görür, “Bu segment kırıldığında 7’nin üzerinde bir deprem olacak. Bu da İstanbul ve Marmara kıyılarını doğrudan etkileyecek” açıklamasını yaptı.
Silivri zemin yapısıyla risk altında
Depremin etkisinin sadece fay hattıyla sınırlı olmadığını belirten Görür, zemin yapısının da büyük önem taşıdığını söyledi. Özellikle Silivri bölgesine dikkat çeken Görür, “Buranın zemini gevşek ve suya doygun. 1999’da Avcılar’da yaşadığımız tabloyu burada yaşamamak için yapılaşmada çok dikkatli olunmalı” dedi.
Dirençli kent sadece sağlam bina demek değil
“Dirençli kent” kavramının yanlış anlaşıldığını belirten Görür, yalnızca bina sağlamlığıyla değil, altyapıdan yönetime kadar bütüncül bir yaklaşımla hazırlanılması gerektiğini vurguladı. “Yollar, köprüler, hastaneler, okullar… Tüm kent yapısı deprem odaklı inşa edilmeli. Bu sadece mühendislik değil, aynı zamanda bir yönetim ve zihniyet meselesidir” ifadelerini kullandı.
Yerel yönetimlere çağrı: Siyasi kaygılardan uzak durun
Görür, yerel yönetimlerin deprem hazırlığında kritik rol üstlenmesi gerektiğini belirterek, “Siyasi kaygılar yerine bilim öncelenmeli. Şeffaflık ve uzun vadeli planlama şart. Halkla birlikte hareket edilmeli, çünkü dirençli kent, halkın da sürece katıldığı kenttir” dedi.
"Deprem değil, ihmal öldürür"
Depremlerin doğanın bir gerçeği olduğunu ve durdurulamayacağını vurgulayan Görür, “Deprem dünyanın nefesidir. Onu durduramayız ama onunla yaşamayı öğrenebiliriz. Eğer hazırlıklıysak, bu doğa olayını bir felakete çevirmeyiz. Ama ihmalkârsak, o zaman deprem değil, ihmal öldürür” diyerek sözlerini tamamladı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Marmara depremi kapıda: Görür’den kritik uyarı
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Marmara’da beklenen büyük deprem için Kumburgaz Fayı'na dikkat çekti: “Deprem değil, ihmal öldürür.”
Marmara Denizi'nde beklenen büyük depreme karşı bir kez daha uyarılarda bulunan Prof. Dr. Naci Görür, Kumburgaz Fayı’nın 7’nin üzerinde deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. “Deprem olacak mı diye sormak, yağmur yağacak mı diye sormak gibidir” diyen Görür, Türkiye’nin hâlâ yeterince hazırlıklı olmadığını söyledi.
"1999 bir milat olabilirdi"
İstanbul Rumeli Üniversitesi’nde düzenlenen "Deprem Gerçeği ve Dirençli Kentler" seminerinde konuşan Görür, 1999 Gölcük ve Düzce depremlerinin ardından yapılan bilimsel uyarıların dikkate alınmadığını hatırlattı. “1999’dan bu yana 25 yıl geçti. Eğer merkezi ve yerel yönetimler kararlılıkla hareket etseydi, bugün başka bir Türkiye’den söz ediyor olurduk” dedi.
Kumburgaz segmenti büyük tehlike taşıyor
Marmara Denizi'nde üç aktif fay segmenti bulunduğunu belirten Görür, en büyük tehlikenin Kumburgaz segmentinde olduğunu söyledi. Bu hattın 1999 depremleri sonrası ciddi stres biriktirdiğini ve artık kırılmaya hazır durumda olduğunu kaydeden Görür, “Bu segment kırıldığında 7’nin üzerinde bir deprem olacak. Bu da İstanbul ve Marmara kıyılarını doğrudan etkileyecek” açıklamasını yaptı.
Silivri zemin yapısıyla risk altında
Depremin etkisinin sadece fay hattıyla sınırlı olmadığını belirten Görür, zemin yapısının da büyük önem taşıdığını söyledi. Özellikle Silivri bölgesine dikkat çeken Görür, “Buranın zemini gevşek ve suya doygun. 1999’da Avcılar’da yaşadığımız tabloyu burada yaşamamak için yapılaşmada çok dikkatli olunmalı” dedi.
Dirençli kent sadece sağlam bina demek değil
“Dirençli kent” kavramının yanlış anlaşıldığını belirten Görür, yalnızca bina sağlamlığıyla değil, altyapıdan yönetime kadar bütüncül bir yaklaşımla hazırlanılması gerektiğini vurguladı. “Yollar, köprüler, hastaneler, okullar… Tüm kent yapısı deprem odaklı inşa edilmeli. Bu sadece mühendislik değil, aynı zamanda bir yönetim ve zihniyet meselesidir” ifadelerini kullandı.
Yerel yönetimlere çağrı: Siyasi kaygılardan uzak durun
Görür, yerel yönetimlerin deprem hazırlığında kritik rol üstlenmesi gerektiğini belirterek, “Siyasi kaygılar yerine bilim öncelenmeli. Şeffaflık ve uzun vadeli planlama şart. Halkla birlikte hareket edilmeli, çünkü dirençli kent, halkın da sürece katıldığı kenttir” dedi.
"Deprem değil, ihmal öldürür"
Depremlerin doğanın bir gerçeği olduğunu ve durdurulamayacağını vurgulayan Görür, “Deprem dünyanın nefesidir. Onu durduramayız ama onunla yaşamayı öğrenebiliriz. Eğer hazırlıklıysak, bu doğa olayını bir felakete çevirmeyiz. Ama ihmalkârsak, o zaman deprem değil, ihmal öldürür” diyerek sözlerini tamamladı.
Çok Okunanlar