SON DAKİKA
Hava Durumu

100 milyon lira mı aldı? Kazada ölen Murat Aci'nin eşi konuştu

Cihantimur ailesinden 100 milyon TL tazminat aldığı için davasını geri çektiği iddialarını reddeden Şükriye Aci, bu konuda bahsedilen miktarların kayınpederinin himayesinde olduğunu ve bu iddianın kimin tarafından yayıldığına dair bilgisinin olmadığını kaydetti.

Haber Giriş Tarihi: 22.05.2025 16:04
Haber Güncellenme Tarihi: 22.05.2025 16:10
Kaynak: Haber Merkezi
hurhaber.com
100 milyon lira mı aldı? Kazada ölen Murat Aci'nin eşi konuştu

Yazar Eylem Tok ve estetik uzmanı Bülent Cihantimur'un ehliyet sahibi olmayan 17 yaşındaki oğulları Timur Cihantimur'un karıştığı kaza, Türkiye gündeminde geniş yankı uyandırmaya devam ediyor.

Kazada hayatını yitiren Oğuz Murat Aci'nin eşi Şükriye Aci'nin yüksek bir tazminat alarak davasını geri çektiğine ilişkin haber kamuoyunda büyük ilgi uyandırdı.

Maktulün babası ise gelinine ağır eleştiriler getirirken, Cihantimur ailesinin Şükriye Aci ve diğer mağdurlarına 100 milyon TL tazminat ödediğine dair iddialar dillendirilmeye başlandı.

CNN Türk'e açıklamalarda bulunan Şükriye Aci, iddialarla ilgili düşüncelerini paylaştı ve süreci ayrıntılı olarak anlattı.

Eşinin ailesini ve dolayısıyla kayınpederinin arkadaşı olan davanın ilk avukatını hedef alan yaslı kadın, bu iddiaların kayınpederi tarafından yayıldığını ve kendisinin herhangi bir tazminat talebinde bulunmadığını ifade etti.

"KAYINPEDERİME İNANDIM"

Aci açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Bu iddialar eşimin ailesinden çıktı. Zira bir süre önce 100 bin TL gibi bir rakam zaten aramızda konuşulmuştu. Süreci zaten bugüne kadar kendileri yürüttü. Başlangıçta, olayın ilk anından itibaren küçük çocuğuma bakmak zorunda kaldığımdan kayınpederime güvenerek, yürütmeyi onun arkadaşının yapacağını düşünerek her işlemi ona devretmiştim.

"TAKIMDA PLANLANDIĞI GİBİ İŞLERİ YÜRÜTTÜLER"

Onlar tarafından muhatap alınmadığımı da belirtmek isterim. Hukuki süreçte altı ay boyunca bilgi verilmedi. Tamamen süreci kendi istekleri doğrultusunda yönetmek istediler, çünkü önceden hazırlanmış bir planları vardı.

"AVUKAT 55 MİLYON TL TEKLİF SUNDU"

Altı ayın ardından avukatları benimle ilk görüşmesinde 50-55 milyon TL gibi teklifler olduğunu, bu teklifleri geri çevirdiklerini, daha yüksek miktarlar talep ettiklerini iletti. Bana, 'Yeni bir teklif gelirse düşünceli olmalısın, oğlunun geleceğini gözetmek durumundasın' şeklinde ifadelerde bulundular. Evdeki görüşmemizde bunları bana anlattılar.

O dönemde avukatları Hacı Bey 50-55 milyon gibi bir miktardan bahsetti. Ertesi gün kendisine tepki vermedim çünkü olayların farklı bir yöne gittiğini hissetmeye başlamıştım. Sonrasında, kendisinin ofisine gittim.

Başka söylentiler de işittim. Bu paranın aile üyeleri arasında dağıtıldığını, benim ve çocuğumun payına düşmediğini öğrendiğimde durumu düzeltme yoluna gittim. Eşim ailesiyle karşı karşıya gelmek istemiyordum.

"PARAYI ALDIKTAN SONRA KENDİLERİYLE TARTIŞACAKLAR"

Ofislerine gittiğimde, Hacı Bey'in ortağı Burak Bey oradaydı. Benim Hacı Bey ile görüşmemde, Burak Bey benim durumdan haberdar olmadığımı fark etti.

Burak Bey benimle temasa geçerek, 'Şükriye Hanım, bazı meseleleri masaya yatırmamız gerekiyor. Sizin haberinizin olmadığını görüyorum. Ama durum böyle değil.' dedi. Süreçte, Burak Bey ile 'Bunu nasıl ele almalıyız?' diye istişare ettik. 'Bir şekilde Hacı Bey ile bu meseleyi çözüp, avukatıma olan güvenimi sağlamlaştıracağım. O benim vekilimdir ve benim bilgim dahilinde olmayan hiçbir şeye kalkışamaz.' şeklinde bir güvence vermeye çalıştık. Bu arada, Burak Bey ortağını uyarıyor, çünkü dava %90 benim ve oğlumun vakasıyla ilgili.

Eşimin ailesinin konuyla ilgili söz hakkı var, ancak bu dava bizim için büyük oranda mühim olduğundan benim katılımım olmaması Burak Bey'i de rahatsız ediyor. Çünkü üzerinde benim vekaletim bulunuyor ve ortağının yaptığı işlerden dolayı sorumluluk üstlenmek istemiyor. Bu nedenle, 'Yanlışa yönlendiriliyorsun, durumu kadına açıklamalıyız' diyor. Hacı Bey ise, 'Onların üzerinde hesap yaparım, beni ilgilendirmez. Parayı aldıktan sonra, artık kendi aralarında mı tartışırlar, nasıl bölüşeceklerse bölüşsünler' şeklinde ifadelerde bulunuyor.

"BENİM ADIMA PARA ALINACAKTI"

Bu durumu öğrenince, yeni bir avukat arayışına başladım. Bir avukat bulunca eski avukatımı görevden aldım. Çünkü benim iznim olmadan bir para alınacaktı. Bu da haliyle benim ve oğlum adına oradan buradan görüşülen bir para. Böyle olmasını istemedim ve bu yolu tercih etmedim.

"DOSYADA SADECE TEK BİR EVRAK VARDI"

Yeni bir avukat tuttum ve hiçbir zaman uzlaşmaya varmak için hareket etmedim. Avukatım görevine başladığında, bir önceki avukatın olayın başında yalnızca bir dilekçe hazırladığını öğrendim. Ancak medya organlarında uğraştıklarını iddia ediyorlardı.

"KAYINPEDERİMİN TALEP ETTİĞİ MİKTARLAR BUNLAR"

Protokol gereği detayları paylaşamam ama bahsedilen rakamlar kesinlikle korkutucu derecede yüksek. Bu paralar kayınpederimin talepleri. Hiçbir mahkeme sürecinde bu miktarlar konuşulmaz.

"YÖNETİLMEK İSTEMEDİM"

Boş bir kağıt önüme konsa bile imzalamak zorundaymışım gibi bir düşünceye kapıldım. O evde kaldığım sürece ne denirse kabul etmem gerektiği söylendi. Bu yüzden annemin yanına taşındım. O ev bana ait değil, bize oturmamız için verdikleri bir yerdi ve üzerimde bir mülkiyet hakkı yoktu. Açgözlü bir kadın olduğumdan bahsedildi. Eğer öyle olsaydım, havuzlu bir villada kalırdım. Ancak ben bağımsız olmak istedim."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.