Sudan, ülkede kıtlık olduğunu reddetti

Tarım Bakanı Büşra, Sağlık Bakanı Heysem Muhammed İbrahim, Kültür ve Enformasyon Bakanı Halid el-İaysir, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Hüseyin el-Emin ve İnsani Yardım Komiseri Selva Adem’in katılımıyla Port Sudan kentinde düzenlenen basın toplantısında konuştu.

"RAPORUN YÖNTEMLERİNE ÇEKİNCELERİMİZ VAR"

Bakan Büşra, "IPC'nin raporu hakkında ciddi çekincelerimiz var. Özellikle bilgi toplama ve analiz yöntemleri gerçekçi değil. Kullandıkları rakamlar Sudan’ın gıda güvenliği konusunda yaşadığı endişeleri tam anlamıyla yansıtmıyor." ifadelerini kullandı.

Raporda yer alan 15 eyaletin yedisinin Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatma altında olduğunu, diğer 11 eyalette ise çatışmaların sürdüğünü belirten Büşra, bu durumun saha araştırmalarını imkânsız hale getirdiğini söyledi. Sudan'ın IPC üyeliğinden çekildiğini açıklayan Büşra, raporun "gizli gündemler" doğrultusunda kullanıldığını ve ülkenin müdahale aracı haline getirilmek istendiğini ileri sürdü.

"SONUÇLAR GÜVENİLİR DEĞİL"

Toplantıda Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Hüseyin el-Emin, bakanlık tarafından hazırlanan açıklamayı okudu. Açıklamada, IPC’nin kullandığı yöntemlerin raporun sonuçlarını eksik bıraktığı ve güvenilirliğini zedelediği belirtildi. 2022’den bu yana yeni veri toplanmadığı, HDK kuşatmasındaki eyaletlerden sağlıklı bilgi alınamadığı ve raporun hükümetin resmi bilgilerini göz ardı ettiği kaydedildi.

SUDAN'IN GIDA GÜVENLİĞİ POTANSİYELİ

Sudan Tarım Bakanı Büşra, ülkenin verimli tarım arazilerine ve su kaynaklarına dikkat çekerek bu yıl 16 milyon hektar alanda mısır ve darı gibi temel mahsullerin ekildiğini ifade etti.

IPC’NİN RAPORU VE SUDAN’DAKİ DURUM

24 Aralık’ta yayınlanan IPC raporunda, Sudan’da eşi benzeri görülmemiş bir kıtlık yaşandığı ve nüfusun neredeyse yarısına denk gelen 24,6 milyon kişinin gıda güvensizliği çektiği belirtilmişti. Raporda, 15,9 milyon kişinin “kriz”, 8,1 milyon kişinin “acil durum”, 638 bin kişinin ise “felaket” durumunda olduğu ifade edilmiş, kıtlığın ana nedenleri arasında kitlesel yerinden edilme, ekonomik zorluklar ve sosyal hizmetlerin çökmesi gösterilmişti.