Akar'dan Soçi mutabakatı açıklaması: Gayet normal, planlandığı gibi gidiyor

NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nda, genel oturumların dışında aralarında ABD, Almanya, İngiltere, Fransa ve Yunanistan'la ikili görüşmeler de gerçekleştirdiğini aktardı. Akar, "Kendi tezlerimizi anlattık, onları dinledik. Bizim tavrımız çok net. Bazı muhataplarımızın aklında düşünceler farklı olarak gelişmiş. Bunların düzeltilmesi için elimizden geleni yaptık. Epey mesafe katettiğimizi düşünüyorum" diyerek konuştu.

'Türkiye NATO'nun merkezinde'

Akar, "Türkiye durduğu yerde. Biz NATO'nun merkezindeyiz" diyerek konuştu.

Akar, "İnsan haklarını ihlal etmemiz ve kimyasal silah gibi uygulamaları yapmamız söz konusu olamaz. Burada dezenformasyon var. Bu yalan haberlerin arkası boş çıktı. Bu da, iddiaların yanlış olduğunun ispatı." uyarısını yaptı. Akar, Türkiye'nin sınırlarının NATO'nun da sınırlarını ifade ettiğini belirtti "Bizim yaptığımız, kendi ülkemizi değil NATO'nun sınırlarını da korumak. Biz orada teröristleri durdurmazsak eğer yansıması çok net olarak görülür. Önlemeye çalıştığımız bu" ifadelerini kullandı.

'Gerekli katkıyı göremedik'

Akar, "2011'den beri, Suriye'de sıkıntılar başladı. Müttefiklerimizle beraber hareket etmeyi önerdik. Fakat muhataplarımızdan gerekli girişim ve katkıyı göremedik. Ülkemize, halkımıza karşı terör tehdidi var. DEAŞ, PKK/YPG'den var. Bunların önlenmesini ve bunu müttefiklerimizle beraber yapmak istiyoruz." dedi.

'Diğer ülkeler ne yapıyorsa biz fazlasını yaparız'

Akar, "Irak'ta kuzeyde teröristler PKK ismi ile geçerken, Suriye'ye geçtikleri zaman isimleri YPG oluyorlar. Dünya kamuoyunu yanlış yönlendirmek için oyun oynuyorlar. Avrupalılardan, ABD'lilerden PKK'nın YPG olduğunu söyleyen çok kişi var" diyerek konuştu.

YPG komutanı Mazlum Kobani'nin ABD tarafından davet edildiği, bununla ilgili rahatsızlıklarının ABD'li makamlara iletilmesine dair soru sorulan Akar, "Bunlar başından beri söylendi, en üst düzeyde Cumhurbaşkanımız tarafından söylendi" ifadesini kullandı.

"Operasyon sırası ve öncesinde ABD'den aldığımız bilgi, 14 hapishanede 2 bin DEAŞ'lı olduğuydu. Sayın Trump, bunu Cumhurbaşkanımıza söyledi. Her türlü mücadeleyi veririz dedik. DEAŞ ile mücadelede diğer ülkeler ne yapıyorsa fazlasını yaparız dedik. Operasyon başladı, bizim bölgemizde bir hapishane vardı. Bir an önce oraya giderek kontrol altına alınmasını istedik. Oraya gidildiğinde hapishane boştu, boşaltılmıştı. Bunlar ABD'lilerin beraber çalıştığı DEAŞ ile mücadelede beraberiz dediği YPG'liler. Bu YPG'lilerin yaptığını başkası yapsaydı, hapishaneyi boşaltsa, onları kaçırsaydı durum ne olurdu? Düşünün."