SON DAKİKA
Hava Durumu

Yerli AESA radar savunma sanayisinde dönüm noktasına imza attı

AKINCI TİHA’ya entegre edilen MURAD AESA radarının ilk uçuşu başarıyla gerçekleştirildi. Uzmanlar, AESA radar sayesinde elde edilecek yeni yeteneklere dikkat çekerken, Türkiye’nin insansız hava araçlarından hava-hava füzesi atabilme kapasitesine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtiyor.

Haber Giriş Tarihi: 03.03.2025 11:03
Haber Güncellenme Tarihi: 03.03.2025 11:07
Kaynak: Haber Merkezi
hurhaber.com
Yerli AESA radar savunma sanayisinde dönüm noktasına imza attı

Türk savunma sanayii tarihinin en önemli kilometre taşlarından biri daha geride kaldı. Baykar imzalı AKINCI TİHA, Aselsan mühendislerince geliştirilen MURAD AESA radarla ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi.

TRT Haber'in haberine göre, Bu uçuş, yalnızca yeni bir radarın insansız hava aracında test edilmesinin ötesinde, çok daha derin anlamlar taşıyor. AESA radarın ne olduğu, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen MURAD AESA radarının özellikleri ve yakın gelecekteki olası beklentiler üzerine Savunma Sanayii Uzmanı Anıl Şahin ile konuştuk.

AESA RADAR NE İŞE YARAR?

Öncelikle konuyu daha iyi anlayabilmek için AESA radarın ne olduğunu kısaca açıklayalım. AESA radar, mekanik ya da pasif elektronik taramalı radarlardan en büyük farkı, tarama için hareket etmeye gerek duymamasıdır. Savunma Sanayii Uzmanı Anıl Şahin, AESA radarın çok daha hızlı çalıştığını ve daha fazla hedefin tespit ve takibini yapabildiğini belirtiyor. Bu özellik, radarın etkinliğini önemli ölçüde artırır.

TÜRKİYE’NİN İLK AESA HAVA RADARI

AESA radarlarını öne çıkaran sadece çok sayıda hedef tespiti ve teşhisi değildir. Anıl Şahin, bu radaların ayrıca daha az arıza verdiğini ve elektronik harbe karşı çok daha dayanıklı olduğunu belirtiyor. Bu özellikler, özellikle hava-hava muharebelerinde stratejik bir güç çarpanı oluşturuyor. Şahin, eski tip radara sahip bir savaş uçağının, AESA radara sahip bir savaş uçağını düşürmesinin neredeyse imkansız olduğunu vurguluyor.

ASELSAN imzalı MURAD, Türkiye’nin ilk AESA hava radarı olma özelliği taşıyor. Hem insanlı hem de insansız hava platformlarında kullanılabilecek şekilde tasarlanmış olan radarın yer testleri başarıyla tamamlandı ve uçuşlu test aşamasına geçildi.

Uçuşlu testler sırasında radarın geliştirilmesi ve optimizasyonu hızlanacak. Nihai ürün, Türkiye’nin mevcut ve gelecekteki tüm hava platformlarının ‘gözü’ olma amacını taşıyor.

“TÜRKİYE BİR İLKE DAHA İMZA ATABİLİR”

İlk test uçuşuyla birlikte elbette elde çok fazla yeni veri oluşuyor. Bunların işlenecek, belki bazı değişiklikler yapılacak, belki kimi noktalar sil baştan inşa edilecek. Bunu kestirmek zor. Ancak işin bir tarafında BAYKAR olduğunda sürecin beklenenden çok daha hızlı ilerlediğini biliyoruz.

Bu nedenle Anıl Şahin’e ‘Şimdi ne olacak?’ diye soruyoruz… İlk etapta AESA Radar’ın kalibrasyonun gerçekleştirileceği yanıtını alıyoruz. “Yani tam anlamıyla entegrasyon sağlanacak.” diyor Şahin.

Bu esnada, küçük çaplı değişikliklerin de gerçekleşebileceğini belirtiyor. “Kısa vadede AKINCI, MURAD AESA Radarı’na ilaveten havadan havaya füze ile de uçmaya başlayacak.” bilgisini paylaşıyor. İşin bu kısmında çeşitli haberleşme testlerinin gerçekleşeceğini de ekliyor.

“Akabinde ise bir Türk SİHA’sının, milli AESA radarla tespit ettiği hava hedefine yine milli hava-hava füzesini ateşlediğini göreceğiz.” dedikten sonra şunları söylüyor:

“Bu oldukça zor bir iş… Çünkü karar verici bir F-16’daki gibi kokpitin içerisinde değil. Yerde, yer kontrol istasyonunda. SİHA ve faydalı yüklerinin hem birbiriyle hem de yerdeki kontrol istasyonu ile anlık ve kayıpsız haberleşmesi gerekiyor. Başarıldığı taktirde, bu bir ilk olacak.

Daha önce ABD böyle bir senaryo denedi. MQ-9 Reaper platformundan AIM-9 kısa menzilli hava-hava füzesi ateşledi. Ancak devamı gelmedi. Ayrıca o platformda bizdeki gibi bir AESA radar entegrasyonu da yoktu. Türkiye, bu alanda muhtemelen yine bir ilki başaracak.”

“AESA RADARLI SİHA’NIN TALİPLİSİ ÇOK OLUR”

Dünyada insansız hava araçlarının ihracatı konusunda Türkiye ve BAYKAR en ön sırada. AESA radar eklenmiş bir AKINCI için de benzer bir senaryo geçerli mi? Anıl Şahin, bunu ‘çok yüksek ihtimal’ olarak değerlendiriyor ve sözlerini şöyle tamamlıyor:

“Somut bir örnek verelim… İran, İsrail’e Kamikaze İHA’lar ile angajman gerçekleştirdiğinde ne oldu? Yerdeki hava savunma sistemleri sustu. İran’a ait Kamikaze İHA’lar, İsrail ve destekçisi ülkeler tarafından onlarca hava-hava füzesi atılarak F-35, F-15, F-16, Typhoon ve Rafale gibi insanlı savaş uçakları tarafından düşürüldü.

Savaş uçağının birim maliyeti ve saatlik masrafı insansız sistemlere göre çok yüksek. Ayrıca pilotun hayatı risk altında. Tabi bir de uçak kaybetmekle SİHA kaybetmek arasında ciddi fark var. SİHA’yı yerine hemen koyabiliyorsunuz. Son olarak, SİHA’ların havada kalış süresi de uçaklara oranla daha fazla.

Dolayısıyla Türkiye, SİHA + AESA radar + hava-hava füzesi modelini doğru bir şekilde ortaya koyarsa, bu modelin dünyanın dört bir yanından taliplisi çok olur.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.