Yapay zeka yüz analiziyle hastalık ve ölüm riskini ölçüyor
Yapay zeka yüz analiziyle hastalık ve ölüm riskini ölçüyor
Harvard’da geliştirilen FaceAge, selfie üzerinden biyolojik yaş ve sağlık risklerini analiz ediyor. Yüz tanıma teknolojisi sağlıkta yeni bir dönemin kapısını aralıyor.
Haber Giriş Tarihi: 10.08.2025 11:21
Haber Güncellenme Tarihi: 10.08.2025 11:29
Kaynak:
Haber Merkezi
hurhaber.com
Yapay zeka destekli yüz tanıma teknolojileri artık yalnızca kimlik doğrulamada değil, sağlık alanında da etkili şekilde kullanılıyor. Harvard Üniversitesi’nde geliştirilen FaceAge uygulaması, sadece bir selfie üzerinden kişinin biyolojik yaşını tahmin edebiliyor. Bu tahmin, olası hastalık riskleri ve genel sağlık durumu hakkında ipuçları vererek erken teşhis imkanını güçlendiriyor.
Biyolojik yaş analizi ile erken sinyal
FaceAge, özellikle burun-dudak çizgileri ve şakak bölgelerindeki yaşlanma belirtilerini analiz ederek biyolojik yaşı belirliyor. Harvard Tıp Fakültesi’nden Radyoloji Uzmanı Dr. Raymond Mak, uygulamanın “tıbbi anlamda gerçek bir biyobelirteç” olarak değerlendirilebileceğini belirtiyor. Business Insider muhabiri Hilary Brueck’ün yaptığı testte, uygulama biyolojik yaşını gerçek yaşından 10 yıl daha genç olarak hesapladı.
Sağlıkta yüz tanımanın diğer örnekleri
FaceAge, bu alandaki tek uygulama değil. 2014’te geliştirilen Face2Gene, genetik hastalıkların tanısında doktorlara destek sağlıyor. Avustralya merkezli PainChek ise demans hastalarının ağrı düzeyini tespit etmekte kullanılıyor. Bazı sistemler, çocuklarda travma sonrası stres bozukluğunu (PTSD) belirleyerek, onların travmatik deneyimlerini tekrar anlatmalarına gerek kalmadan müdahale imkânı sunuyor.
Uygulama yelpazesi giderek genişliyor
Yüz tanıma teknolojisi, uyuklayan sürücüleri tespit eden yazılımlardan alerji ve enfeksiyon analizi yapan sistemlere kadar geniş bir kullanım alanına yayılmış durumda. Ancak bu gelişmeler, beraberinde etik ve mahremiyet tartışmalarını da getiriyor. Uzmanlar, bu tür teknolojilerin kullanımında kişisel verilerin korunması ve şeffaflık konularının önemine dikkat çekiyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yapay zeka yüz analiziyle hastalık ve ölüm riskini ölçüyor
Harvard’da geliştirilen FaceAge, selfie üzerinden biyolojik yaş ve sağlık risklerini analiz ediyor. Yüz tanıma teknolojisi sağlıkta yeni bir dönemin kapısını aralıyor.
Yapay zeka destekli yüz tanıma teknolojileri artık yalnızca kimlik doğrulamada değil, sağlık alanında da etkili şekilde kullanılıyor. Harvard Üniversitesi’nde geliştirilen FaceAge uygulaması, sadece bir selfie üzerinden kişinin biyolojik yaşını tahmin edebiliyor. Bu tahmin, olası hastalık riskleri ve genel sağlık durumu hakkında ipuçları vererek erken teşhis imkanını güçlendiriyor.
Biyolojik yaş analizi ile erken sinyal
FaceAge, özellikle burun-dudak çizgileri ve şakak bölgelerindeki yaşlanma belirtilerini analiz ederek biyolojik yaşı belirliyor. Harvard Tıp Fakültesi’nden Radyoloji Uzmanı Dr. Raymond Mak, uygulamanın “tıbbi anlamda gerçek bir biyobelirteç” olarak değerlendirilebileceğini belirtiyor. Business Insider muhabiri Hilary Brueck’ün yaptığı testte, uygulama biyolojik yaşını gerçek yaşından 10 yıl daha genç olarak hesapladı.
Sağlıkta yüz tanımanın diğer örnekleri
FaceAge, bu alandaki tek uygulama değil. 2014’te geliştirilen Face2Gene, genetik hastalıkların tanısında doktorlara destek sağlıyor. Avustralya merkezli PainChek ise demans hastalarının ağrı düzeyini tespit etmekte kullanılıyor. Bazı sistemler, çocuklarda travma sonrası stres bozukluğunu (PTSD) belirleyerek, onların travmatik deneyimlerini tekrar anlatmalarına gerek kalmadan müdahale imkânı sunuyor.
Uygulama yelpazesi giderek genişliyor
Yüz tanıma teknolojisi, uyuklayan sürücüleri tespit eden yazılımlardan alerji ve enfeksiyon analizi yapan sistemlere kadar geniş bir kullanım alanına yayılmış durumda. Ancak bu gelişmeler, beraberinde etik ve mahremiyet tartışmalarını da getiriyor. Uzmanlar, bu tür teknolojilerin kullanımında kişisel verilerin korunması ve şeffaflık konularının önemine dikkat çekiyor.
Çok Okunanlar