SON DAKİKA
Hava Durumu

İBB yolsuzluk soruşturmasında etkin pişmanlık ifadesi: Ertan Yıldız’ın dilekçesi ne anlama geliyor?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen mali suçlar soruşturmasında tutuklanan ve kamuoyunda Ekrem İmamoğlu’nun "kasası" olarak bilinen danışmanı Ertan Yıldız, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak üzere ifade verdi. Yıldız’ın sunduğu dilekçede dikkat çeken detaylar yer alırken, Avukatı Serdar Tokdemir bu ifadeleri kamuoyuna değerlendirerek önemli açıklamalarda bulundu.

Haber Giriş Tarihi: 17.05.2025 10:42
Haber Güncellenme Tarihi: 17.05.2025 11:14
Kaynak: Haber Merkezi
hurhaber.com
İBB yolsuzluk soruşturmasında etkin pişmanlık ifadesi: Ertan Yıldız’ın dilekçesi ne anlama geliyor?

Kamuoyunda "İmamoğlu’nun kasası" olarak bilinen Ertan Yıldız’ın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen mali suçlar soruşturmasında dilekçe vererek itirafçı olduğu ortaya çıktı. Yıldız’ın ifadelerinin yalnızca ilgili ihalelerle sınırlı kalmadığı, aynı zamanda belediyeye bağlı iştiraklerin mali yapısı ve karar alma süreçlerine dair geniş çaplı bilgiler içerdiği iddia ediliyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen mali suçlar soruşturmasında tutuklanan ve Ekrem İmamoğlu’nun "kasası" olarak bilinen danışmanı Ertan Yıldız, Türk Ceza Kanunu’nun etkin pişmanlık hükümleri çerçevesinde ifade verdi. Yıldız’ın ifadesinde yer alan beyanlar, yalnızca kendi hukuki sorumluluğunu değil, aynı zamanda İBB yönetiminin yapısal işleyişine dair önemli iddiaları da içeriyor. Avukatı Serdar Tokdemir, Yıldız’ın dilekçesinin hukuki yansımalarını kamuoyuyla paylaştı.. İşte dilekçenin hukuki yansımaları:

1. ERTAN YILDIZ’IN DİLEKÇESİ HANGİ AÇIDAN HUKUKİ BİR İTİRAFTIR?

Ertan Yıldız’ın verdiği dilekçe, TCK m.221 kapsamında "etkin pişmanlık" hükümlerinden faydalanmak için yapılmış doğrudan bir itiraftır. Dilekçede, resmi ihale yetkisi olmamasına rağmen nüfuz kullanımı, telkin, ihale süreçlerine yönlendirme gibi beyanlar yer alıyor. Bu tür eylemler:

TCK m.255 (nüfuz ticareti),

TCK m.250 (yetkisiz kamu görevlisinin işlem yapması),

TCK m.220 (örgütlü suç şüphesi)

kapsamında değerlendirilme ihtimalini doğurur. Bu beyanlar aynı zamanda daha büyük bir örgütsel yapıya işaret etmektedir.

2. İMAMOĞLU’NUN DOĞRUDAN TALİMAT VERMEDİĞİ SÖYLENİYOR. BU ONU HUKUKEN SORUMLULUKTAN KURTARIR MI?

Hayır. Türk Ceza Hukuku'nda suçun oluşması için her zaman yazılı veya açık bir talimat gerekmemektedir. Yargıtay kararları, "örtülü talimat", "bilinçli körlük" ve "fiili yönlendirme" gibi olguların da sorumluluk doğurabileceğini açıkça ortaya koymaktadır.

Ertan Yıldız’ın ifadesinde adı geçen Fatih Keleş’in, İBB Başkanı adına hareket ederek ihalelere telkinde bulunduğu iddiası, dolaylı fail kavramını gündeme getirir. Bu durumda Ekrem İmamoğlu açısından:

TCK m.257 (görevi kötüye kullanma),

m.255 (nüfuz ticareti),

m.250 (ihaleye müdahale)

kapsamında dolaylı hukuki sorumluluk söz konusu olabilir.

3. İHALELERİN FEN İŞLERİ VEYA YAPIMCI DAİRELER ÜZERİNDEN DOĞRUDAN VERİLMESİ NE ANLAMA GELİR?

Bu yöntem, kamu ihale sisteminin şeffaflık ve rekabet ilkelerini bypass eden klasik bir "arka kapı ihale modeli" olarak değerlendirilir. İştirak şirketler yerine doğrudan Fen İşleri Daire Başkanlığı ya da Yapım Daireleri üzerinden ihale verilmesi:

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na aykırıdır.

Daha az denetlenen doğrudan temin ve pazarlık usullerine zemin hazırlar.

Belirli firmaların kayırılması, kamu zararı ve TCK m.235 (ihaleye fesat karıştırma) kapsamında cezai sorumluluk doğurur.

4. “BENİM YETKİM YOKTU” SAVUNMASI HUKUKEN GEÇERLİ MİDİR?

Bu savunma, fiili etki göz önüne alındığında geçerli değildir. Yargıtay içtihatlarına göre:

"Resmi yetkisi olmayan kişilerin, nüfuz, telkin ve yönlendirme ile ihalelere müdahalesi, suça iştirakten sorumluluk doğurur."
(Yargıtay 5. Ceza Dairesi, E.2017/2465, K.2018/4332)

Bu nedenle, Ertan Yıldız’ın "yetkim yoktu" savunması, suçun oluşumuna engel teşkil etmez. Danışmanlık sıfatı, fiilen yürütülen etki ve kontrol karşısında tali niteliktedir.

5. DİLEKÇEDE SIKÇA ADI GEÇEN FATİH KELEŞ’İN HUKUKİ DURUMU NEDİR?

Fatih Keleş’in, Ekrem İmamoğlu adına ihale süreçlerine müdahil olduğu iddiası, onu hem:

Aracı fail,

Suç örgütü üyesi olarak değerlendirilebilir hale getirir.

Bu kapsamda, TCK m.220 (suç işlemek amacıyla örgüt kurma veya üye olma) çerçevesinde yargılanma ihtimali doğar. İfade başka delillerle desteklenirse, örgütlü yolsuzluk kapsamında ağırlaştırılmış ceza söz konusu olur.

6. “ZARARDAKİ ŞİRKETLERİ KARA GEÇİRDİM” İFADESİ BİR SAVUNMA SAYILIR MI?

Hayır. Bu ifade, suçun oluşumunu ortadan kaldırmaz. Kamu ihalelerinde:

Yöntemin usule uygun olmaması,

Usulsüz kazanç yaratılması

durumlarında, fayda sağlansa dahi suç oluşur.
(Yargıtay 5. CD, 2021/10938 E.)

Bu beyan, daha çok hafifletici neden arayışının göstergesi olarak değerlendirilir; suçun varlığını ortadan kaldırmaz.

7. BU İFADE, EKREM İMAMOĞLU İÇİN HANGİ SİYASİ VE HUKUKİ SONUÇLARI DOĞURUR?

Hukuki Sonuçlar:

Suçun kamu görevlileri eliyle sistematik işlendiğine dair kuvvetli şüphe doğmuştur.

CMK m.100 gereği tutuklama gerekçesi oluşabilir.

CMK m.161/5 uyarınca soruşturmanın genişletilmesi gündeme gelir.

Siyasi Sonuçlar:

“Şeffaf belediyecilik” söylemi ciddi yara alır.

Kamuoyunda itibar kaybı ve güven erozyonu yaşanabilir.

Bu tür beyanlar, “partizan kadrolaşma” ve “ihale çetesi” suçlamalarını güçlendirir.

Yerel ve ulusal siyasette muhalefetin pozisyonunu zayıflatabilir.

OLUŞABİLECEK SUÇ TİPLERİ VE CEZALARI

Suç Tipi TCK Maddesi Muhtemel Ceza
İhaleye Fesat Karıştırma m.235 3 yıldan 7 yıla kadar hapis
Görevi Kötüye Kullanma m.257 1 yıldan 3 yıla kadar hapis
Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma m.220 2 yıldan 6 yıla kadar hapis
Nüfuz Ticareti m.255 2 yıldan 5 yıla kadar hapis
Zimmet / Görevi Kötüye Kullanma (örgütlü) m.247–250 5 yıldan 12 yıla kadar hapis
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.