Sosyal medya bağımlılığı: Vücudumuz ne kadar tepki veriyor?
Sosyal medya bağımlılığı: Vücudumuz ne kadar tepki veriyor?
Tipik bir yetişkin, günde yaklaşık iki saatini sosyal medyada geçiriyor. Genç kullanıcılar için bu süre, kolaylıkla beş saate kadar çıkabiliyor. Yeni yapılan bir araştırma, sosyal medya kullanırken vücudumuzun ekranda olma durumuna nasıl tepki verdiğini ortaya koyuyor.
Haber Giriş Tarihi: 06.03.2025 10:05
Haber Güncellenme Tarihi: 06.03.2025 10:07
Kaynak:
Haber Merkezi
hurhaber.com
54 genç yetişkinin, Instagram’da 15 dakika boyunca günlük yaşamlarında olduğu gibi gezinmeleri istendi.
Sciencealert'in haberine göre, Bu sırada katılımcıların göğüslerine ve parmaklarına elektrotlar takılarak kalp atışları ve terleme seviyeleri ölçüldü.
Bu fizyolojik veriler, psikologların bireylerin duygusal durumlarını analiz etmelerinde kullanabileceği işaretler sunuyor. Ayrıca, bir kontrol durumu oluşturularak katılımcıların Instagram’a girmeden önce telefonlarından bir haber makalesi okumaları sağlandı.
Araştırma, Instagram’da gezinmenin, haber okumaya göre katılımcıların kalp atışlarını belirgin şekilde yavaşlattığını, aynı zamanda terleme oranlarını artırdığını gösterdi.
Bu tür fiziksel yanıtlar, kişinin çevresindeki anlamlı veya duygusal uyarıcılara tamamen odaklandığını ve bu durumun bir tür heyecan ve derin dalma hali yarattığını gösteriyor.
"SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI" BELİRTİLERİ
Araştırmanın en ilginç bulgusu, katılımcıların Instagram’dan çıkmalarının ardından terleme seviyelerinin arttığını ve kalp atışlarının daha da hızlandığını gösterdi. Bu durum, katılımcıların sosyal medya etkileşiminden ayrıldıklarında daha fazla stres ve heyecan yaşadığını ortaya koyuyor.
Araştırmacılar, bu fiziksel tepkilerin "sosyal medya bağımlılığı" ile ilgili olabileceğini öne sürse de, bu konseptin henüz bir zihinsel sağlık bozukluğu olarak kabul edilmediğini belirtiyorlar.
Sosyal medya kullanımının, bireylerin günlük yaşamını olumsuz etkileyebileceğini ve hatta iş veya okul hayatlarında aksamalara yol açabileceğini vurguluyorlar.
Ancak, yapılan araştırmalar sosyal medyanın aslında insanın temel ihtiyaçlarını karşıladığına, özellikle de aidiyet ve beğenilme ihtiyacına hitap ettiğine dikkat çekiyor.
Bu yüzden sosyal medya "bağımlılığı" terimi kullanılırken dikkatli olunması gerektiği ifade ediliyor, zira normal bir davranışın hastalık olarak kabul edilme riski bulunuyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sosyal medya bağımlılığı: Vücudumuz ne kadar tepki veriyor?
Tipik bir yetişkin, günde yaklaşık iki saatini sosyal medyada geçiriyor. Genç kullanıcılar için bu süre, kolaylıkla beş saate kadar çıkabiliyor. Yeni yapılan bir araştırma, sosyal medya kullanırken vücudumuzun ekranda olma durumuna nasıl tepki verdiğini ortaya koyuyor.
54 genç yetişkinin, Instagram’da 15 dakika boyunca günlük yaşamlarında olduğu gibi gezinmeleri istendi.
Sciencealert'in haberine göre, Bu sırada katılımcıların göğüslerine ve parmaklarına elektrotlar takılarak kalp atışları ve terleme seviyeleri ölçüldü.
Bu fizyolojik veriler, psikologların bireylerin duygusal durumlarını analiz etmelerinde kullanabileceği işaretler sunuyor. Ayrıca, bir kontrol durumu oluşturularak katılımcıların Instagram’a girmeden önce telefonlarından bir haber makalesi okumaları sağlandı.
Araştırma, Instagram’da gezinmenin, haber okumaya göre katılımcıların kalp atışlarını belirgin şekilde yavaşlattığını, aynı zamanda terleme oranlarını artırdığını gösterdi.
Bu tür fiziksel yanıtlar, kişinin çevresindeki anlamlı veya duygusal uyarıcılara tamamen odaklandığını ve bu durumun bir tür heyecan ve derin dalma hali yarattığını gösteriyor.
"SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI" BELİRTİLERİ
Araştırmanın en ilginç bulgusu, katılımcıların Instagram’dan çıkmalarının ardından terleme seviyelerinin arttığını ve kalp atışlarının daha da hızlandığını gösterdi. Bu durum, katılımcıların sosyal medya etkileşiminden ayrıldıklarında daha fazla stres ve heyecan yaşadığını ortaya koyuyor.
Araştırmacılar, bu fiziksel tepkilerin "sosyal medya bağımlılığı" ile ilgili olabileceğini öne sürse de, bu konseptin henüz bir zihinsel sağlık bozukluğu olarak kabul edilmediğini belirtiyorlar.
Sosyal medya kullanımının, bireylerin günlük yaşamını olumsuz etkileyebileceğini ve hatta iş veya okul hayatlarında aksamalara yol açabileceğini vurguluyorlar.
Ancak, yapılan araştırmalar sosyal medyanın aslında insanın temel ihtiyaçlarını karşıladığına, özellikle de aidiyet ve beğenilme ihtiyacına hitap ettiğine dikkat çekiyor.
Bu yüzden sosyal medya "bağımlılığı" terimi kullanılırken dikkatli olunması gerektiği ifade ediliyor, zira normal bir davranışın hastalık olarak kabul edilme riski bulunuyor.
Çok Okunanlar