SON DAKİKA
Hava Durumu

Türkiye'de Güvenlik: Terörsüz Türkiye Hedefi

Yazının Giriş Tarihi: 04.02.2025 12:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.02.2025 12:06


Türkiye’nin güvenliğini 40 yıldır tehdit eden (Ankara, ABD ve AB’nin terör örgütü kabul ettiği)
Uluslararası alanda terör örgütü olarak tanınan PKK, 2015 yılının temmuz ayında iki buçuk yıllık
çatışmasızlık sürecinin sona ermesinin ardından ülkemize olan terör faaliyetlerini daha da
tırmandırmaya başladı. 2015-2017 yılları arasındaki terörize faaliyetleri Güneydoğu’daki kent
merkezleri ve akabinde yer yer Batı’daki metropollere sıçradı. 2019’dan itibaren Türkiye içindeki
çatışma yoğunluğu azalırken operasyon faaliyetleri Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’ye kaydı.
Türk Silahlı Kuvvetlerimiz PKK ile hem Türkiye içinde hem de Kuzey Irak’ta, YPG ile Kuzey Suriye’de
çatışma alanlarında bulunuldu. Güvenlik güçlerimiz 2019’dan itibaren siha’lar dahil olmak üzere PKK
ve YPG’ye karşı hava kuvvetleri üzerinden operasyonlara daha yoğunluk verdi.

2023 ortası itibariyle Temmuz 2015’den bu yana 4.786 PKK militanı öldürüldü. Ankara’daki yetkililer
tarafından 2015’den bu yana Suriye dahil 40 bine yakın PKK militanı etkisiz hale getirildiği açıklandı.
Bu durum artık şunu net bir şekilde karşımıza çıkarıyor ki Türkiye’nin bölgesindeki etkin, kararlı
mücadelesi PKK terör örgütünün hem ülke sınırlarımız içerisinde hem de yakın çoğrafyada etkinliğini
yitirdiğini gösteriyor. Bir de Türkiye’nin güvenlik doktrindeki yeni safhasında savunma sanayii
çeşitliliğinin yeri de önemli. Güvenlik güçlerimizin son zamanlardaki terörle mücadele safhasında en
büyük güç ve dayanağı silahlı insansız hava aracı (siha)’nın kullanımı gelmektedir. Bu durum
Türkiye’nin artık güvenlik konseptinde yeni bir güç alanının bölgedeki seyrini değiştirirken aynı
zamanda daha kısa sürede sonuç alma imkanını karşımıza çıkartıyor.

Türkiye’nin artık güvenlik konseptinin etkinliği ve kapasitesi gitgide yeni bir güç alanına dönüşürken
yeni bir fırsat iklimine de zemin hazırlamıştır. Bahsettiğim gibi yeni bir fırsat iklimi çözümün barış ve
kardeşlik ekseninde şekilleneceği yeni bir süreçten bahsediyorum. Bu yeni sürecin adı ‘TERÖRSÜZ
TÜRKİYE HEDEFİ’ dir.

Bu yeni sürecin en net göstergesi PKK/YPG terör örgütünün hem bölgemiz içinde hem de sınır
ötesinde gücünü ve varlığını gitgide yitirmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yakın zamanda 14 yıllık İç
savaşın ardından Suriye’nin 61 yıllık Baas rejiminin zulmünden kurtulması yeni bir özgürlük alanına
giriş yaptı. Suriye’nin yeni lideri Ahmed eş-Şara, hitabında Suriye'deki tüm silahlı grupların
feshedileceğini ve yeni kurulacak devlet kurumlarına entegre edileceklerini söyledi. Bu durum
kaçınılmaz PKK/YPG terör örgütü silahlı unsurlarının varlığının tehlikeye girdiğini de göstermektedir.
ABD başta olmak üzere bazı batılı ülkelerin yıllardır dile getirdikleri, Suriye’de YPG’nin PKK’nın uzantısı
olmadığını iddia etmeleri, Deaş ile mücadele kılıfı adı altında PKK’nın Suriye uzantısı YPG’yi
desteklemeleri hem Suriye’nin toprak bütünlüğüne zarar verdi, hem de Türkiye’nin güvenliğini tehdit
etmesine zemin hazırladı.

Suriye’de yeni yönetimin toprak bütünlüğü içinde PKK/PYD/YPG’nin bölgesinde varlığına son vermesi
de kendi geleceklerinin huzur ve güvenliği noktasında önemli bir adım olacaktır.

Türkiye’nin bu yeni fırsat penceresinde terörün hiçbir koşulda varlık göstermediği, silahın ve silahın
gölgesinde hiçbir silahlı terör unsurunun kendine yer bulmadığı yeni bir sürecin adımı olarak
‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİ’ önemli bir fırsat eşiğidir.
Bu yeni süreçte tüm etnik kimliğin bir arada kardeş içinde yaşadığı, dilinden dolayı hiçbir ayrımcılığa
fırsat vermeden, mezhebi, kökeni ve yaşam tarzından dolayı hiç kimsenin dışlanmadığı yeni bir birliğe
ve bütünlüğe eskisinden daha da güçlü bir şekilde ihtiyaç duyulduğu açık ve net ortadadır.

Güneyimiz Suriye’de 30 kilometrelik alanda yıllardır süregelen terör örgütüne zemin hazırlayan batılı
güçlerin, son zamanlarda İsrail’in Kürt kardeşlerimiz üzerinden verdikleri dezenformasyon mesajlarına
bakacak olursak, yarattıkları fitne ateşinin son bulması için bu yeni sürecin selamete ermesi çok
önemli bir yere sahiptir.

Emperyalist güçlerin kadim coğrafyamızda sergiledikleri ‘böl, parçala, yönet’ ihanet girişimlerinin
kardeşleri birbirine düşüren, huzur iklimini yok eden, bölgede kaynakları sömüren adımlarının son
bulduğu yeni bir güven ve huzur iklimine ihtiyacın belki de bu yeni bir fırsat penceresinden
geçmesiyle mümkün olacaktır.

Ne kaybedebiliriz ki;

Devletimizin bu yeni sürece attığı samimi ve iyi niyet adımın tüm kesimler tarafından iyi anlaşılması ve
güçlü bir şekilde sahiplenmesi gerekmektedir. Böyle bir adımın sağlıklı yürümesi, selamete varması
için topyekûn bir mutabakatın varlığı önemlidir.

2013’te ‘Çözüm Süreci’ adı altında ortaya konulan Milli Birlik ve Kardeşlik adımı PKK terör örgütünün
silahın gölgesinden ayrılmayarak süreci nasıl baltaladığına şahit olduk.

PKK terör örgütünün günümüzde artık esamesinin okunmadığı, sahada gücünün kırıldığı ve yeni
örgüte katılımların olmadığı yapayalnız bir alana hapsoldu. Bu durum artık onların kendilerini
lağvettiği bir sürece girmesi kaçınılmaz bir gerçektir. Son yıllarda baktığımız zaman güvenlik
güçlerimizin etkin ve kararlı mücadelesi sayesinde örgütün üst düzey yöneticilerini etkisiz hale
getirme ve aynı zamanda istihbarat birimlerimizin nokta operasyonları yaptığı çok başarılı işlere imza
attılar.

Türkiye’nin güvenliğinde bu yeni açılımın kavramsal metodolojisi ‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİ’ artık
muhataplarının bu gerçekten kaçamayacağını da en net bir biçimde özetler niteliğindedir. Bu fırsat
penceresinde PKK/YPG terör örgütünün ya kendini tasfiye ettiği bir durumla karşılaşacağız ya da
kendi sonlarının akıbetini bekleyecekler.

YA SİLİNECEKLER YA DA YOK OLACAKLAR…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.