SON DAKİKA
Hava Durumu

Suriyeliler “Suriye’de yaşamak” istiyor!

Yazının Giriş Tarihi: 22.09.2015 07:36
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.09.2015 07:36

Avrupa Birliği ülkeleri bugünlerde tam bir panik halindeler!
Avrupa ilk defa organize olmuş bir mülteci yürüyüşü ile karşı karşıya! Suriyeli mülteciler akın, akın ve organize bir şekilde Avrupa Birliği'ne ve de özellikle Almanya'ya doğru ilerliyorlar.
Bundan önceki mülteci akınlarından çok farklı Suriyelilerin Avrupa kıtasına yürüyüşü!
Türkiye şu anda elinden geleni yapıyor Suriyelileri sınırda tutabilmek ve ikna edebilmek için. Ancak bu ne kadar sürebilir. Bugün 2000 olan sayıları yarın 500.000'e ulaşırsa en başta Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları kendi asker ve polislerinin çaresiz Suriyeli mültecilere yönelik “cop” kullanmasına karşı çıkarlar!
Türkiye'de insanlar haklı olarak soruyorlar “Bizi üye bile yapmayan ve her zaman aleyhimize kararlar alan ve de PKK terörüne karşı bizi yalnız bırakan AB'nin sınırlarını biz niçin korumalıyız?” diye!
Üstelik “Türkiye daha ne yapsın?” diye soran Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları çok haklı!
Dünya genelinde sayıları 6 milyona yaklaşan Suriyeli mültecilerin yaklaşık üçte biri Türkiye'ye sığınmış durumda. Bugüne kadar Suriye ve Irak'tan kaçarak Türkiye'ye sığınan mülteciler için Türkiye'nin yaptığı harcamalar 7,6 milyar doları buldu. BM, AB ve tüm diğer ülkelerden mülteciler için Türkiye'ye bu konuda yapılan yardımların toplamı ise sadece 418 milyon dolar. Yani Türkiye 2 milyon mülteciye yönelik çabalarında yalnız bırakılmış durumda! Dünyanın süper gücü olmakla övünen ABD bile yaptığı yardımlarla Türkiye'nin gerisinde. Dördüncü yılını geride bırakan Suriye krizinde, Washington'ın Suriye yardımlarının toplamı 4 milyar doları aşmadı!
Son 5 yılda Akdeniz'de botlarının parçalanması ve batması sonucu hayatını kaybeden mülteci sayısı 5 bin 950 kişi. Bir çok AB ülkesi çaresiz mülteci sandallarından ve gemilerinden ve de Akdeniz'deki gayri insani görüntüye kayıtsız kalmayı kendilerine politika olarak benimsemişken, Türk sahil güvenlik botları Ege denizinde mültecileri hayata yeniden kazandırmak için uğraşmaktalar. Bugüne kadar toplam 53 bin 228 bin mülteci Türk sahil güvenliği tarafından kurtarıldı ve sadece maalesef 274 mültecinin hayatını kaybetmesi önlenemedi.
AB'de 160.000 mültecinin dağıtılması sorun olurken ve sadece bir kaç yüz bin Suriyeli mültecinin gelmesine karşı ırkçı eylemler, mülteci kamplarına saldırılar ve müslümanlara yönelik düşmanlıklar artarken Türkiye kamuoyunda mülteci karşıtı hiç bir eğilim de oluşmadı.
Şu anda hiçbir Avrupa ülkesi Suriyeli mültecileri almaya yanaşmazken ve mülteciler bir çok Avrupa ülkesi sınırlarında tüfek dipçikleriyle dövülürken ve göz yaşartıcı gaz bombalarıyla durdurulmaya çalışılırken ve de AB ülkelerinin tren istasyonlarında açlığa terk edilirken Türkiye “Almanya'ya gitmek istiyoruz” diyerek otobüs garlarını kamp haline çeviren mültecilere her türlü insanı yardımı yapmak için çırpınıyor. Hiç bir Türk polisi ya da askeri Suriyeli mültecilerin sadece ve sadece güvenliği için yanlarında görev yapıyor.
Peki AB ne yapıyor?
Sadece demeçler verilmekte! Üstelik bazı AB yöneticileri çok da “çirkin” ve de tüm AB değerlerini ayaklar altına alan AB adına utanç verici demeçler vermekteler.
İnsan hakları ve demokrasi alanında dünyaya örnek olma iddiasındaki koskoca Avrupa Birliği'nin önümüzdeki Çarşamba günü toplanacak olağanüstü liderler zirvesinde ele alınacak olan “hotspot çözümü”! Mültecilerin AB'ye girişinde İtalya, Yunanistan ve Macaristan'da giriş kapılarının kurularak insanların “ayıklanması” için kontrollerin yapılması önerisi ise AB adına tam bir “iflas”!. Aslında AB değerleri açısından oldukça utanç verici bir çözüm. Beğenilen ve kalifiye olan mülteciler alınacak, diğerleri kapı dışarı edilecek. Oysa en çok daha yoksul, kalifiye olmayan mültecilerin acilen sığınmaya ve korunmaya ihtiyacı var. Suriye'nin faşist diktatörünün zulmünden zor kurtulmuş mültecilerin böylesine çirkin bir tasniften geçirilmesi gerçekten utanç verici bir uygulama.
Macaristan gerçekten bir AB ülkesi mi? Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın mültecilere yönelik demeçleri insan hakları ile çelişmekte ve AB tüm bunları seyretmekte!
Tekrardan hatırlatmakta yarar var! Suriyeli mülteciler Suriye'yi terk etmek istemiyor. Ne AB ülkelerinde ne de Almanya'da yaşamak diye bir planları vardı. İçinde bulundukları zor koşullar onlara başka bir alternatif bırakmıyor!
AB ne zamanki Türkiye'nin “gelin Suriye'nin kuzeyini tampon bölge ilan edelim ve mülteci kamplarını oraya kuralım” önerisini destekler işte o zaman Suriyeli mülteciler için bir perspektif doğar! Çünkü o zaman AB'nin artık faşist diktatör Esed'e karşı adım atacağına inanırlar ve Suriye'nin kuzeyinde diktatör Esed'in terk edeceği ülkelerine, kentlerine, kasabalarına ya da köylerine bir an önce dönmek umuduyla yaşarlar.
İşte AB'nin acilen kavraması gereken gerçek bu! Suriyeli mültecilerin de tek isteği bu!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.