SON DAKİKA
Hava Durumu

İstikrar için tekrar seçim!

Yazının Giriş Tarihi: 27.08.2015 07:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.08.2015 07:31

Geçtiğimiz Pazartesi sabahı “Deutschlandfunk” ile gerçekleştirdiğim bir röportaj sırasında cevaplandırdığım sorular aslında şu anda hem AB nezdinde hem de Almanya özelinde neredeyse her gün cevaplandırmak zorunda kaldığım sorulardı.

Avrupa kamuoyu sürekli yanlış bilgilendirildiğinden büyük bir olasılıkla 1Kasım 2015 tarihinde gerçekleştirilecek olan Tekrar Seçim konusunda da aynı PKK terör örgütü hakkında olduğu gibi gerçek dışı “iddialara” inanmakta.

Örneğin Almanya'da yıllar önce “tamamen ortadan kaldırılan” terör örgütü RAF (Kızıl Ordu Fraksiyonu/Rote Arme Fraktion) söz konusu olduğunda hiç bir gazeteci “Alman RAF” demezken nedense “Kürt PKK” demeye ve “terör örgütü” ya da “terörist” tanımlamalarını da söylememeye özen göstermekteler. Oysa PKK terör örgütü Almanya'yı sarsan ve hiç bir Almanın unutamadığı ve de affedemediği terör örgütü RAF'den çok daha fazla tehlikeli ve kanlı bir örgüt. PKK Terörü nedeniyle Türkiye'de onbinlerce insan öldü. En başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AK Parti terörün sona ermesi için her düzeyde diyaloğu başlattı ve en az üç yıl boyunca terör nedeniyle kimse yaşamını yitirmedi. Ancak PKK terör örgütü bu üç yılı silahları bırakmak ve barışı desteklemek için değil tam tersine savaşı yeniden başlatmak amacıyla hazırlanmak için istismar etti. Ardından da kanlı terör eylemlerini başlattı.

Avrupalı ve de özellikle Alman politikacıların ya da gazetecilerin bir türlü göremedikleri ya da görmedikleri ve tekrar, tekrar “yanlış” bir şekilde dile getirdikleri “PKK terör örgütü” gerçeği ile karşı karşıya kalan Türkiye'nin bu terör örgütünü tamamen yok etmek dışında bir alternatifi yok!

İşte bu nedenle de Türkiye'nin “hükümetsiz” kalması düşünülemez!

7 Haziran 2015 tarihinde gerçekleşen Genel Seçim sonucu Türkiye'yi “hükümet kurulması imkansız” bir konuma getirdi.
Şu anda öyle Avrupa'nın çeşitli başkentlerinde ve de özellikle Berlin'de ve de medyada iddia edildiği gibi “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın istediği hükümet kurulsun” diye seçim yapılmayacak Türkiye'de. Bu ve benzeri çirkin iddiaları yayan avrupalı medya organları ya da politikacılar ya kesinlikle art niyetli ya da Türkiye hakkında “bilgisiz” hatta “cahil” konumdalar!

Sık, sık iddia edilenin tersine AK Parti, CHP'ye bir “reform koalisyonu” önerdi. CHP ise sadece hiç iktidar olamadığı onlarca yıl sonra bazı yöneticilerinin bakan olup “nemalanacağı” ve partilileri bakanlıklara “yerleştirmeyi” hedefleyen geçmişte Türkiye'ye çok zarar veren bir koalisyon modeli istedi. AK Parti açısından ülkenin acil ihtiyacı olan reformların yapılmadığı bir koalisyon hükümetinin anlamı yoktu. CHP örneğin “gelin seçim kanunun düşürüp, barajı aşağıya çekelim” ya da “gelin Anayasa Reformu yapalım” önerilerini red etti. Oysa Türkiye'nin hiç seçim kazanamamış CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinde tekrardan başkan olmasını ve çevresindeki artık yaşlandıkları için bakan olmak için “yanıp tutuşan” yöneticilerinin sadece bu nedenle makamlarda oturacağı bir koalisyon macerası “lüksü” yok. AB nezdinde CHP başka “palavralar” anlatsa da AK Parti - CHP Koalisyon Hükümeti'nin kurulamamaYasının ardındaki gerçek bu.

Aynı şekilde AK Parti, MHP'ye de birlikte ya bir “seçim hükümeti koalisyonu” ya da “dört yıllık bir koalisyon modeli” önermesine rağmen MHP bu teklifleri görüşmeksizin olumsuz cevap verdi.

Yani AK Parti ile kurulabilecek koalisyon hükümeti modelleri konusunda AK Parti üzerine düşeni yaptı.

AK Partisiz bir koalisyon hükümeti ise kurulma şansına sahip değildi. CHP, MHP ve HDP'nin ortak bir koalisyon modelinde uzlaşmaları imkansızdı. Terör örgütü PKK'yı destekleyen HDP ile her düzeyde işbirliğini red eden MHP bunu daha 7 Haziran 2015 Genel Seçimi akşamı duyurmaya başlamıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile sorunlu yurtdışındaki mihrakların (Avrupa'dan İsrail'e kadar) tüm çabalarına rağmen ona ve hatta AK Parti'ye karşı bir koalisyon hükümeti kurmayı başaramadı Türkiye'deki “ortakları (partnerleri)”.
İşte bu nedenle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan anayasal sorumluluğu gereği “tekrar seçim” kararı aldı! Çünkü Türkiye'nin başka bir alternatifi yok.

Hem IS hem PKK terörü ile kıyasıya bir mücadele içinde olan ülkenin “hükümetsiz kalma” lüksü olamazdı. Tarafsız bir seçim hükümeti ile bir an önce seçimleri gerçekleştirip seçmene karar verme şansı sunulması tek yol. Türkiye'nin seçmenleri 7 Haziran 2015 sonrası “kimlerin koalisyon hükümeti çabalarını baltaladığını”, özellikle MHP ve Başkanı Devlet Bahçeli'nin terör konusunda “sadece konuştuklarını” ama “sorumluluklarını” yerine getiremediklerini gördü. Daha da acısı seçmenler belki de “kalıcı bir barışa katkı olsun diye seçtikleri” HDP'nin tüm seçim propagandasının “koca bir yalan” olduğunu ve bu partinin aslında terör örgütü PKK'nın savaş stratejisinin taktiksel bir parçası olduğunu yaşamak zorunda kaldılar. PKK'nın kanlı terör eylemleri ve buna destek veren HDP milletvekilleri onlara “ödünç” oy veren seçmenler için büyük bir hayal kırıklığı oldu!
13 yıllık her iktidar partisine yönelik olduğu gibi son seçimde evde kalıp sandığa gitmeyen ya da şu veya bu nedenden dolayı partisini cezalandırmak amacıyla başka bir iddiasız partiye oy veren AK Parti seçmenleri de çoktan pişman! Türkiye'nin hem ekonomik hem de bir çok başka alanda yitirdiği vakte sebeb olduklarının farkındalar.

Bu nedenle tüm kamuoyu yoklamalarında halk “tekrar seçim” talep etmekte.

Bu nedenle Avrupa'da “seçimlere karşı oluşturulmaya çalışılan” kamuoyu ve algı operasyonları Türkiye gerçeğine hiç uymamaktalar!

Teröre karşı mücadele edenler ve PKK terör örgütünün baskısına maruz kalan bölgelerde yaşayan ve terörün çilesini çekenler en başta olmak üzere “hükümetsizliğin” 13 yıldır başarılı bir şekilde yürütülen ekonomik sisteme de zararı olduğunu her geçen gün daha fazla farkeden işçiler, memurlar, çiftçiler, esnaflar, tüccarlar, iş dünyası ve diğer tüm çalışanlar bir an önce seçimin tekrar edilmesini ve seçimin ardından Türkiye'nin projelerini gerçekleştirmeye devam edecek hükümetin kurulmasını arzu etmekteler.

Bir yıl önce 10 Ağustos 2014 tarihinde seçmenin yüzde 52'sinin oyunu alarak Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan'da sorumluluğu gereği halkının “tekrar seçim” taleplerini ve Türkiye'nin acil ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak en doğru kararı verdi!

Avrupalı dostlarımız ve sırt çantalı “turist” elemanları Türkiye'de sadece “marjinal” gruplar, “gezici çapulcular”, Türkiye'nin bir çok köşesine gidemeyen ve Türkiye'ye yabancı CHP'liler, terör örgütü destekçisi HDP'liler ve terörist PKK'lılar ile konuşmak yerine sokaktaki insanlarımızla ve özellikle esnaflarla konuşsalar Türkiye'yi biraz olsun anlamaya başlarlardı.

Eğer gerçekten Türkiye dostu iseler bunu yaparlar diye umuyorum.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.