DAESH ile YPG/PYD arasında fark yok: ikisi de terör örgütü
Avrupa'da özellikle Avrupa Birliği'nde bazıları ya çok saf ve cahil oldukları için gerçeği göremediklerinden ve bazıları ise had safhada art niyetli oldukları için gerçekleri çarpıttıklarından terör örgütlerini ve teröristleri desteklemeye devam etseler de biz bıkmadan usanmadan bu gerçeği dile getirmeye devam edeceğiz.
YPG/PYD terör örgütü günümüzde DAESH'ten daha büyük bir tehdittir. Çünkü DAESH neredeyse yok olmak üzere. Buna karşın son kalan DAESH mensubu teröristleri de aralarına alan YPG/PYD ve PKK terör örgütleri hala varlıklarını sürdürmekte ve insanlık için büyük bir tehlike ve tehdit olmaya devam etmekteler. Hem de bazı NATO ülkeleri tarafından kendilerine “yardım” adı altından verilen ölüm saçan silahlarla!
Suriye'de masum insanları artık DAESH değil YPG/PYD terör örgütü katletmekte.
Irak'ta masum insanları artık DAESH değil PKK terör örgütü katletmekte.
Türkiye'de masum insanların can ve mal güvenliğini PKK ve YPG/PYD terör örgütleri tehdit etmekte. Türkiye'nin Suriye sınırındaki yerleşim bölgeleri YPG/PYD terör örgütü saldırlarına hedef olmakta. Bu terörist caniler askeri hedeflere değil kasaba ve köylere füze saldırıları yaparak masum insanların ölümüne neden olmaktalar. Son saldırılarından birinde evinde uyumakta olan 16 yaşında bir genç kızı katlettiler.
Soruyorum! Alman Federal Meclisi Bundestag'ta boyunlarına YPG/PYD'nin paçavralarını dolayarak Türkiye'yi protesto edenler bir AfD'li vekilin de mecliste dile getirdiği gibi “bir terör örgütüne destek verdiklerinin” farkında değiller mi? Boyunlarına doladıkları o terör örgütü paçavralarında masum sivillerin kanı var! Suriye'de sivilleri katleden bir terör örgütünün paçavralarını boyunlarına dolayarak protesto eylemi yaptığını sanan milletvekilleri hiç mi vicdan azabı çekmiyorlar? Almanya'da Sol Parti artık bizi hiç şaşırtmıyor. AfD'nin bile gerçekleri görebildiği bir dönemde Sol Parti'nin PKK ve YPG/PYD'ye bakan gözlerinin kapalı olduğunu anladık. Ancak Yeşiller üyesi milletvekillerinin böyle bir eyleme destek vermesi en başta Yeşiller Partisi'nin temel prensipleri ile çelişmekte.
“Savaşa karşıyım” diyerek Türkiye'ye silah satışına karşı çıkan Yeşil milletvekillerini anlayabilirim. Ancak “savaşa karşıyım” diyerek kanlı bir terör örgütüne destek veren Yeşiller üyesi milletvekilleri ya “ne yaptıklarını bilmeyecek kadar şaşırmış” durumdalar ya da artık Yeşiller ile hiç bir ilişkileri kalmamış başka ideolojilere hizmet eder olmuşlar.
Hele Viyana'da YPG/PYD terör örgütü destekçilerine katedralde eylem izni veren papaz “ne yaptığını biliyor mu?”. Kanlı bir terör örgütünün paçavrasını katedraline astıran papaz ve kilise yöneticileri tüm dini değerleri ayaklar altına aldıklarını fark edemiyorlar mı?
Bu ve benzeri örnekleri büyük bir şaşkınlıkla izlemekteyim. Türkiye'ye karşı olunabilinir. Ama sırf Türkiye'ye karşı olmak amacıyla kanlı bir terör örgütünü desteklemek ne derece etik bir davranıştır?
Eminim Avrupa ve özellikle AB kamuoyu sonunda kandırıldığını fark edecek. DAESH'ten haklı olarak korkarken DAESH'ten daha da tehlikeli olan PKK ve YPG/PYD'yi “kucaklarına oturtan” politikacılardan da gün gelecek hesap soracak. Aynı Kıbrıs adasında geçmişte olduğu gibi “fareleri yesin diye İngilizler tarafından bol sayıda getirilen yılanlar” bugün başa bela olduğu gibi Avrupa'nın başına da PKK/PYD/YPG yılanı büyük bir bela olacak.
Bu hafta Avrupa Parlamentosu'da Türkiye'nin topyekün teröre karşı savaşının bir parçası olan Afrin'deki “zeytin dalı harekatını” ele alacak. Korkarım AP milletvekilleri de bu konuya gerçekçi yaklaşmayacaklar. Şimdiden konuşulacakları tahmin edebiliyorum. Ancak hata da ısrar etmenin hiç bir yararı yok. Gerçek apaçık ortada. AP Türkiye raportörü Kati Piri için PKK ve YPG/PYD bir tehdit olmayabilir. Ancak Avrupa için bu terör örgütleri DAESH'ten daha büyük bir tehdit olmaya adaylar.
Sadece 80 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil aynı zamanda Suriye'de ve Irak'ta yaşamakta olan insanlar bu gerçeği çok iyi bildiklerinden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin'de yürütmekte olduğu terör örgütleri PKK, YPG/PYD ve DAESH'e karşı “zeytin dalı operasyonunu” sonuna kadar desteklemekteler. Çünkü Türkiye'nin, Suriye'nin ve Irak'ın insanları PKK, YPG/PYD ve DAESH terör örgütleri arasında hiç bir fark olmadığını acılar yaşayarak gördüler ve iyi biliyorlar.
Berlin'de Bundestag'ta ya da bu hafta Strazburg'ta Avrupa Parlamentosu'nda ya saf ya da art niyetli olarak “nutuk çekenler” bilmelilerki onları Türkiye'de, Suriye'de ya da Irak'ta artık ciddiye alan yok!
Ve Bundestag'ta terör örgütü paçavralarını boyunlarına dolayanlar ya da kiliselerine terör örgütü paçavraları astıranlar bilmelilerki YPG/PYD teröristlerinin katlettiği insanların anaları “sizleri” hiç bir zaman affetmeyecekler. Bunu ancak vicdanı olan anlar!
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ozan Ceyhun
DAESH ile YPG/PYD arasında fark yok
DAESH ile YPG/PYD arasında fark yok: ikisi de terör örgütü
Avrupa'da özellikle Avrupa Birliği'nde bazıları ya çok saf ve cahil oldukları için gerçeği göremediklerinden ve bazıları ise had safhada art niyetli oldukları için gerçekleri çarpıttıklarından terör örgütlerini ve teröristleri desteklemeye devam etseler de biz bıkmadan usanmadan bu gerçeği dile getirmeye devam edeceğiz.
YPG/PYD terör örgütü günümüzde DAESH'ten daha büyük bir tehdittir. Çünkü DAESH neredeyse yok olmak üzere. Buna karşın son kalan DAESH mensubu teröristleri de aralarına alan YPG/PYD ve PKK terör örgütleri hala varlıklarını sürdürmekte ve insanlık için büyük bir tehlike ve tehdit olmaya devam etmekteler. Hem de bazı NATO ülkeleri tarafından kendilerine “yardım” adı altından verilen ölüm saçan silahlarla!
Suriye'de masum insanları artık DAESH değil YPG/PYD terör örgütü katletmekte.
Irak'ta masum insanları artık DAESH değil PKK terör örgütü katletmekte.
Türkiye'de masum insanların can ve mal güvenliğini PKK ve YPG/PYD terör örgütleri tehdit etmekte. Türkiye'nin Suriye sınırındaki yerleşim bölgeleri YPG/PYD terör örgütü saldırlarına hedef olmakta. Bu terörist caniler askeri hedeflere değil kasaba ve köylere füze saldırıları yaparak masum insanların ölümüne neden olmaktalar. Son saldırılarından birinde evinde uyumakta olan 16 yaşında bir genç kızı katlettiler.
Soruyorum! Alman Federal Meclisi Bundestag'ta boyunlarına YPG/PYD'nin paçavralarını dolayarak Türkiye'yi protesto edenler bir AfD'li vekilin de mecliste dile getirdiği gibi “bir terör örgütüne destek verdiklerinin” farkında değiller mi? Boyunlarına doladıkları o terör örgütü paçavralarında masum sivillerin kanı var! Suriye'de sivilleri katleden bir terör örgütünün paçavralarını boyunlarına dolayarak protesto eylemi yaptığını sanan milletvekilleri hiç mi vicdan azabı çekmiyorlar? Almanya'da Sol Parti artık bizi hiç şaşırtmıyor. AfD'nin bile gerçekleri görebildiği bir dönemde Sol Parti'nin PKK ve YPG/PYD'ye bakan gözlerinin kapalı olduğunu anladık. Ancak Yeşiller üyesi milletvekillerinin böyle bir eyleme destek vermesi en başta Yeşiller Partisi'nin temel prensipleri ile çelişmekte.
“Savaşa karşıyım” diyerek Türkiye'ye silah satışına karşı çıkan Yeşil milletvekillerini anlayabilirim. Ancak “savaşa karşıyım” diyerek kanlı bir terör örgütüne destek veren Yeşiller üyesi milletvekilleri ya “ne yaptıklarını bilmeyecek kadar şaşırmış” durumdalar ya da artık Yeşiller ile hiç bir ilişkileri kalmamış başka ideolojilere hizmet eder olmuşlar.
Hele Viyana'da YPG/PYD terör örgütü destekçilerine katedralde eylem izni veren papaz “ne yaptığını biliyor mu?”. Kanlı bir terör örgütünün paçavrasını katedraline astıran papaz ve kilise yöneticileri tüm dini değerleri ayaklar altına aldıklarını fark edemiyorlar mı?
Bu ve benzeri örnekleri büyük bir şaşkınlıkla izlemekteyim. Türkiye'ye karşı olunabilinir. Ama sırf Türkiye'ye karşı olmak amacıyla kanlı bir terör örgütünü desteklemek ne derece etik bir davranıştır?
Eminim Avrupa ve özellikle AB kamuoyu sonunda kandırıldığını fark edecek. DAESH'ten haklı olarak korkarken DAESH'ten daha da tehlikeli olan PKK ve YPG/PYD'yi “kucaklarına oturtan” politikacılardan da gün gelecek hesap soracak. Aynı Kıbrıs adasında geçmişte olduğu gibi “fareleri yesin diye İngilizler tarafından bol sayıda getirilen yılanlar” bugün başa bela olduğu gibi Avrupa'nın başına da PKK/PYD/YPG yılanı büyük bir bela olacak.
Bu hafta Avrupa Parlamentosu'da Türkiye'nin topyekün teröre karşı savaşının bir parçası olan Afrin'deki “zeytin dalı harekatını” ele alacak. Korkarım AP milletvekilleri de bu konuya gerçekçi yaklaşmayacaklar. Şimdiden konuşulacakları tahmin edebiliyorum. Ancak hata da ısrar etmenin hiç bir yararı yok. Gerçek apaçık ortada. AP Türkiye raportörü Kati Piri için PKK ve YPG/PYD bir tehdit olmayabilir. Ancak Avrupa için bu terör örgütleri DAESH'ten daha büyük bir tehdit olmaya adaylar.
Sadece 80 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil aynı zamanda Suriye'de ve Irak'ta yaşamakta olan insanlar bu gerçeği çok iyi bildiklerinden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin'de yürütmekte olduğu terör örgütleri PKK, YPG/PYD ve DAESH'e karşı “zeytin dalı operasyonunu” sonuna kadar desteklemekteler. Çünkü Türkiye'nin, Suriye'nin ve Irak'ın insanları PKK, YPG/PYD ve DAESH terör örgütleri arasında hiç bir fark olmadığını acılar yaşayarak gördüler ve iyi biliyorlar.
Berlin'de Bundestag'ta ya da bu hafta Strazburg'ta Avrupa Parlamentosu'nda ya saf ya da art niyetli olarak “nutuk çekenler” bilmelilerki onları Türkiye'de, Suriye'de ya da Irak'ta artık ciddiye alan yok!
Ve Bundestag'ta terör örgütü paçavralarını boyunlarına dolayanlar ya da kiliselerine terör örgütü paçavraları astıranlar bilmelilerki YPG/PYD teröristlerinin katlettiği insanların anaları “sizleri” hiç bir zaman affetmeyecekler. Bunu ancak vicdanı olan anlar!