Eveti okuyalım hayırı okuyalım laflarından gına geldi artık seçmen ne gibi bir mesaj vermiş , hele o mühür felsefesi üzerine yoğunlaşanlar ontolojik olarak tahlil yapanlar yok mu , yorulduk artık, bu süreçte Kılıçdaroğlu ' na güldük bazen kendimizi tutamayıp ağladık, geçti bitti, şimdi asıl dava , asıl mücadele nefsimizle kendimizle... Halimizi düzeltmezsek şükredenlerden olmazsak hafazanAllah ikram edilen pek çok kazanım geri alınırsa pusudaki oligarklar tarafından? Hani şu "Ülkeyi size ve RTE 'ye bırakmayacağız." diyen... Ne yaparız o zaman ?Misal... Çarşafla açıköğretim sınavına giren bacım... Oy kullanmak şirk diyorsa gitmiyorsa referandumda sandığa, tedricen gelen bu kazanımlara şükürsüzlük yapıyorsa diş bileyenleri göremediğinden... Bilemediğinden onların tahammülsüzlük sınırlarını, belki de yaşı itibari ile... 28 Şubat' ta bırakın kamusal alan - hizmet alan / veren muhabbetini Pamukkale' de bir otele almamışlardı bizi, haşemalı kabul edemiyoruz demişti adam... Hayret etmiştim, gururum kırılmıştı... Parasını ödeyeceğim hizmeti neden alamıyorum diye... Oysa Budist ya da Ateist turistlerin kamusal alanlarının huzurunu haşemamla bozmaya benim ne hakkım vardı ki kendi ülkemde? Kurtuluş Savaşı' ndaki mücadele bunun için mi verildi diye düşünürken yolda, iki damla yaş akmıştı yanaklarıma... Herkes kıl payı elde edilen kazanımlara şükretmeli ve mücadeleye devam etmeli artık... Yeni "Kızıl Elma" lar lazım bize artık... Yeterli göremeyiz bu halimizi... Uhulet ve suhuletle yalnız...Uhulet ve suhuleti kaybediyoruz bazen kabul... Tamam, Akdeniz toplumuyuz çoğu zaman kaybediyoruz... 1 Mayıs ' ta herhangi bir gerginlik olur mu, 19 Mayıs'ta insandan kule yapamayan ergenler isyan bayrağını açar mı, peki ya Kabotaj bayramı dost ve komşu ülkelerle aramızı açar mi ? Ne sorunsallar... Halbuki tek ihtiyacımız: Birazcık uhulet ve suhulet... Sanat , belki spor... Bir kitap ve biraz kahve.... Haydi şimdi... Nüket Belsan Taşören
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nüket Belsan Taşören
Uhulet VE Suhuletle
Eveti okuyalım hayırı okuyalım laflarından gına geldi artık seçmen ne gibi bir mesaj vermiş , hele o mühür felsefesi üzerine yoğunlaşanlar ontolojik olarak tahlil yapanlar yok mu , yorulduk artık, bu süreçte Kılıçdaroğlu ' na güldük bazen kendimizi tutamayıp ağladık, geçti bitti, şimdi asıl dava , asıl mücadele nefsimizle kendimizle...
Halimizi düzeltmezsek şükredenlerden olmazsak hafazanAllah ikram edilen pek çok kazanım geri alınırsa pusudaki oligarklar tarafından? Hani şu "Ülkeyi size ve RTE 'ye bırakmayacağız." diyen... Ne yaparız o zaman ?Misal... Çarşafla açıköğretim sınavına giren bacım... Oy kullanmak şirk diyorsa gitmiyorsa referandumda sandığa, tedricen gelen bu kazanımlara şükürsüzlük yapıyorsa diş bileyenleri göremediğinden... Bilemediğinden onların tahammülsüzlük sınırlarını, belki de yaşı itibari ile... 28 Şubat' ta bırakın kamusal alan - hizmet alan / veren muhabbetini Pamukkale' de bir otele almamışlardı bizi, haşemalı kabul edemiyoruz demişti adam... Hayret etmiştim, gururum kırılmıştı... Parasını ödeyeceğim hizmeti neden alamıyorum diye... Oysa Budist ya da Ateist turistlerin kamusal alanlarının huzurunu haşemamla bozmaya benim ne hakkım vardı ki kendi ülkemde? Kurtuluş Savaşı' ndaki mücadele bunun için mi verildi diye düşünürken yolda, iki damla yaş akmıştı yanaklarıma...
Herkes kıl payı elde edilen kazanımlara şükretmeli ve mücadeleye devam etmeli artık... Yeni "Kızıl Elma" lar lazım bize artık... Yeterli göremeyiz bu halimizi...
Uhulet ve suhuletle yalnız...Uhulet ve suhuleti kaybediyoruz bazen kabul... Tamam, Akdeniz toplumuyuz çoğu zaman kaybediyoruz... 1 Mayıs ' ta herhangi bir gerginlik olur mu, 19 Mayıs'ta insandan kule yapamayan ergenler isyan bayrağını açar mı, peki ya Kabotaj bayramı dost ve komşu ülkelerle aramızı açar mi ? Ne sorunsallar... Halbuki tek ihtiyacımız: Birazcık uhulet ve suhulet...
Sanat , belki spor... Bir kitap ve biraz kahve....
Haydi şimdi...
Nüket Belsan Taşören