SON DAKİKA
Hava Durumu

Suriyeli ile suriyesiz arasında bir hasbıhâl

Yazının Giriş Tarihi: 14.03.2020 20:22
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.03.2020 20:22

Suriyeli : Aslında sahip olduğunu sandığın şeylerin esiri olmadan vazgeçince kendi iradenle vazgeçince biraz daha büyüyorsun sanki...Fakat zorla ellerini kanata kanata söküp alıyorlarsa her şeyini en ufacık bir hatırana kadar... Hiç de ihtiyaçları olmayan her şeyini...Minik minik sızım sızım kanıyorsun her daim bilmeden... Gülerken, parlak çiçekli bir entari giyerken, çokça uzaktaki muğlak bir manzaraya dalıp giderken bile...

Suriyesiz : Bertold ' dan yanıltmasız tiyatro da rahatsız eder beni gereksiz natüralizm de...Keşke dünya , çayı çorbayı tatile gidip nargile içmeyi hak edenlere ait olsa...Sadece çamurlu bir çift ayakkabı bile rahatsız eder beni , herkes kendi çamuruna bulansın ; bu , bizim çamurumuz hem... Sağ ve sol kulağım; biri temiz bir İstanbul Türkçesine, diğeri London ' un ta içinden aksansız bir İngilizceye ayrılmıştır, ne diyorsun anlamıyorum bile...

Suriyeli: Yolda yürürken çelme takıp düşürdüler beni...Hani İngiltere ' de Ramanujan ' a da yapmışlardı aynısını, biz savaşıyoruz sen de gidip savaşsana pis Hintli diye...
Bazıları daha kirli, görmüyor musunuz sanki ? Tüm paramı aldı bir insan kaçakçısı,pis pis sırıtıyordu yüzüme... Çakma can yeleği içinde can verdi anacığım, yüzme bilmezdi ki o... Son bakışı durur o maviliklerde... Mülteci ağlar mı hiç? Gözyaşı kalmış mıdır yahud ? Donar mı bakışları tir tir titreyen bir bebeğin yüzünde ?

Suriyesiz : Hiç ağladığımı bilmem ben... Hedonizme ters bu bi kere...Gülmeyi severim ben ; kıkır kıkır , hakır hakır ,kah kah , kih kih gülerim ahvalime... Ağlayamam işte, dokunaklı hikayelere kapalıdır kulaklarım ve kalbim...Hem gülmek de sadece bunu hak eden seçkinlere ait zümresel bir ayrıcalık olarak kalmalı, yersiz yurtsuz bir garip kulaklarımı tırmalayarak gülmemeli ; bu , yasalarla da yasaklanmalı...

Suriyeli: Kaybedecek bir şeyim kalmayıncaya kadar kaybettim, görmüyor musun? Rabbim ahiretimizi hayırlı eylesin... Bu tesellilere sığınan yüreğim pır pır, maddeden geçmiş benliğim , pir ü pak yürüyorum, baksana !

Suriyesiz : Kahve makinem , filtre kahvem , tv koltuğum , laptobum vazgeçilmez kırmızı çizgimdir... Duş jelim de illaha çikolatalı olmalı, çilekliden fazla hazzetmiyorum ne yalan söyleyeyim? Hem krem peynir olmasa çocuklar sofraya oturmaz, biliyor musun ? Hem de müdavimi olduğum cafede yerim mimlidir benim... Dünya yansa da gelir oraya oturur dünyanın ucundaki her tür felaket için bazen de sebepsiz hükümete en ağır mülaaneleri ederim...Bunu zevk de alarak ama daha çok vatandaşlıksal görevim olarak addederim kendi kendime... Çünkü yapabileceğim her tür negatif algı, milleti galeyana getirme , anarşik kaos , devrimsel dalgalanmalara gebedir, bilirim, kendi burjuvatik konforumda...

Suriyeli: Durgunsam sessizsem içim tekin mi ola ? Ben istemedim vatanımdan geçmeyi...
Minik tarlamdan yorgun eve dönüşümü bekleyen anam, yavrularım...Nerdeler şimdi? Ben nerdeyim ? Sırma gibiydi kızımın saçları, anam beyaz sabunla yıkar örerdi, koklamaya doyamazdı anası...

Suriyesiz : Sarı saçlı çocuklar saçını pahalı şampuanlarla yıkar, satanizmin alıp satıldığı bizim tvlerde... Çocuklar, hem onbinlercesi kaybolur , bazısı pizza olur , bazısı organ bankasına malzeme , bizim ellerde... Beyaz sabun temizler mi bilmem...
Bir koku var ki buralarda...

Biraz baksam ah görsem!

Nüket Belsan Taşören

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.