"Ben bir zaman kaybıyım, beni boşver hocam!
Düşlerimden geçenleri kitaplarda bulamıycam...
Hangi deniz nereye dökülüyor bana ne!
Ben içimde boğulurken..."
Diyor Feridun Düzağaç... Gençlerin dilinden tabi...
Eğitim sistemimizin özeti mi bu mısralar?
İlim ilim bilmek, ilim kendin bilmekti hani ? Napıyoruz kendilerini okumak/ okutmak adına bu çocuklara ebeveyn olarak eğitimci olarak ?
Bu çocuklar boğuluyoruz imdat diyorlar biz hâlâ failatün failün dağlar denize paralel cosinüs tanjant falan derken... Bir yerlerde büyük bir şeyler eksik, puzzle tamamlanmıyor, tek kanatlı kuş havalanmıyor nafile... Sadece maddi yönü yok ki insanın, ruhu maneviyatla beslemeli... Nakıs seküler sistemin orası burası yamalı... Orijinal bir sistem, Selçuklu'dan Osmanlı'dan ashab-ı suffadan mülhem... Neden olmasın?
Battal Gazi'yi okuturum ben olsam bir dönem... Ana babaya kalkan el taş olur mitolojisi eşliğinde... Pegasus Siren Promete çok mu rasyonalist sanki ? Maksat edebi ahlak... Silâhı olmayana silahla karşılık verilmez namerdliktir düsturunu işler, bunu enine boyuna ele alırdım...
Dede Korkut' tan Deli Dumrul'u okuturdum aile birliği eşler arası fedakarlık adına... Hemen vaz geçmek olur mu birbirinden, dağılmış bir yuvanın kime ne faydası var diye... Ya da Basat' ın Tepegöz 'u öldürmesi hikayesi var ya hani... Peri kızı, çobanın tacizine uğrayınca obaya musallat olan tek gözlü canavarı... Ne sembolik ! Birine haksız yere elini uzatırsan ahı tutar gökleri... Ve ah okları yakalar bazen onları düzeltmeyen toplumun tamamını bile...
Bataklığı kurutalım gelin sokakta yaşayanlar için proje geliştirelim derdim öğrencilere...Diğergamlığa Giriş dersinde... Yoksa kapıyı kapatmak fayda etmez... Toplum evimizdir bizim....Yaramaz çocuğu dışlarsan daha da haşinleşir sadece... Onu da şefkatle saralım hep birlikte diye...
Bu hayali derslerdeki "Silâhı olmayana el uzatma ilkesi" ABD' ye Ortadoğu'da Afganistan'da dünyanın her yerinde veya kendi topraklarında Kızılderililere yaptıklarına ibret olur mu ?
Vazgeçerler mi çocuklarımıza araba çalıp cinayet işleyip sabaha kadar dumura uğramış şekilde eğlenecekleri(!) onları hipnotize eden bilgisayar oyunları satmaktan ?
Bilmem...
Yoksa Antik çağdaki gibi mi demokrasi? Trump' un tanımlarına da uyan... Zengin olmalı beyaz olmalı erkek olmalı ha bir de Amerikalı (!) olmalı dünya nimetlerinden yararlanabilmek için...
Öyle mi ?
Bilmiyorum... Bilmiyorum ki... Düşünmeye Çalışmaya Giriş dersim biraz zayıftı benim... Hocam !
Hadi biraz da felsefe! Nedir insan? Kimdir ? Nesneler dünyasına rast gele fırlatılmış mıdır yoksa manalı bir bütün müdür?
Şarkı fonda, ilham fısıldıyor bana...
"Kendimi kendimden çıkartsam sıfır kalmaz...
Bu matematik bizi kandırıyor hocam....
Elde var sorular... Gözyaşları... Boş umutlar...
Hesaplar tutmaz...
Tutmaz hocam!"
Belki de...
Rıfat Ilgaz demiş ya...
"Yırt otuzunda aldığın o diplomayı alfabelik çocuk ol..." diye...
Biz eğitimciler baştan okumayı öğrenelim artık gençleri... Merhem olmak için açık yaralarına...
Nazire olsun diye sitemli boş ders şarkılarına...
Nüket Belsan Taşören