Çocuğu futbol antrenmanına bıraktım da kenarda onları izlerken tombiş ve çok tatlı, 3 yaşlarında erkek bir çocuk eline bir şey olmuş; eli acımış onu göstertip anlatırken : -Ah canım benim, demiş bulundum...

-Ben senin canın değilim, annemin canıyım, dedi birdenbire kendime geldim... Çoğu zaman kendini bilmez haddimiz, ne çok sınır aşıyor; hak ihlâli yapıyor değil mi ?

Canım olmayanlarımıza canım diyor gücümüzü üzüyoruz boş yere... ( Gücünü üzme! : Safranboluca bir deyimdir ki kayınvalidem sıkça kullanır, mantıklı bence ! )

Sanat , ney içindir sahi tartışmaları arasında gücümü üzerken (!) kafamın içindeki gündem de aşağı yukarı böyle sayın seyirciler!

Dünyada

"Sanat sanat içindir"

ve

"Sanat toplum içindir"

Gibi iki ana akım varken Cumhuriyet ' imizin ilk yıllarında 3. Bir fraksiyon :

"Sanat , fayda içindir" söz konusu olmuş efendime söyleyeyim aydın - halk , öğretmen- imam , çoban- laikçi çatışmaları gibi sorunsallarda taraf olmuş da yazarlarımız, karanlığa bir mum da ışıtmışlar eksik olmasınlar... ( Bakınız başka yazılarım) Resmî ideolojinin faydasına kalem oynatan toplum mühendislerimiz(!) halkı aydınlık yönünde dönüştürmek dizayn etmek üzere kalemşörlük yapmışlar canhıraş bir şekilde yıllar yılı...

Peki ya şimdilerde pop - art ' ı cart ' ı curt ' u?

Şimdilerde san' at ne içün deyü sual eyleyecek olursanız erenler ?

San ' at ' ın S ' si var mı acaba piyasada ? Galiz argoyu pijamalı ya da anadan üryan sanatçılarımız çığırınıyor kulaklara zarar bir halde yahud dumanlı suratlar dumanlı kafalarla dumanlı klipler arasında yitip gidiyor 3 dakika sanat işitmeye hasret musiki anlayışımız...

Güncel popüler hafif laubali olmakla itham edilen Bizim Nedim bile der ki :

"Güllü dibâ giydin ammâ korkarım âzâr eder/ Nâzeninim sâye-i hâr-ı gül-i dibâ seni"

Sevdiğine sevgilisi değil sevdiği nüans burada işte Nedim der ki:

Gül desenli elbise giymişsin nazeninim ( ki nazenin ' in günümüzdeki karşılığı vara yoğa abi yauw deyip sövmeyen cins - i latif diyerekten tercüme edebiliriz sanırsam ) Elbisendeki desendeki gülün dikeninin gölgesi korkarım ki seni azar eder yani incitir... Azar da korkarım ki yeni nesil için zorbalamak ve antifeministik bir davranış olarak açıklanabilir ki nerden bakarsanız bakın tutarsızlık...

Gelelim günümüzde karikatür sanat mıdır düşünce özgürlüğü müdür nedir tartışmalarına...

Malum

Karikatürist kendisini şu sözlerle savunmuş tabiki kitle beni yanlış anladı orda gayet barışçıl bir mesaj vermiştim bombaları atanlar bu ismi taşıyan kişilerdi vs. vs. vs.

Tabiki aydın sanatçılarımıza göre dünyada tüm melanetlerin kaynağı din / dinler... Musevilik ve Müslümanlık diye kavramlar olmasaydı orada kimse kimseye (!) bomba neyim atmayacaktı... Örtünme/ giyinme olmasaydı tecavüzler olmayacaktı, oysa her zaman görülen baldır bacağın kıymetini yitirmesi ve arayış ve bilcümle sapkınlık ve adalar dolusu çoluk çocuğa ilişme hep bu açık saçık seküler nizamın bir yansıması değil miydi ? Filistin ' e atılan bombalar yalnızca dinden sebep değil gözünü hırs ve iktidar bürümüş güçlünün zayıfı ezmesi sayılamaz mıydı? Komün hayatında sosyal sınıfsız epeşit dünyada güçlü ve zayıf olmayacak mıydı?.Yahud zayıfın nefes almasına müsaade edilecek miydi? Bakınız güçlü zayıfı yesin nevindeki kutsal dogmalarına bu solakların... Dinlere sosyal düzende hiçbir anlam yüklemeyenler, güçlerin çatışmasını ve silah tüccarlarının doymak bilmez nefislerini de görmezden geliyor işte...

Hem zaten öğretmen- imam / çoban- laikçi çatışmasının hep sağında kalan bizler yani göbeğini kaşıyan imam ve çobanlar sanattan edebiyattan siyasetten ne anlayabiliriz ki ?

Sedefli kalemler der ki öküz saraya çıkar her yer ahır olur , onu demek istemedim açıklamasında...

Diktatörü boğarlar der başörtü gönüllü polisi , diktatör derken o kadar da diktatör demek istemedim savunmasında...

Karikatürist der Şehitler Köprüsü'ne kerizler köprüsü, en sevmediğim yengem yazmış kafasında...

Biz zaten ne anlarız ki nâdân ile sohbet zordur bilene derler... Anadolu irfanı ile yarışma haddine düşmüş bre gâfiller!

Oysa :

Biz sizin Barbie filminde de Squid Game ' de de her komedi her dramada her çizgi filmde içine yerleştirdiğiniz o 3. tür gökkuşaklarını da ailesiz sevgisiz hürmetsiz kaos dolu toplumun yıkıcılığında devrim özleminizi de yanlış anlayacak kadar cahiliz , napalım ?

Halbuki sanata da edebiyata da siyasete de gücünü yoran nice yürekler bilirim Erdem Bayezid 'den mülhem...

Sanatı sözü hâli güzel olan...

Kızdı mı cehennem...

Sevdi mi cennet...

İşte buralarda sanat onlara emanet...