SON DAKİKA
Hava Durumu

Pasif intihar yaşamak

Yazının Giriş Tarihi: 22.05.2017 08:38
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.05.2017 08:38

Az az ölüyoruz her gün, hani Maksut Koto demiş ya :
"Kalmak en yavaşı gitmenin" diye...
Buralardayız lakin... Gidiyoruz Veysel gibi gündüz gece...
Ziya Gökalp' in intihar girişiminden hatıra, başındaki kurşun gibi aklımızda ölüm...
Ya da Nevzat Çelik gibi :
Yaşamak ağrısı asılmış ya boynumuza...
İşte öyle bir şey, tezatlarla gidip geliyoruz... Hep hatırlanmak, var olmak isterken silinmek gitmek istiyor ağrıyan acıyan yanlarımız da birazcık dinlenmek için belki de... Üstad :
"Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber... Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?" demiş ya... Farklı bir tat bulanlar da olmuş ölümde, ölümün felsefesini yapıp durmuşlar tarih boyunca... Bir de ilk ötenazide Ebu Cehil' in adı geçiyor, ölmek istemiş acılarından kurtulmak (!) için... Batıda sık sık örneğini görüyoruz ya artık...
İntihar, edebiyatta mistik temalardan biri... Çok ilgi çekmiş metafizik konulardan... Tahayyül edilen, üzerine çok kalem oynatılan... Pek çok dram ve trajedide aşıkları bekleyen sondur hem de...
"Senin kaşınla gözün arasında savaş vardı...
Arada ben öldürüldüm, bu nasıl işti?" diyen
Ali Şeriati apansız geliveren bir ölümü anlatmış işte... Pervaneyi yakan ateş, yok oluşu aynı zamanda bambaşka bir var oluşu müjdeler aslında... Mevlana' daki Şeb -i Arus gibi düğün bayram kimine ölüm....
Tanrıcılık oynayan ateistler ve istediğim zaman imzalarım ölüm fermanımı diye kafa tutanlar var ya İlahi iradeye, onlar da ayrı bir ironi... Yok olduğunu iddia ettikleri güç ile restleşmek... Sırf meraktan ya da kimi akıl hastalıklarından ölümü seçenler de var tabi...
Sonuçta unutulmak istemez hiçbir insan; ya isminin verilmesini ister torununa ya da bir çeşme yaptırır ismini yazar üstüne veya birazcık süslü bir mezar... Kalıcı bir iz bırakmak ister insan sonsuzlukta... Ebedî hayata aday adayı ruhumuz var ya hep ondan işte yok oluşlara tepkimiz...

"Bir gün gelir de unuturmuş insan...
En sevdiği hatıraları bile...
Bari sen her gece yorgun sesiyle...
Saat 12' yi vurduğu zaman...
Beni beni unutma beni beni unutma..." Şarkısı fonda... İnsana çok dokunan unutulmaya dair... Herkes unutunca dağılmış toz olmuş kemiklerimizi toplayıp tekrar diriltecek olanın vefasına imanımız var bizim...Ne güzel teselli... Teselliden nasibi azsa...
Problemleri boğar bazı insanları çıkmazlarda bir yerlerde yardım çığlığıdır intihar... Kimisi dikkat çekmek ister sadece... Amacı ölmek falan değildir show yapar bazen...
Tolstoy'un Anna Karenina' sı ya da Aşk-ı Memnu'daki Bihter gibi kendi cezasını kendi kesme çabası olma olasılığı da var tabi kimi intiharların...
Pasif içiciler var ya biz de gece gündüz hayat yolculuğunda pupa yelken giderken biliyoruz akıbeti, öleceğini bilerek yaşayan tek canlı, insanoğlu...
Hayırlısını dileyelim o zaman hayatın da ölümün de... Pasif intiharların gölgesinde yaşamak ağrısı asılmışken boynumuza...
Nüket Belsan Taşören

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.