Doğal gaz...
Astarı yüzünden pahalıya gelirmiş...
Bugünden yarına inançları yok , güya fütüistler arasında kaldım, hafakanlar arasında uyandım...
Ondandır bugün bu akortsuz feryâdım...
Onlarca absürtlüğün arasında kaldım...
Tv ' ye sosyal medyaya hayata baktım şaşakaldım...
Gündem bu kadar yoğunken...
Dertler derya olmuşken...
Ya sıradan insanın gündelik dertlerini saatlerce tartışan tv programları?
Ama Hatca , gelinimin yengesi evet o Hatca , o gün bulaşıkları yıkamamıştı , üstelik çok da bir bulaşık yoktu inanın, 2 çay bardağı üç de yemek tabağı, çukur tabak hani , mor çiçekli olanı, evet , o arada dedem içeri girmesin mi ? Ve akabinde Seda Sayan, kardeşi yaşındaki insana:
Dur , teyze ! Lafa karışma da ! Sana söz hakkı vermedim şu anda !
Ya da Esra Erol , çıkarıp ailecek linç ederek insanları, ahlak bekçiliği yapar ya güya...
Ya ifşa ederek onlarca insanı ne yapmayı amaçlamaktadır ? Onlar da sorgusuz hesap verirler ya ona , valla kötü bi niyetim yoktu aslında çocuklarımı bırakıp başka kocaya kaçarken...
Der ya , akıllara zarar Oğuz Atay postmodernizmi gibi sürreal ve delirtici bi tablodur aslında...
Deliliğin her rengini göre göre kanıksarız en sonunda... Sanat dünyası bile dalga geçer yurdum insanıyla , hani biz marjinaldik diye , sütçü bakkalla , bakkal fırıncıyla gelin görümce hepsiyle birden kaçmış deyu...
Hem...
O teyze de yaw o kadar botoksu bağa da botoxlayın görelim bakalım kim teyze de dememektedir ya hani...

Yolda belde her gördüğü nesneye durmaksızın küfreden gençler ve çocuklar da cabası...
Hani Aziz Nesin hikâyesi gibi "Bu e...oğlue... de kimden öğreniyor küfretmeyi ? " gibi tencere de dibi de kara galiba...

Sosyal medyada kerâmeti kendinden menkul tiplerin çektiği canlı videolar... Bakan falan çıkıp özür diliyor artık, ne günlere kaldık yani pes !
Bakanın ağız hakimiyetini çoktan kaybetmiş meczupların ayıbını örtmeden gayrı işi kalmadı mı ki ? Üzülüyorum...

Her türlü enerji üretimine eline bi kaz alıp karşı çıkanların elektrik faturamı da ödemiyorum çıkışları öte yanda...Anarşik eğilim sempatizanları bu vandalların , kuzu kuzu devletten binlerce liralık mayışları $$$$ çekerken hepimiz Deniz Gezmiş' iz diyesileri de gelmiyor ya , tamamen duygusal bakıyorlar olaya...

Fıkra gibi aslında...
Ama komik değil işte...
Hani bazı Nasreddin Hoca fıkraları da komik değildir, acı acı düşündürür sadece....
Geçen dersimde de anlattım...
Nasreddin Hoca ' ya birisi bir tokat vurur ve şiddet yanlısı olmayan Hoca, direkt kadıya başvurur ya hani...
Kadı da bir akçe para cezasına hükmeder... Adam , para yanımda yok bi koşu gidip alayım deyince Hoca , benim o kadar vaktim yok beklemeye diyip kadıya tokadı yapıştırır ve ekler siz adam gelince ondan bir akçeyi alırsınız artık...
İşte böyle geçen Adalet Bakanı da dedi ya 45 yerinden eski / eski/ eski eşini bıçaklamış da denetimli serbestlik ile salıverilmiş adam diye duyduğumuz olaylar canımızı yakıyor diye...
Ya kızı ya kardeşi olsa o hâkimin o mazlumlar, bir akçe karşılığı mıdır acaba?
Tokadı yiyince kadı , empati yapar mı acaba ? Attığımız taş nerde ürküttğümüz kurbağa nerde diye?

Nüket Belsan Taşören