"Perde arkasından haber...

Güzel olmasa ölür müydü Peygamber" şiarı ile Necip Fazılvâri değil...

"Şeb- i Arus" diyen Celâleddin gibi de değil...

"Ölüm " e de farklı anlamlar yüklüyor günümüz filozofları şu insanı candan eden yarı filozofları diyorum yalnız...

Kimi kelebek olur yakana konaram ha diyor kimi kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini diyerek daha işin magazinsel boyutunu aşamamış , Tahtalıköy dinlenme tesisleri konforunda hayâl ediyor olacakları...

Hem...

Kozmetik estetik botoks kendi kendini dondurma (!) sektörlerinin alıp başını gittiği İremistik bir çağdayız , herkesin kulakları ile oynayıp klonlayıp bir şeyleri dünyanın hem mavi hem kırmızı kablosunu kesip pek de küçük olmayan kıyamete doğru gidiyoruz tuhaf alametlere binip binip...

Sonra intiharlar var... Allayıp pullayıp normalleştirmek ne kötü , sıkça söz etmek de belki...

Fakat yeri geldi iki kelâm edelim müsaade olursa...

Sebepler... Olgusal ya da pratik olarak bakarsak göz dağı verme show yapma istediği olunca vazgeçme gibi ilk aşamayı atlatanlar hayatî tehlikesiz farklı bir mücadeleye girişiyor da...

Şımarıkça bir kafa tutma , kararı ben istediğimde sadece ben verdim gördün mü diyen soğukkanlı ontolojik problemleri çözerken kibir bataklığına düşen tipolojik intiharlar da var bu anlamda...

Ayrıca...

Akıl hastalıkları , alkolizm vs.

Hem akıl hastalıkları kadınlarda daha yaygınken intihar oranları erkeklere göre düşükmüş... Bunu okuduğumda ah dedim kafayı yiyor hatunlar ama çoluk çocuğu kime bıraksın, hem makinede çamaşırlar ocakta yemek var... Kolay mı öyle ?

Hem yaşama sevinci bambaşka bir şey , içten gelen bir motivasyon, onu kaybetmemek çok önemli...

Borçla açlıkla çaresizlikle ilgili olsa Afrika ' da bir tane insan kalmazdı herhalde...

Problemlerle başa çıkma sorun çözme dinamiklerimiz dinamitlenmiş işte birkaç noktada...

Kolaya hazıra hep pışpışlanmaya alışan yönümüz var , insanız çünkü...

Ters tepmesi muhtemel 80 li 90 lı yıllar geyiği yapmayacağım tabiki de dilimin ucuna da gelmiyor değil...

Ama herkes kendi algısına bir sahip çıksın lütfen... Her dakika reklamlar form vermesin düşünce sistemimize... Simitçi, sen evlenirkene tek taş takmak zorunda değilsin oğlum desin çıkıp birileri , birileri konfeksiyon işçisi genç kıza balayında Hawai ' ye gitmezse Instagram ' a story atmazsa da ölmeyeceğini izah etsin meselâ... Üniversite öğrencilerine doktorun çocuğu da işçinin çocuğu da aynı marka kot pantolunu alıp giymese de vize final başarısının etkilenmeyeceğini ikna yoluyla şaapmalı ne bilim ?

İnsan , her zaman her şeye sahip olamaz , herkes tek tip giyinip tek tip tatile gidip tek tip evlenmek zorunda değildir , gibi dersler okutulmalı belki de okullarda...

İhtiyaçlarımızı belirlerken gerçekçi olmak , çoluk çocuğumuzu bu minvalde yetiştirmek boynumuzun borcu herhalde ki aksi durumda ne büyük fecaatler yaşanıyor...

Allah , evlerden ırak eylesin...

Allah , en çok bana olmak üzere hepimize iz'an nasip eylesin...

Âmin...

Nüket Belsan Taşören