Edebiyat gizli bir şey değildir Üstad !

Oysa gipgizli bir sonbahar büyütüyorum bahçemde, sana inat gitmeler için ufak ufak...

Oysa hep bahar görünür dallarımda...

Oysa dört mevsimi anlarım da !

Anlatamam nafile...

Edebiyat gizli bir şey değildir işte, alenidir dümdük...

Edebiyat bele bi söz düellosu , çekince vurmak , edebiyat biraz İsmet Özelcilik oynamaktır arka mahlede...

Edebiyat , o herkesten gizlediğin gizli bohçayı açmaktır ansızın bir yerlerde birilerine...

Yanlış anladılar yine, yanlış yerde ağladılar diye hayıflanmaktır içten içe...

Edebiyat , ilkokulda duyduğun türküde kanatır gönlünde bi yeri öğretmeninin sazından...Annenin sesinden bi melodide gizlidir deli gibi özlemler... Edebiyat , annesi ölmüş çocuğun babaannesinden dinlediği uyduruk masallardır... Sır Kapısı yokken daha Sır Kapısı gibi işte... Dedikoducu Kızın Başına Gelenler yahud Yalancılık ve Hırsızlık üzerine ibretlik hikayeler gibi gibi...

Edebiyat , sözün gücüdür ya hu ! Gözünün feri sönmüş öğrenciye dayan umut et, ümitsizlik Şeytan ' dandır demektir...

Edebiyat , yalandır en afillisinden... Afyondur tabi hem de... Yoksa dünya denilen ayrılıklar yolculuğuna nasıl katlanır ki insan ? Geçince bir şeyin kalmayacak korkma, diyen bir arkadaştır edebiyat... Güldürürken ağlatır aynı zamanda...

"Üzerime yüreğimden başka muska" mısraını işitince kavun taşıyan kamyonların karşısında kalakalmış Asya gibi şaşalamaktır edebiyat...

Edebiyat gizli bir şey değildir Üstad ! Gipgizli sonbaharım açık eder bir Eylül vakti kendini... Hüzün ressamı sarı bir tablo çiziktirir yüreğe boylu boyunca... Ufak ufak inadına gitmeler peyda olur kış bahçelerine doğru... Döngüde değişmeyen değişimlerin girdabı ve laf u güzaflar sarar dört bir yanımı...

Edebiyat , gerçek hayatta ne işimize yarayacak diyen öğrenci gibi teneffüs ziline odaklı ürkek dakikalarım...

Edebiyat gizli değildir, aşina bir sırrın peşinde güzel çok güzel rüyalar görmektir...