Böyledir her gün, dünden farklıdır değişir gelişir yenilenir insan...
Bendeniz de havanın bu hafta serin gitmesini gözden kaçırmayarak Semiramis Pekkan gibi zabah yürüyüşüne çıkmıştım... Hani o sabahları çok tatlı minnoş bir köpeği var ya onu gezdirmek suretiyle çıkıyorum diyordu... Oysa benim kedim vardı ve bambaşka bir motivasyon bulmalıydım ve evet bulmuştum: Evin 100 m. kadar aşağısında güzel poğaçalar simitler börekler ve trileçeler satan bir fırın vardı... Evet kahvaltı yapmadan hem de aç karnına oraya gidecek aynı Semiramis Pekkan gibi yürüyüşlük sağlıklı fitnesslik yapacaktım... Telefonuma baktım hava 25 derece zemin düz koşulara ve dahi Karaköy poğaçası almaya müsaitti...
Gittim evet niye gittim bunu sorgularken 100 m .lik yol bu, kolay diil bitmek bilmiyordu kan ter içinde kalmıştım ama yine de beynim tefekkür etmekten bir an bile geri kalmıyordu...
Diyordum içimden kendime:
Arkadaşım, kadın şarkıcının yüzüne bakmak sesini dinlemek haramdır diye paylaşım yaparken en sevdikleri dansözü çığlıklar içinde izleyen koca kalabalıklar kimlerdi acaba ? Nerden çıkmıştı hangi toplum mühendisliği örneği olabilirdi sen yürürken şu kadına mı baktın demeyen gayretsiz cins - i latifler ? Nasıl bir salikle insan eşi sevgilisi yavuklusu yahud gönül verdiği biriyle bir cinsin(!) çiftleşme öncesi belgeselvari şempanze dansını izlemeye gider de hatun san ' at olarak halka mabadını arz- ı endam ederken yupppi heyya hooop diye sürüler halinde alkış tutarlardı?.. Bu kadar genişlik nerde vardı? Bilmiyorum eski aşıklar Dîvan Edebiyatı'ndan biliriz kaşın gözün boyun posun derlerdi ya bu yeni model aşıklar da epey şeydi düpedüz şeydi yani bilemiyorum...
Hem zaten insan çok garip bir varlık değil miydi ? Hem ana bacı küfür kafirden yakınır sosyal medyada... Hem bu yeni platformda farklı ses yok yaw olmaz ki derdi... Oysa gündemi, temiz haberi takip etmek için kimsenin doğmamış çocuğuna sövmek gerekmezdi...
Değil mi ya ? Yine haklıydım...
Amma çay robotu ketılımda organik hakiki Rize çayım demlenmiş olmalıydı...
Ha gayret eve varmalı balkonda yahud klimanın karşında kendi nefsimden gayrı herkes ve her şeyi kınamalı ve katmerli açmamın tadını çıkarmalıydım...
Nüket Belsan Taşören
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nüket Belsan Taşören
Dünden farklı
Böyledir her gün, dünden farklıdır değişir gelişir yenilenir insan...
Bendeniz de havanın bu hafta serin gitmesini gözden kaçırmayarak Semiramis Pekkan gibi zabah yürüyüşüne çıkmıştım... Hani o sabahları çok tatlı minnoş bir köpeği var ya onu gezdirmek suretiyle çıkıyorum diyordu... Oysa benim kedim vardı ve bambaşka bir motivasyon bulmalıydım ve evet bulmuştum: Evin 100 m. kadar aşağısında güzel poğaçalar simitler börekler ve trileçeler satan bir fırın vardı... Evet kahvaltı yapmadan hem de aç karnına oraya gidecek aynı Semiramis Pekkan gibi yürüyüşlük sağlıklı fitnesslik yapacaktım... Telefonuma baktım hava 25 derece zemin düz koşulara ve dahi Karaköy poğaçası almaya müsaitti...
Gittim evet niye gittim bunu sorgularken 100 m .lik yol bu, kolay diil bitmek bilmiyordu kan ter içinde kalmıştım ama yine de beynim tefekkür etmekten bir an bile geri kalmıyordu...
Diyordum içimden kendime:
Arkadaşım, kadın şarkıcının yüzüne bakmak sesini dinlemek haramdır diye paylaşım yaparken en sevdikleri dansözü çığlıklar içinde izleyen koca kalabalıklar kimlerdi acaba ? Nerden çıkmıştı hangi toplum mühendisliği örneği olabilirdi sen yürürken şu kadına mı baktın demeyen gayretsiz cins - i latifler ? Nasıl bir salikle insan eşi sevgilisi yavuklusu yahud gönül verdiği biriyle bir cinsin(!) çiftleşme öncesi belgeselvari şempanze dansını izlemeye gider de hatun san ' at olarak halka mabadını arz- ı endam ederken yupppi heyya hooop diye sürüler halinde alkış tutarlardı?.. Bu kadar genişlik nerde vardı? Bilmiyorum eski aşıklar Dîvan Edebiyatı'ndan biliriz kaşın gözün boyun posun derlerdi ya bu yeni model aşıklar da epey şeydi düpedüz şeydi yani bilemiyorum...
Hem zaten insan çok garip bir varlık değil miydi ? Hem ana bacı küfür kafirden yakınır sosyal medyada... Hem bu yeni platformda farklı ses yok yaw olmaz ki derdi... Oysa gündemi, temiz haberi takip etmek için kimsenin doğmamış çocuğuna sövmek gerekmezdi...
Değil mi ya ? Yine haklıydım...
Amma çay robotu ketılımda organik hakiki Rize çayım demlenmiş olmalıydı...
Ha gayret eve varmalı balkonda yahud klimanın karşında kendi nefsimden gayrı herkes ve her şeyi kınamalı ve katmerli açmamın tadını çıkarmalıydım...
Nüket Belsan Taşören