Çocuklarımız, göz bebeklerimiz... Onları tüm kötülüklerden muhafaza etmek de görevimiz... Sosyal medyadan korumak, olumsuz değerler edinmelerini ve kötü insanların onlara zarar vermelerini engellemek ... Tüm bu yaşanan koşullarda nasıl mümkün olabilir ? Cam bir fanusta saklamak... Belki bu kadar zor... Çocuklarımızı dış dünyadan korumak... Yakın çevre tehlike, sosyal medya tehlike, okul ortamı tehlike arz eder iken... Tüyler ürperten tecavüz ve cinayet vakası üç buçuk yaşındaki yavrumuza isabet etti geçtiğimiz günlerde... Katil, tv programındaki açıklamaları ile pek çok sosyolojik yaramıza işaret ediyordu bence... Korkak tavırları, hasta ruhunu ele veren tavırları... "Param yok kadınlarla birlikte olamıyorum, bir kaza olduysa da ceza alır mıyım?" deyişi... İtirafları... Toplumun ihmal ettiği, yaralarını onaramadığı için irinini her yere bulaştıran bir hasta o... Caydırıcı cezalar yok evet, ama olsa da, bu yaratık yakıştığı biçimde linç edilse bile soğur mu hiç yüreklerimiz? İyi ki Mahkeme- i Kübra var, iyi ki Rabbim' in vaad ettiği adalet var... Yoksa nasıl huzur bulur vicdanlar ? Öte yandan sağlık hizmetleri hala eksik ülkemizde, hastalarla selfie çekip paylaşan, dil bilmeyen vatandaşları, yoksulları azarlayan hasta ruhlu çalışanlar var... Fiziki şartlar çok güzel hastanelerde yalnız insan faktörü çok önemli... Tüm vatandaşlara sempati ile yaklaşacak personele de ihtiyacımız var...Bu tür pedofili hastaları ile de yakından ilgilenmesi gereken personel...İnsanları azarlamayan, yaptığı işe saygi duyan...Hastaya saygı duyan sağlık çalışanları deyince Merhum Recep Yazıcıoğlu geliyor aklıma , efsanevi hastane hikayeleriyle... Çocuklara istismara yönelen bu şehvet ve şiddet hastaları tıpkı Avrupa' daki gibi tespit edilmeli, parklara okullara uyarıcı resimleri asılmalı, tedavi edilmeli, henüz bir suça karışmadan... Suç işledikten sonra ise caydırıcı ve ailelerde adalet duygusunu tatmin eden cezalar uygulanmalı... Kesinlikle adalet yeterince ceza vermiyor diye hapishanedeki külhan beylerine işi havale etmekle bu sorun çözülemez... Onların adaleti bazen şaşabilir, kirlenebilir, bazen masumlara da yönelebilir... Devletlerde bu sorunu hukuk halletmeli... Kanayan vicdanlara biraz teselli olmalı verilen cezalar...
Nüket Belsan Taşören
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nüket Belsan Taşören
Çocuklarımızı Korumak!
Çocuklarımız, göz bebeklerimiz... Onları tüm kötülüklerden muhafaza etmek de görevimiz... Sosyal medyadan korumak, olumsuz değerler edinmelerini ve kötü insanların onlara zarar vermelerini engellemek ... Tüm bu yaşanan koşullarda nasıl mümkün olabilir ? Cam bir fanusta saklamak... Belki bu kadar zor... Çocuklarımızı dış dünyadan korumak...
Yakın çevre tehlike, sosyal medya tehlike, okul ortamı tehlike arz eder iken...
Tüyler ürperten tecavüz ve cinayet vakası üç buçuk yaşındaki yavrumuza isabet etti geçtiğimiz günlerde... Katil, tv programındaki açıklamaları ile pek çok sosyolojik yaramıza işaret ediyordu bence... Korkak tavırları, hasta ruhunu ele veren tavırları... "Param yok kadınlarla birlikte olamıyorum, bir kaza olduysa da ceza alır mıyım?" deyişi... İtirafları... Toplumun ihmal ettiği, yaralarını onaramadığı için irinini her yere bulaştıran bir hasta o... Caydırıcı cezalar yok evet, ama olsa da, bu yaratık yakıştığı biçimde linç edilse bile soğur mu hiç yüreklerimiz? İyi ki Mahkeme- i Kübra var, iyi ki Rabbim' in vaad ettiği adalet var... Yoksa nasıl huzur bulur vicdanlar ?
Öte yandan sağlık hizmetleri hala eksik ülkemizde, hastalarla selfie çekip paylaşan, dil bilmeyen vatandaşları, yoksulları azarlayan hasta ruhlu çalışanlar var... Fiziki şartlar çok güzel hastanelerde yalnız insan faktörü çok önemli... Tüm vatandaşlara sempati ile yaklaşacak personele de ihtiyacımız var...Bu tür pedofili hastaları ile de yakından ilgilenmesi gereken personel...İnsanları azarlamayan, yaptığı işe saygi duyan...Hastaya saygı duyan sağlık çalışanları deyince Merhum Recep Yazıcıoğlu geliyor aklıma , efsanevi hastane hikayeleriyle...
Çocuklara istismara yönelen bu şehvet ve şiddet hastaları tıpkı Avrupa' daki gibi tespit edilmeli, parklara okullara uyarıcı resimleri asılmalı, tedavi edilmeli, henüz bir suça karışmadan... Suç işledikten sonra ise caydırıcı ve ailelerde adalet duygusunu tatmin eden cezalar uygulanmalı... Kesinlikle adalet yeterince ceza vermiyor diye hapishanedeki külhan beylerine işi havale etmekle bu sorun çözülemez... Onların adaleti bazen şaşabilir, kirlenebilir, bazen masumlara da yönelebilir...
Devletlerde bu sorunu hukuk halletmeli... Kanayan vicdanlara biraz teselli olmalı verilen cezalar...
Nüket Belsan Taşören