Günlerdir ABD Başkanı Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski'nin dünyayı şaşkına çeviren kavgaları izleniyor ve tartışılıyor. Uluslararası ilişkiler uzmanları, gazeteciler, siyasetçiler diplomasi tarihinde görülmemiş bu sahneyi analiz etmeye çalışıyor. Kimi Trump, kimi Zelenski rezil oldu dese de durum o "rezillik" boyutunun çok ötesinde.
Trump ve ekibinin kural tanımaz siyaseti, İngiltere ve AB'nin kurucu babalarıyla kavgası, Rusya'ya özel ilgisi onların sadece kişisel tercihleriyle açıklanacak gibi değil. Sovyetler'in çöküşü sonrası dünyanın tek hâkimi ABD, aynı zaman diliminde Çin gibi öne çıkan birçok devletin güçlenmesiyle hem ekonomik olarak geriledi hem de siyaseten bocalamaya başladı. Bu tablonun arka planında ise daha esaslı bir kavga vardı: Büyük sermaye kavgası... Daha doğrusu bir paylaşım savaşı.
Bu savaş kanlı mı kansız mı olur bilinmez ama bugün dünya, en azından Trump'ın neyi temsil ettiğini, bir aparata dönüşen Zelenski'yle ve arkasındaki İngiltere ve AB'yle neden kavga ettiğini merak ediyor.
Daha önce bu köşede, dünyada olup bitenleri anlama adına mühendis Cemil Şinasi Türün'ün kendi deyimiyle "yerli vemilli" kavramlaştırmasına başvurmuştum. Türün'e göre, küresel kavga enerjive finans sermayesiarasındaydı ve onları "Taşçılar veKâğıtçılar" olarak niteliyordu. Kavganın üçüncü ayağında ise onlara hizmet eden CIA, FBI veya MI6 gibi istihbarat örgütleri vardı ve onlara da "Makasçılar" diyordu.
ÖNEMLİ AKTÖR TÜRKİYE
Şimdi gelelim günümüzde olup bitenlere. Türün, Trump'ın arkasındaki gücü şöyle açıklıyor: "ABD'nin yeniyönetimi yani Trump2.0, TaşçılarınMakasçılarla birmutabakatı ile başagelmiş durumda.Trump'ın yeni yönetimininönce Rusyaile kapalı kapılararkasında müzakereettiğini gördük. Bumüzakereler SuudiArabistan'da başladıve İstanbul'da ABDkonsolosunun evindedevam etti. Daha daedecektir. Bu müzakerelerinsadeceUkrayna savaşı ileilgili olduğu sanılmasın.Yeni bir Yaltasüreci olarak düşünülebilir."
Peki bugünün 1945'te ABD, Rusya ve İngiltere'nin katıldığı ve dünyanın paylaşıldığı Yalta sürecinden farkı ne? "Yalta-1945 konferansındanfarklı olarakmasada İngiltereyok. Amerika'nın tekkutuplu dünya jandarmalığındangeriçekildiği için ve bunuTaş-Makas ikilisigerekli gördüğü içinartık sadece ABD veRusya masada ve yenidüzeni tasarlıyor.Yeni düzen 3, 4 ya da8 kutuplu olabilir. Buyeni düzen henüz netleşmedi.Çeşitli alternatiflervar. Türkiyede bu yeni düzendeeskisinden dahaönemli bir aktör olabilir."
DÜNYA DÜZENİ YIKILIYOR
İngiltere'nin artık global bir güç olmadığını söyleyen Türün'ün şu tespitleri de dikkat çekici: "Zelenski'ninOval Ofis'e çağrılmasıve orada reziledilmesi senaryo ileolmuştur. Yani artıkUkrayna yeni dönemdeRusya'ya karşıAvrupa'ya terk edilmiştir.Yeni ABDyönetimi, uzunzamandır Kâğıtçılarındenetiminde olanAvrupa Birliği ile ilişkisinikoparmıştır.Dünya enerji tekelinesahip Taşçılar, Rusyaile ABD'nin yakınlaşıp,Kâğıtçı güdümündekiÇin'den uzaklaşmasıve Çin'in yalnızbırakılması planınıişlemekteler. Çinve Hindistan Kâğıtçıgüdümünde devamedecekler gibi görünüyor."
Bu kavga büyük bir savaşa yol açmadan mı sonlanır bilemem ama Avrupa'nın Ukrayna'yı kışkırtmaya devam etmesi, Avrupa ve ABD'deki sırrı çözülemeyen patlamalar ve saldırılar sürecin hiç de kolay geçmeyeceğini gösteriyor. Görünen o ki 1945'te kurulan dünya düzeni yıkılıyor.
Başkan Erdoğan boşuna iç cepheyi güçlendirmeve "terörsüzTürkiye" hedefinde ısraretmiyor.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mahmut Övür
Trump-Avrupa kavgasının arka planı
Günlerdir ABD Başkanı Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski'nin dünyayı şaşkına çeviren kavgaları izleniyor ve tartışılıyor. Uluslararası ilişkiler uzmanları, gazeteciler, siyasetçiler diplomasi tarihinde görülmemiş bu sahneyi analiz etmeye çalışıyor. Kimi Trump, kimi Zelenski rezil oldu dese de durum o "rezillik" boyutunun çok ötesinde.
Trump ve ekibinin kural tanımaz siyaseti, İngiltere ve AB'nin kurucu babalarıyla kavgası, Rusya'ya özel ilgisi onların sadece kişisel tercihleriyle açıklanacak gibi değil. Sovyetler'in çöküşü sonrası dünyanın tek hâkimi ABD, aynı zaman diliminde Çin gibi öne çıkan birçok devletin güçlenmesiyle hem ekonomik olarak geriledi hem de siyaseten bocalamaya başladı. Bu tablonun arka planında ise daha esaslı bir kavga vardı: Büyük sermaye kavgası... Daha doğrusu bir paylaşım savaşı.
Bu savaş kanlı mı kansız mı olur bilinmez ama bugün dünya, en azından Trump'ın neyi temsil ettiğini, bir aparata dönüşen Zelenski'yle ve arkasındaki İngiltere ve AB'yle neden kavga ettiğini merak ediyor.
Daha önce bu köşede, dünyada olup bitenleri anlama adına mühendis Cemil Şinasi Türün'ün kendi deyimiyle "yerli ve milli" kavramlaştırmasına başvurmuştum. Türün'e göre, küresel kavga enerji ve finans sermayesi arasındaydı ve onları "Taşçılar ve Kâğıtçılar" olarak niteliyordu. Kavganın üçüncü ayağında ise onlara hizmet eden CIA, FBI veya MI6 gibi istihbarat örgütleri vardı ve onlara da "Makasçılar" diyordu.
ÖNEMLİ AKTÖR TÜRKİYE
Şimdi gelelim günümüzde olup bitenlere. Türün, Trump'ın arkasındaki gücü şöyle açıklıyor:
"ABD'nin yeni yönetimi yani Trump 2.0, Taşçıların Makasçılarla bir mutabakatı ile başa gelmiş durumda. Trump'ın yeni yönetiminin önce Rusya ile kapalı kapılar arkasında müzakere ettiğini gördük. Bu müzakereler Suudi Arabistan'da başladı ve İstanbul'da ABD konsolosunun evinde devam etti. Daha da edecektir. Bu müzakerelerin sadece Ukrayna savaşı ile ilgili olduğu sanılmasın. Yeni bir Yalta süreci olarak düşünülebilir."
Peki bugünün 1945'te ABD, Rusya ve İngiltere'nin katıldığı ve dünyanın paylaşıldığı Yalta sürecinden farkı ne?
"Yalta-1945 konferansından farklı olarak masada İngiltere yok. Amerika'nın tek kutuplu dünya jandarmalığından geri çekildiği için ve bunu Taş-Makas ikilisi gerekli gördüğü için artık sadece ABD ve Rusya masada ve yeni düzeni tasarlıyor. Yeni düzen 3, 4 ya da 8 kutuplu olabilir. Bu yeni düzen henüz netleşmedi. Çeşitli alternatifler var. Türkiye de bu yeni düzende eskisinden daha önemli bir aktör olabilir."
DÜNYA DÜZENİ YIKILIYOR
İngiltere'nin artık global bir güç olmadığını söyleyen Türün'ün şu tespitleri de dikkat çekici:
"Zelenski'nin Oval Ofis'e çağrılması ve orada rezil edilmesi senaryo ile olmuştur. Yani artık Ukrayna yeni dönemde Rusya'ya karşı Avrupa'ya terk edilmiştir. Yeni ABD yönetimi, uzun zamandır Kâğıtçıların denetiminde olan Avrupa Birliği ile ilişkisini koparmıştır. Dünya enerji tekeline sahip Taşçılar, Rusya ile ABD'nin yakınlaşıp, Kâğıtçı güdümündeki Çin'den uzaklaşması ve Çin'in yalnız bırakılması planını işlemekteler. Çin ve Hindistan Kâğıtçı güdümünde devam edecekler gibi görünüyor."
Bu kavga büyük bir savaşa yol açmadan mı sonlanır bilemem ama Avrupa'nın Ukrayna'yı kışkırtmaya devam etmesi, Avrupa ve ABD'deki sırrı çözülemeyen patlamalar ve saldırılar sürecin hiç de kolay geçmeyeceğini gösteriyor. Görünen o ki 1945'te kurulan dünya düzeni yıkılıyor.
Başkan Erdoğan boşuna iç cepheyi güçlendirme ve "terörsüz Türkiye" hedefinde ısrar etmiyor.