SON DAKİKA
Hava Durumu

Öcalan’ın İsrail yorumu

Yazının Giriş Tarihi: 19.06.2025 16:17
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.06.2025 16:19

Siyonist İsrail'in nükleer silahı gerekçe göstererek İran'a saldırması, üst düzey komutanları öldürmesi ve bunu ısrarla sürdürmesi sadece bölgeyi değil dünyayı derinden sarstı ve sarsmaya da devam ediyor.
Bu saldırıya ABD katılır mı bilinmez ama İngiltere'nin başını çektiği "Küreselciler"in dünya krizi hesabı bir yana acil görülmesi gereken gerçek başta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerinin ciddi bir İsrail tehdidiyle karşı karşıya oldukları.
Emperyalizmin aparatı olarak kurgulanan İsrail ne yazık ki adım adım bu bölgeyi parçalama planını hayata geçiriyor. Yıllar önce ABD, Irak'ı parçalayarak başta Mısır olmak üzere Arap ülkelerini korkutup ilk adımı atmıştı. Şimdi İsrail-ABD ve Batı ittifakı, Gazze soykırımıyla başlattıkları yıkım siyasetini, Lübnan'ı, Suriye'yi ve Yemen'i etkisiz kılarak İran'a kadar getirdi.
Bir sonraki adımı Başkan Erdoğan, çok daha önce ve altını çizerek söylemişti:
"Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur. İsrail'in hedefi sadece Gazze değil, sadece Lübnan değil... Sıradaki hedef Anadolu'dur, Türkiye'dir."
İşin uluslararası boyutu nereye evrilir göreceğiz ama bu noktada önemli olan içeride ve bölgede etkili bazı siyasi güçlerin İsrail saldırganlığı karşısında nasıl pozisyon aldıkları. Özellikle de şu sıralarda PKK ve ilişkili örgütlerin tavrı çok tartışılıyor.
Çünkü ne zaman İsrail meselesi gündeme gelse hemen ardından bir "Kürt" parantezi açılıyor. Bu da tesadüf değil, siyonist İsrail'in ve arkasındaki emperyalist güçlerin 1980'lerden bu yana açık ettikleri bir "Kürt hesabı" var ve bunu hayata geçirmek için de yapmadıkları şey yok.
Doğrusu buna teşne olanlar da var ancak büyük halk kitleleri ve etkili aktörler bu küresel emperyalist projelerin tam karşısında duruyor.

KANDİL VE SDG GERÇEĞİ
Şimdi gelin bir süre önce yayınlanan İmralı notlarına gidelim ve İsrail'in İran'a saldırmasından çok önce 21 Nisan 2025'te Öcalan'ın söylediklerine kulak verelim.
Bunlar, rahmetli Sırrı Süreyya Önder yoğun bakımdayken İmralı'ya giden ve Öcalan ile görüşen DEM Parti heyetinin notları...
Yıllar önce Öcalan'ın "ABD size ne verir ahmaklar" sözünü yazmıştım. Bugün İsrail'le ilgili söyledikleri de farklı değil:
"İkinci İsrail diyorlar ya, var zaten. Benimki değil, senin desteklediklerindir ikinci İsrail. Postİsrail yani. Nedir? İsrail'i Ortadoğu'da stratejiyi kuran hegemon güç olarak inşa etmek istiyorlar. Netanyahu-Trump gidiş gelişleri bunun içindir. Beş aşamalı bir stratejidir. İlk üç aşama olarak Gazze, Lübnan, Suriye bitti. Geriye iki aşama, İran ve Türkiye kaldı. Bu stratejinin olmazsa olmazı Kürtlerdir. Bu ilişkiyi İsrail nasıl ele geçiriyor, nasıl kullanmak istiyor? Şu an İsrail'in tek derdi beni ortadan kaldırmak. Kandil'in aklı yerinde değil ki bunu engelleyebilsin. Yerleşim itibarıyla böyledir; Kandil İran'ın, SDG ise İsrail'in etkisindedir. Bunu ancak ben engelleyebilirim."

'ÜLKEMİZ TÜRKİYE'
Birileri bunu kendini öne çıkarmak için yaptığını söyleyebilir ama Türkiye analizinde bakın ne diyor:
"Türkiye büyük bir demokratizasyon sürecine giriyor. Stratejik üstünlük Türkiye'ye geçiyor. Stratejik üstünlüğü İsrail'e verelim mi, ne diyecek bu lafazan kalemşorlar? Kürt gerçekliği kimle ilişki kurarsa, İsrail'le, İran'la, stratejik üstünlük ona geçer. Ülkemiz Türkiye diyoruz, burayla hareket ediyoruz, e sen niye karşı çıkıyorsun?"
Bu yaklaşımı Avrupa'daki bazı PKK'lılar benimsemese de "Soyadımız Türkiye" diyen Demirtaş ve DEM Partililer benimsiyor. Bu da "Terörsüz Türkiye" cephesinin İsrail'e ve "Batıcılara" karşı yeni bir "direniş cephesi" olacağını gösteriyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.