Sosyal Medya, hayatlarımızı bize özel olmaktan çıkarıp adeta kamuoyuna açık bir alan haline getiriyor.

Ailemiz ile ve işimiz ile ilgili özel anları sosyal medyada paylaşıyoruz. Bu paylaşımların ölçüsü kaçtığı zaman başımız ağrıyabiliyor.

Geçenlerde Meksika'daki kadın polisin silahı ile ve üstsüz sosyal medya paylaşımından sonra seri katil Atalay Filiz ile selfie çeken polisler konuya dikkatlerimizi çekti. Bakanlık polisler ile ilgili soruşturma başlatıp açığa almış. Üzücü bir sonuç, ancak kamu görevi esnasında nasıl davranılması gerektiği de bilinen bir şeydir. Kural olarak da ‘'Tutukladığınız zanlılar ile ilgili selfie çekemezsiniz.'' diye bir yönetmeliğe ihtiyaç da yoktur.

Netice olarak, bir kamu görevi neticesinde tutukladığı katil zanlısı ile bir polisin selfie çekmesi pek alışık olmadığımız bir durum. Ancak, sosyal medyanın kullanılışı, her türlü hareketin ve eylemin orada paylaşılması ‘şirazenin topuzu'nun kaçtığı an oluveriyor.

Polisin suçlu ile selfie çekmesi nahoş bir durum ama haber değeri olan bir durum tabi ki.

Polislerin paylaşımı ile dikkat çeken bu durum zaman zaman başka pek ahlaki bulmadığım ya da yanlış kullanıldığını düşündüğüm sosyal medya paylaşımlarını aklıma getirdi.

Bir belediye başkanın ya da herhangi bir siyasetçinin yardıma muhtaç aileleri ziyaret etmesinin bir haber değeri vardır elbette. Ancak, belediye başkanı ya da herhangi bir kamu görevlisi yoksul aileleri ziyareti ediyor. Bu ziyaret sırasında kendisi özellikle fotoğraf çektirip hem kendisi hem de yoksul aile bireyleri o kare içerisinde yer alıyor ve bunun neticesinde de ‘'Bugün şu mahallemizde şu aileye yardımda bulunduk.'' diye fotoğraf paylaşıyorsa bu hareket de bir çok açıdan hatalı bir harekettir.

Hepimiz biliriz bu konudaki sözü ‘'Bir elin verdiğini diğer el görmeyecek.'' Ama bazen faaliyet yaptığını göstermek için yöneticiler bu tür hatalara yer verebiliyor. Bu tür davranışlar oldukça yanlıştır. Ziyaret edilen hanedeki bireyler hem ‘teşhir' hem de ‘rencide' ediliyor. Bu durum da yapılan işin hem sevabını alıp götürür hem de bu davranışta bulunan görevlilerin daha çok benzer davranışları yapmasına sebep olur.

Bu tür durumlarda kamu görevlisi olan belediye başkanlarının ve mülki idare amirlerinin yapması gereken paylaşım. ‘' şu kadar ayni ya da nakdi yardımı şu mahallemizde şu kadar kişiye dağıttık.'' ifadesinden öteye geçmemesi gerekir.

Aynı şekilde okullarda dağıtılan oyuncak, giysi, kırtasiye malzemesi gibi ihtiyaç malzemelerinin dağıtılması esnasında o çocuklar ile birlikte poz vermek de benzer bir sakınca doğurur. Eğer çocuklarla ilgili bir faaliyet paylaşmak istiyor

ise siyasetçi hayırsever ya da diğer yöneticiler onlarla yaptıkları başka etkinlikleri, oyun oynamak, spor yapmak, derslerine katılmak, pikniğe gitmek gibi etkinlikleri paylaşabilirler.

Sosyal Medya kullanımı neticesinde PR yapma gayreti koca koca insanların hata yapmasına sebep oluyor. Daha hangi tür davranışının ne tür sonuç doğuracağını ‘muhakeme' etmekten uzak çocuk ve gençlerin de bu paylaşımları neticesi birçok olumsuz haberleri medyadan izliyoruz.

Bireyler kendi yaptıkları eylemlerin sonuçlarına katlanabilirler. Ama görünen o ki bu konuda hem ahlaki hem de bireysel sorumluluğumuz var ki bu konuda da özel hassasiyet gerekiyor.