MHP de Kurultay bilmecesi hala bitmedi. Kolay kolay da bitecek gibi gözükmüyor.
Mayıs ayındaki muhaliflerin kurultay yapma girişiminden sonra, şimdi de 19 Haziran Kurultay hazırlığı başlattı muhalifler. Muhaliflerin iddiası tüzük kurultayı ve genel başkan seçilecek kurultayın aynı gün toplanamayacağı yönünde.
Çağrı Heyeti ise ‘'Bu kongrenin yetkili ve sorumlusu mahkeme kararı ile Çağrı Heyeti'dir. Sayın Genel Başkan ya da görevlendireceği birisi yok ise en basit usulü ile oylamaya geçilir. Hukuken ve fiilen engel yok.'' diye açıklama yaptı.
MHP Genel Merkez yönetimi ise 10 Temmuz günü hem tüzük hem de genel başkan seçilecek bir kurultay yapılması gerektiğini iddia ederek muhaliflerin ve çağrı heyetinin 19 Haziran Kurultay davetlerinin yasal olmadığını söylüyorlar.
Kurultaydaki farklı iddiaların ve günlerin gündeme getirilmesinde temel sebep ‘deplasman' ya da kendi sahalarında maça çıkmanın psikolojik üstünlüğünü yakalama çabasıdır.
Yarın bir Kurultay yapılacak mı yoksa muhaliflerin gövde gösterisi ve ‘mağdur' olduklarını kamuoyuna bir kez daha gösterip MHP dışında yeni bir parti oluşumuna gidilmesi için bir sebep mi olacak , ya da bu girişime bir ‘meşruiyet' mi kazandıracak kurultay yapılamaması göreceğiz.
19 Haziran'da bir Kurultay olabilmesi için en az 800 delegenin orada olması gerektiğini düşünüyorum. Katılacak delegeler kesinlikle 500'ün üzerinde olacaktır. Yargıtay Cumhuriyet savcılığının 1186 delegeye davetiye gönderdiği bir ortamda 600'ün üzerindeki bir delege katılımı oldukça önemli ve değerlidir.
Esasen Devlet Bahçeli için sonun başlangıcı Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi MHP adına aday olmaması ile başlamıştı. Bahçeli, 7 Haziran seçimleri sonrası Ak Parti ile koalisyona yanaşmayarak ve tüm tekliflere hayır diyerek saygınlığını kaybetmişti. İktidar istemeyen bir parti lideri de bu parti MHP olsa bile daha fazla o koltukta kalamaz idi. Her ne kadar Bahçeli ‘meşru' genel başkan olsa da ciddi anlamda ‘itibar' erozyonuna uğramıştır.
Muhalif ekipte Meral Akşener ekibi daha etkin ve 19 Haziran Kurultayı olacak ise bu kurultay Meral Akşener kurultayı olacak dersek yalan olmaz. Bu kurultayın ‘meşruiyet' noktasında problemi olmayacağı anlamına gelmez. Meral Hanım ileriki siyasal hayatında Paralel yapı ile ilişkilendirilmeye devam edecektir.
Tüm bu kurultay tartışmaları içerisinde kurultayın ne zaman olacağı, yapılan kurultayın ‘meşru sayılıp sayılmayacağını göreceğiz. Ancak benim gözlemlediğim ‘'Bu pilav daha çok su kaldırır.'' bu tartışmalar bitmez.
Ne diyelim, demek ki MHP'nin demokrasi ile imtihanı da böyle bir şey.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hilmi Daşdemir
MHP;’’ Bu Pilav Daha Çok Su Kaldırır’’
MHP de Kurultay bilmecesi hala bitmedi. Kolay kolay da bitecek gibi gözükmüyor.
Mayıs ayındaki muhaliflerin kurultay yapma girişiminden sonra, şimdi de 19 Haziran Kurultay hazırlığı başlattı muhalifler. Muhaliflerin iddiası tüzük kurultayı ve genel başkan seçilecek kurultayın aynı gün toplanamayacağı yönünde.
Çağrı Heyeti ise ‘'Bu kongrenin yetkili ve sorumlusu mahkeme kararı ile Çağrı Heyeti'dir. Sayın Genel Başkan ya da görevlendireceği birisi yok ise en basit usulü ile oylamaya geçilir. Hukuken ve fiilen engel yok.'' diye açıklama yaptı.
MHP Genel Merkez yönetimi ise 10 Temmuz günü hem tüzük hem de genel başkan seçilecek bir kurultay yapılması gerektiğini iddia ederek muhaliflerin ve çağrı heyetinin 19 Haziran Kurultay davetlerinin yasal olmadığını söylüyorlar.
Kurultaydaki farklı iddiaların ve günlerin gündeme getirilmesinde temel sebep ‘deplasman' ya da kendi sahalarında maça çıkmanın psikolojik üstünlüğünü yakalama çabasıdır.
Yarın bir Kurultay yapılacak mı yoksa muhaliflerin gövde gösterisi ve ‘mağdur' olduklarını kamuoyuna bir kez daha gösterip MHP dışında yeni bir parti oluşumuna gidilmesi için bir sebep mi olacak , ya da bu girişime bir ‘meşruiyet' mi kazandıracak kurultay yapılamaması göreceğiz.
19 Haziran'da bir Kurultay olabilmesi için en az 800 delegenin orada olması gerektiğini düşünüyorum. Katılacak delegeler kesinlikle 500'ün üzerinde olacaktır. Yargıtay Cumhuriyet savcılığının 1186 delegeye davetiye gönderdiği bir ortamda 600'ün üzerindeki bir delege katılımı oldukça önemli ve değerlidir.
Esasen Devlet Bahçeli için sonun başlangıcı Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi MHP adına aday olmaması ile başlamıştı. Bahçeli, 7 Haziran seçimleri sonrası Ak Parti ile koalisyona yanaşmayarak ve tüm tekliflere hayır diyerek saygınlığını kaybetmişti. İktidar istemeyen bir parti lideri de bu parti MHP olsa bile daha fazla o koltukta kalamaz idi. Her ne kadar Bahçeli ‘meşru' genel başkan olsa da ciddi anlamda ‘itibar' erozyonuna uğramıştır.
Muhalif ekipte Meral Akşener ekibi daha etkin ve 19 Haziran Kurultayı olacak ise bu kurultay Meral Akşener kurultayı olacak dersek yalan olmaz. Bu kurultayın ‘meşruiyet' noktasında problemi olmayacağı anlamına gelmez. Meral Hanım ileriki siyasal hayatında Paralel yapı ile ilişkilendirilmeye devam edecektir.
Tüm bu kurultay tartışmaları içerisinde kurultayın ne zaman olacağı, yapılan kurultayın ‘meşru sayılıp sayılmayacağını göreceğiz. Ancak benim gözlemlediğim ‘'Bu pilav daha çok su kaldırır.'' bu tartışmalar bitmez.
Ne diyelim, demek ki MHP'nin demokrasi ile imtihanı da böyle bir şey.