TRT'nin dijital platformu Tabii'de yayınlanan, 28 Şubat darbe sürecinin çok çarpıcı bir dille anlatıldığı Yankı, hem oyuncuları hem de sıradışı kurgusuyla göz kamaştırıyor. Muhafazakar Anadolu çocuğu, bankacı Eray'ın hırsları ve doğruları arasında gidiş gelişleri, saf kötü ya da iyi denilemeyecek kaotik kişiliği, zaaflarıyla inançları arasında savrulmalar yaşayan, başarı merdivenlerini çok hızlı çıkabilmek için verdiği tavizlerin bedelini çok ağır ödeyen bir genel müdür izliyoruz. Eray karakterini canlandıran Cihangir Ceyhan hem hırslı, bencil, günahkar iş adamını hem de vicdanı, pişmanlıkları ve tövbesiyle insanca ayakta durmaya çalışan bir amcayı izleyiciye çok başarılı bir şekilde aktarıyor. Darbeci paşaların, medya patronlarının önce cilalayıp vitrin yüzü yaptıkları sonra paçavra gibi kullanıp fırlattıkları parlak çocuğun, karanlık, kirli adamların soygunlarını, banka hortumlamalarını, laiklik ve çağdaşlık söylemleri arkasında gerçekleştirdiğini görmesi fazla zamanını alıyor. Ailesini, sevdiği kadını ve inandığı tüm değerleri daha iyi bir kariyer, güçlü ve zengin görünme uğruna kaybettiğinde peşinde koştuğu şeyin sadece bir illüzyon olduğunu fark ediyor.

28 Şubat'ın üniversiteli mazlum kızlarını temsil eden yeğen Elif, ikna odalarındaki tesettür alerjili hocalarından ziyade kendisini asıl mağdur edenin amcası ve onun arkasındaki gizli kişiler olduğunu anlıyor. Eray, ailesini görünmeyen ellerin şerrinden korumaya çalışsa da onların bir bir elinden kayıp gitmesine mani olamıyor. Tesettürlü kız figürü Elif, mağduru oynamak adına sürekli ağlak tonda konuşması izleyicide olumsuz bir intiba uyandırıyor. Dönemin mücadeleci, cesur ve gözüpek tesettürlü kızlarını canlandırmaktan hayli uzak kalmış bir karakter. Postmodern darbe döneminin başörtülü kızlarının, Elif gibi paspal, rüküş bir kılıkta dolaşan gençler olmadığının da altını bilhassa çizmek isterim. Kostüm ve görsellik hususunda bariz bir özensizlik söz konusu olsa da şaşırtıcı, sürprizlerle dolu kurgusuyla, yakın tarihin gerçek skandallarıyla, izleyiciyi özellikle 5.bölümden sonra tamamen kendine bağlamayı başarıyor.

Günümüz ekonomik ve siyasi şartlarını en ağır üslupla eleştirmeyi alışkanlık haline getirmiş, geçmişinden bihaber gençleri bilgilendirmek adına bu dizi, zihin açıcı, düşünmeye teşvik edici bir özelliğe sahip. Tarihten günümüze bilinmeyen hakikatleri yeni nesle aktarmak için sanatı kullanma hususunda TRT fazlaca geç kalmış olsa da dijital kanalı Tabii, Gassal'dan sonra "Yankı" dizisiyle çok iyi bir iş çıkarmış oldu. Daha iyilerini görme temennisiyle dizide emeği geçen tüm ekibi yürekten tebrik ediyoruz...

....

Ramazan reklamları deyince aklımıza öncelikle iftar ve sahur sofralarında delirmiş gibi Coca Cola içen musmutlu açık ve kapalı heterojen aileler geliyor. İsrail'in bombaladığı sözümona saadetten çıldıran Gazzeli ailelerin sofralarını reklam senaryosuna neden eklemiyorlar? Coca Cola'ya alternatif olarak üretilen yerli cola reklam konusunda oldukça çekingen ve ürkek. Öyle ki sofrada başörtülü kadın fazla dindar bir izlenim verir kaygısıyla örtüsü kulaklarına kadar açık yani yarı kapalı ve yine aşırı mutlu, kola içicisi teyze olarak karşımıza çıkıyor. Yerli ve milli olduğunu iddia eden girişimciler, siyonizm destekçisi firmaların yarısı kadar bile cüretkar olamıyorsa, hep karşı kesime yaranma içgüsüyle hareket ediyorlarsa yapmış oldukları işten çok hayırlı neticeler beklemesinler.

Kuran'ı okuma, okuduğunu anlama ve tatbik etme ayı Ramazan, hepimize mübarek olsun...