Külfet Hoca, Selver Hanım'la birlikte Zarife'yi ziyarete geldi. Zarife'nin küçük oğlan ders yapıyor, Zarife ise misafirlerine çay demliyordu. Külfet Hanım ders çalışan küçük Hüsam'ın yanına yaklaştı:
"Ay yazzııık, ÖSYM'nin dağıttığı kalem, burgu, silgiyle yapıyo dersini. Kız bunlar bildiğin fâkir hem de fasfâkir. Benim içim cızlar böylesini görünce. Evde iyice küçülmüş kalemler var. Onları ben kürdan gibi dişlerimde kısan etleri çıkartmak için kullanırdım. Vereyim sevaptır. Kiminin duası kiminin parası diyil mi Selver?" dedi.
"Ya sevap tabi." dedi Selver.
"Ayaklarım dondu. Çift terlik bulunur mu sizde?" dedi Külfet Hoca.
-Var hocam var. Tam senlik bir çift terlik. 45 numara.
-Aferin. Sizde hep teklemiş terlik, çorap olurdu. Bak Selver ne zaman gelsem bu terliklerin biri kör biri Ayvaz olur, biri Şam'a ötenki Bağdat'a bakardı. Bunlar bildiğin fapkâkirdi. Gelişme var hakkaten, şaşırdım yani, ben şokkk. Evde teklemiş çorapları, terlikleri getireyim gene de ben, Selver sevinsin bu garipler. Cennete böyle böyle gideriz belkim.
-Gidersiniz tabi hocam.
Külfet Hoca kolundaki üçlü burma bileziklerle kelepçeyi şıngır şıngır kadınların gözüne sokunca Zarife "Güle güle kullan hocam." dedi.
-Yaa paran mı var derdin var. Bak siz fâkirsiniz ya kafanız rahat. Gece uyurkene parayı ne yapsam, ne yapsam, Dolar mı bozdursam, Öyro mu diye düşünmeden zart diye uyursun. Biz öyle mi ya? N'apsam, n'apsam n'apsam diye düşünürkene gözümü kırpmadan sabahlar olurdu. Kocana da güvenip veremezsin. N'apacan peki?
-N'apacan?
Selver bir fikir verdi:
-Hocam, su kuyusu mu açtırsanız?
-Kuyu muyu bilmem ben. Kuyumcuyu bilirim. O burma kelepçe verir. Para pul olmaz.
-Süppersiniz hocam.
-Ya bak çocuk doğru dürüst beslenmediğinden üç gündür aynı soruya bakıyo, çözemiyo. Dur çantamda misafirliklerden biriktirdiğim kesme şekerler var. Vereyim de tıkır tıkır yesin. Kafası çalışsın, zekası açılsın. Al çocuğum, meh şeker ye. Çocuk sevindirmek sevap diyil mi Selver?
-Sevap tabi hocam. Böyleliklen cennette baş taplaya oturursun inşaAllah.
-Amin amin. Bak bak çocuk kesme şekerlerin hepsini birden yedi dokanmasın. Dur oğlum dur. Tırmanma yavrum, atlama, koşma dur, dur. Oğlum dur, in divanın üstünden. Hipodrom diyil oğlum burası. Atlama üstümüzden. Selver kesme şekeri bu çocuğa kim verelim dedi?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Havva Bütün Saraç
Fâkir Oğlan
Külfet Hoca, Selver Hanım'la birlikte Zarife'yi ziyarete geldi. Zarife'nin küçük oğlan ders yapıyor, Zarife ise misafirlerine çay demliyordu. Külfet Hanım ders çalışan küçük Hüsam'ın yanına yaklaştı: