SON DAKİKA
Hava Durumu

Türkiye: Sadece Bir Ülke Mi?

Yazının Giriş Tarihi: 06.05.2025 11:57
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.05.2025 12:01

Türkiye özel...
Türkiye önemli...
Peki, Türkiye neden özel, neden önemli?
Bu sorunun cevabı kişiden kişiye, zihniyetine ve tıynetine göre değişebilir. Ancak Türkiye’nin etkisi
yalnızca devlet sınırlarıyla sınırlı değildir. Pakistan’dan Afganistan’a, Özbekistan’dan Türkmenistan’a,
Arakan’dan Bosna-Hersek’e, Suriye’den Filistin’e, Romanya’dan Bulgaristan’a ve Kıbrıs’a kadar uzanan
geniş bir gönül coğrafyasına sahiptir. Osmanlı’dan miras kalan bu köklü kültürel bağlar, Türkiye’nin
yalnızca fiziksel değil, manevi ve tarihi açıdan da büyük bir bölgesel güç olduğunu gösterir. Asırlardır
mazlumların sığınağı olan bu ülke, bugün de adalet ve vicdan ekseninde küresel bir duruş
sergilemektedir.
Demokrasi ve eşitlik vaatleriyle doğal kaynaklarına el konulan ülkeler için Türkiye, bir sığınak ve dayanak
noktasıdır. Dünyada başka Türkiye yoktur. Bu yüzden dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşanan benzer
bir olay sıradan karşılanabilirken, bizim ülkemizde yaşandığında daha dikkatli değerlendirilmelidir.
Türkiye, sadece bir ülke değil; bir bilinçtir, bir ruh, bir davadır. Ve bu davaya sahip çıkmak, olayları
yüzeysel değil, derinlemesine analiz etmeyi gerektirir.
Son günlerde yaşanan olaylar da bu anlayışı destekler niteliktedir. Ülkemizde yaşanmaması gereken,
“Düğün değil bayram değil, bu da nereden çıktı?” dedirtecek türden bir gelişme yaşandı: Ana muhalefet
partisi genel başkanı, geçmişi muammalarla dolu bir kişi tarafından, etrafı korumalarla çevrili olduğu
halde tokatlandı.
Olay duyulur duyulmaz herkes milli sporumuz olan komplo teorisyenliğine soyundu. Herkes olayı kendi
bakış açısına göre yorumladı, siyasi krizden rant elde etmeye çalıştı. Kimisi “makarna, makarnacı
terelellisi” ile belli bir kesime ihale etti, kimisi olayın tiyatro olduğunu savundu. Kimileri gündemi
değiştirme çabası olarak nitelendirdi. Halk ise Nasreddin Hoca misali “Sende haklısın, sende haklısın...”
diyerek tarafları kırmadan denge kurmaya çalıştı.
Ancak genel refleksimiz, tarihsel bilinçle her olayı çok yönlü sorgulamak üzerine kurulu olduğundan, bu
gelişme de farklı bakış açılarıyla değerlendirildi.
Saldırgan Selçuk Tengioğlu’nun, saldırı sırasında “Biz Osmanlı torunuyuz” dediği iddiası gündeme
taşındı. Üstelik, saldırıdan dört saat önce adına sahte bir Instagram hesabı açılmış, biyografisine
“Sonuna kadar AK Parti, Kafir CHP” yazılmış ve “Türk derin devleti tarafından emri aldım, emniyet müdür
yardımcısı da bana yardımcı oldu.” şeklinde bir paylaşım yapılmış olması olayın seyrini farklı bir boyuta
taşıdı ve bulmacanın çözümü için anahtar kelimeyi kopya olarak vermiş oldu.
Aynı gün, Türkçülük günü nedeniyle babasının mezarını ziyaret eden Alparslan Türkeş’in kızı, İYİ Parti
Milletvekili Ayyüce Türkeş, bir grubun saldırısına uğradı; şoförü ve koruması darp edildi. Bu olay,
“tesadüfün böylesi” dedirtecek cinsten bir gelişmeydi.
Ülke olarak bu tür düzmece senaryolarda oldukça antrenmanlıyız: Darbeler... Sağ-sol çatışmaları...
Sokak kalkışmaları... Müslüm-Fadime... Meyhaneci, pardon Müftü Karısı... Sokak ortasında bıçaklı,
avukatlı komedi filmlerini aratmayan saldırı kurgusu... Algı-olgu senaryoları... Yalan ve uydurma
haberler... Bot hesaplar... Troller... Allah (CC) ile rabıta kurduğunu iddia eden ama göbek bağı ABD,

İngiltere ve İsrail ile rabıtalı ve iltisaklı olan tarikatlar, cemaatler... Tel Aviv İlahiyat Fakültesinden mezun
din ve kanaat önderleri...
Bu olayların detayları ve ortaya çıkan şüpheli bağlantılar, Türkiye’nin siyasi atmosferinin ne kadar kırılgan
ve hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Aynı gün yaşanan diğer saldırılar ve
gelişmeler, bu sürecin yalnızca anlık bir gündem olmadığını, uzun vadeli etkiler doğurabilecek bir
kurgunun parçası olduğunu açıkça göstermektedir.
Eğer Türkiye sıradan bir ülke olsaydı, ana muhalefet partisi genel başkanı, geçmişi bir hayli karanlık bir
kişi tarafından tokatlanamazdı. Bırakın tokatlanmayı, yanına dahi yaklaşamazdı. Bizlerde böylesi çirkin
bir saldırıyı kınadığımızı bildirir konu kapanırdı.
Ancak burası Türkiye ve biz, ağzımız sütten yandığı için yoğurdu üfleyerek yiyoruz. Olayların her yönünü
inceliyoruz, çünkü geçmişte yaşananlardan ders aldık ve almamızda gerekirdi. Bu nedenle de böylesine
bayat senaryolar artık halkın ilgisini çekmiyor. İnanın artık halk yemiyor...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.