SON DAKİKA
Hava Durumu

PKK Silah mı Bıraktı?

Yazının Giriş Tarihi: 17.05.2025 19:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.05.2025 19:04

Evet, görünürde PKK 12. Olağan Kongresi'nde silahlı mücadeleyi sonlandırdığını
ve örgütsel yapısını feshettiğini duyurdu. Peki, bu durum Türkiye için olumlu bir
gelişme mi? Yoksa bir aldatmaca mı? Karar vermek zor.
Elli yıldır binlerce insanımızı şehit verdiğimiz, ülkemizin kaynaklarını sömüren,
halkımızı mağdur eden, sülük gibi ekonomiyi hortumlayan eli kanlı bir terör
örgütünün “ben kendimi feshettim, silahlı mücadeleyi sonlandırdım” demesiyle bu
defter kapanacak mı? Unutulacak mı? Her şey terörsüz bir Türkiye hayaline doğru
yelken mi açacak?
Terörsüz bir Türkiye...
Kulağa çok hoş geliyor. Kaynakları teröre israf edilmeyen, en önemlisi de gereksiz
yere kan akıtılmadığı için kan ve gözyaşı olmayan, dağlarında teröristlerin yerine
ceylanların ve dağ keçilerinin gezdiği, kurşun sesi yerine kuş seslerinin duyulduğu,
anaların ağlamadığı, gençlerin şehit edilmediği bir Türkiye...
Elli yılını teröre harcamış, enerjisini buna harcamış bir ülke için o kara günlerin
geride kalması elbette güzel. Ama o kâbus dolu günleri, yaşananları; terör
örgütüne destek olanları, iş birliği yapanları, dostluk kuranları unutmak mümkün
mü?
Al bayrağa sarılı şehitlerimiz... Şehit babasının naaşına koşan çocuklar, nişanlısını
toprağa veren gençler, şehit ana-babasının gözü yaşlı olmasına rağmen vakur
duruşuyla “Vatan sağ olsun” dediği o anlar... Bunların hafızalardan silinmesi
mümkün mü?
Yakılan şehirler... Kül olan yemyeşil ormanlar, terör nedeniyle boşalan yaylalar,
köyler... Şehit edilen asker, polis, öğretmen, doktor... Dökülen gözyaşları, yakılan
ağıtlar... Bunların kulaklarımızdan, kalplerimizden silinmesi mümkün mü?
Satırları yazarken bile içim yanıyor. Hepsi tek tek hafızamda canlanıyor.
Şehitlerimizin cenaze törenlerinde yaşadığım o duygusallığı tekrar tekrar

yaşıyorum.
Ancak mesele sadece duygusal hafıza değil. Türkiye’nin bekası ve geleceği birinci
öncelik. Devlet aklı, sürecin en kritik faktörü. PKK’nın bu açıklamasında ne derece
samimi ve sürdürülebilir olduğunu görmek, izlemek ve değerlendirmek gerekiyor.
MİT’in takibinde olacak devam edecek süreç, gerçekten kan dökülmemesi ve
ülkenin huzura kavuşması için mi başlatılıyor, yoksa sahne arkası farklı mı?
Tabii ki PKK yanlışlarının farkına varıp bir gecede tövbekâr olup bu kararı almadı.
Türkiye’nin uluslararası kamuoyundaki diplomatik başarısı, uyguladığı politikalar,
terörü bitirmek için attığı adımlar, askeri ve stratejik hamleleri, İHA-SİHA’lar ile
sağlanan üstünlük göz ardı edilemez.
Bu gerçekler ile bağlantılı olarak PKK’nın silah bırakma kararı üzerine uluslararası
dengeler de devreye girdi. Özellikle Türkiye’nin teröre karşı uyguladığı askeri,
diplomatik ve istihbarat stratejileri sonucu örgüt üzerinde ciddi bir baskı oluştu. Bu
baskılar, örgütün silahlı mücadeleden vazgeçmesini zorunlu hale getirdi. Kararın
sürdürülebilir olup olmadığı küresel aktörlerin tutumuna da bağlı olacak. ABD’nin
ve Avrupa ülkelerinin, özellikle de PKK’yı desteklediği bilinen bazı devletlerin
yaklaşımı ile Türkiye’nin uluslararası diplomasi hamleleri ve bölgesel ittifakları bu
süreci doğrudan etkileyecektir.
PKK kendini fesih etmesi ve silah bırakması geçmişteki Dünya üzerindeki terör
örgütlerinin silahsızlanma süreçleri ile karşılaştırıldığında IRA ve ETA gibi
örgütlerin süreçleri paralellik arz ediyor. Bu örgütlerin büyük kısmı, silahlı
mücadeleyi bırakırken siyasi kanatlarını güçlendirdi. PKK’nın da benzer bir yol
izleyip izlemeyeceği dikkatle incelenmeli. Özellikle bazı bölgelerde siyasi ve
ideolojik yapısını sürdürme çabaları olup olmayacağı gözden kaçırılmamalı.
PKK’nın geçmişte geçici ateşkes ilan ettiği ancak sonrasında yeniden silahlandığı
dönemler olduğu göz önünde bulundurulursa, Türkiye’nin temkinli olması büyük
önem taşıyor.
Türkiye içinde PKK’ya doğrudan veya dolaylı destek veren grupların tutumu bu
süreçte önemli olacak. PKK, bazı siyasi ve ekonomik çevreler tarafından bir araç
olarak kullanıldı ve bu çevrelerin fesih kararına yaklaşımı belirsizlik içeriyor.
Türkiye’nin bu noktada iç politik dengeleri sağlam tutarak sürecin provokasyonlara
ve yanlış yönlendirmelere açık hale gelmemesi gerekiyor.
PKK’nın silah bırakması ve kendini feshetmesi, uluslararası arenada ve Türkiye
içinde ülkesini sevenler tarafından olumlu karşılandı.
Ancak, PKK’yı destekleyen bazı ülkeler ve ülke içinde küçük bir grup bu karardan
memnun olmadıklarını gizleyemedi. Yıllardır başımıza bela olmuş terör meselesi
siyaset üstü, milli bir konudur. Süreci provoke etmek ve akamete uğratmak
isteyenlere karşı halk olarak siyasi parti ayrımı yapmadan, birlik olmalıyız.

Bu süreçte bazı oyunlar, düzmece senaryolar ve suni gündemler bitmeyecek.
Türkiye’ye zarar vermek isteyenler, iç ve dış düşmanlarla iş tutanlar daima
sahnede olacak. Ancak unutulmamalıdır ki, Türkiye gücünü koruyarak geleceğini
şekillendirecektir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.