Bu sloganı daha önce bazı belediyelerin afişlerinde görmüştüm. İlk bakışta klasik bir söylem diyebilirsiniz ama derinliği asla tartışılmaz. Şimdi bu sloganın Milli Eğitim Bakanlığı'nın okullarında kullanıldığını görüyorum.Milli Eğitim Bakanlığı son yıllarda belki de tarihinin en önemli çalışmalarına imza atıyor. Özel okullar ile devlet okulları arasındaki farkı ortadan kaldırmak için uygulanabilir planları ciddiyetle devreye sokuyor.Bu kapsamda öğretmenlerini sürekli hizmet içi eğitime tabi tutuyor,okulların tümünü 'Fatih Projesi'yle'' akıllı tahtalarla donattı,donatmaya devam ediyor.Öğrencilerin sadece akademik olarak değil , aynı zamanda sosyal gelişimlerinin de sağlıklı yürümesi için becerilerini ortaya çıkarabilecekleri 'Okullar Hayat Olsun' projesini devreye soktu.Devlet okulları hem akademik hem de okulun sanat ve spor donatıları anlamında özel okullardan daha iyi olabilir mi ? Elbette olabilir , olmak zorundadır. Unutmayalım ki FETÖ terör örgütü genç beyinlerimizi öncelikle kendi özel okullarında ele geçirdi, bir veya birkaç neslimizi heba etti. FETÖ'nün sinekleri sırtlanlar sürüsü halinde bu milletin değerlerine saldırdı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan liderliğinde FETÖ terör örgütüyle olan mücadele son hızıyla sürüyor,emniyette,yargıda,askeriyede ve tüm kamu kurumlarında yuvalanan vatan hainleri tek tek yakalanıp yargı önüne çıkarılıyor.Türkiye güçlü bir devlettir, bu ihanet şebekesine hak ettiği cezayı hukuk dairesinde verecektir.Ancak bu mücadele yapılırken gözden kaçırılmaması gereken nokta FETÖ'nün özel okullarında ilköğretimden başlayarak hainler yetiştirdiğini unutmamaktır.

15 Temmuz darbe girişiminde bulunan vatan hainleri ilk eğitimlerini bu ihanet şebekesinin özel okullarında ilköğretimden başlayarak aldılar.

Bu lanet FETÖ bize şunu gösterdi; çocuklarımıza ne kadar sağlıklı ve başarılı eğitim verirsek devletimizi o kadar sağlam temeller üzerine oturturuz.Samimiyetle ifade etmelim ki milli eğitim bakanlığı bu konuda çok başarılı çalışmalar yapıyor takdiri hak ediyor.

Çocuklarımız önemli , onlar bizim geleceğimiz , her şeyimiz ama en az onlar kadar onları yetiştiren öğretmenlerimiz de önemli.Eğer sağlıklı vatansever bir gençlik istiyorsak öğretmenlerimize daha çok sahip çıkmalı onların gerek fiziki gerekse ekonomik şartlarını çıkarabileceğimiz en üst düzeye çıkarmalıyız.Sadece FETÖ'nün değil bütün terör örgütlerinin kökünü kazıyacak olan eğitim öncelikle ilköğretimlerde verilmelidir.Vatan,millet,bayrak sevgisi ilk önce buralarda doğru ve daha dikkatli aşılanmalıdır ki bir daha bu hainler ayağa kalkamasın.

Bu konuda benim inancım tam, umudumu hiç kaybetmedim.İnsan umudunun güçlenmesine, doğru düşündüğüne destek olan örnekleri gördükçe bu millete ve devlete bağlılığı daha da artıyor.

Genç sınıf öğretmenleri Ferdi MİKAİLOĞLU ve Çicek Ocak MİKAİLOĞLU çifti çalışmalarıyla göz dolduruyor.Kocaeli Derince'de öğretmenlik yapan bu çiftimiz öğrencileriyle ve velileriyle kurdukları sevgi bağını, öğrencilerindeki başarı yüksekliğiyle taçlandırıyor.

Çalısınca elbette olur ama bir de işin içerisine sevgi girince mesafeler yok oluyor.

Ben vatanperver,yüreği sevgi dolu öğretmen çiftimiz nezdinde tüm öğretmenlerimizi bu mücadeleye davet ediyorum. Eğer siz isterseniz bu ülkede ne terör kalır, ne kriz, ne kaos her şey sizin elinizde.

Sineklerle mücadele edilir ancak bataklıklar kurutulmalıdır.FETÖ bu devleti yıkma fikrini ilköğretimden başlatıp çocukların beynine soktuysa, bizde devlete bağlılığı ve sadakati ilköğretimden başlatarak öğretmeliyiz. İşte bunun için Ferdi ve Çiçek öğretmenlerin sayısının artmasına zemin hazırlamalı onları her koşulda desteklemeliyiz.Bugünkü Milli eğitim bakanlığı bu noktada başarılı çalışmalara imza atıyor.