Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Berlin dönüşünde medya mensuplarıyla bir söyleşi gerçekleştirdi. Erdoğan Berlin'de Libya'yla ilgili alınan kararlar başta olmak üzere bir çok konuda önemli açıklamalar yaptı.
Haber Giriş Tarihi: 20.01.2020 18:04
Haber Güncellenme Tarihi: 20.01.2020 21:04
Kaynak:
Haber Merkezi
hurhaber.com
Almanya dönüşü uçakta soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hafter'in metinlere imza atmamasının 'manidar' olduğunu söyledi. Moskova ve Berlin'de 'arabuluculuk' yapmadıklarının altını çizen Erdoğan, "Siyaset anlayışımda bir teröristle asla masaya oturmam" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı, İdlib'den göçle ilgili sözleri üzerinden CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu da eleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta Libya olmak üzere gündemdeki birçok konuya ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:
55 maddelik zirve bildirgesini kabul ettik
Libya'da siyasi çözüm çabalarımızın bir parçası olarak Berlin'de düzenlenen Libya zirvesine katıldık. 55 maddelik zirve bildirgesini kabul ettik. Burada Birleşmiş Milletler çatısı altında bir yol haritası bulunuyor. Bizim Sayın Putin ile birlikte çağrısını yaptığımız ateşkese uyulması halinde siyasi sürecin de önü açılacaktır.
Sarrac ve Hafter komitesi önümüzdeki günlerde toplanacak
Zirvede aldığımız kararlar çerçevesinde Sarrac ve Hafter tarafından 5'er kişinin katılacağı askeri komite önümüzdeki birkaç gün içinde toplanacak. Buradaki kilit nokta Hafter'in saldırgan tutumunu sonlandırmasıdır. Nisan'dan bu yana tüm anlaşmaları ihlal eden ve meşru hükümete saldıran özellikle Hafter taraftarlarıdır. Toplantıda bu konuyu açıkça dile getirdim. Tabi kimse itiraz edemedi.
Attığımız adımlar sürece bir denge getirdi ve ateşkes zemini oluştu
Gerçek şu ki bizim Libya konusunda attığımız adımlar sürece bir denge getirdi ve ateşkes zemini oluştu. Hem sahada hem de masada pozisyonunuzu güçlü tutarak siyasi sürece destek olmaya devam edeceğiz. Libya'da Türkiye'nin mevcudiyeti barış umutlarını arttırmıştır. Biz Libya'da terörle mücadele kisvesi altında ne tür oyunların oynandığını da görüyoruz. Buna karşı meşru hükümetinin yanında durmaya devam edeceğiz.
Libya'nın siyasi, askeri ve ekonomik konuları ele alınacak
Özellikle bugün alınan kararları takip edecek bir mekanizma kurulacak ve aylık toplantılar yapılacak. BM çatısı altında yapılacak olan bu toplantılarda Libya'nın siyasi, askeri ve ekonomik konuları ele alınacak. Bu toplantılara bizim arkadaşlarımız da katılacaktır. Libya'nın yanı sıra bugün hem Sayın Putin ile görüşmemde hem de zirvede İdlib konusunu gündeme getirme fırsatını buldum. Bu arada Sarrac ile bir görüşmem oldu.
Çok açık net değerlendirme fırsatını bulduk
Cezayir Cumhurbaşkanı Sayın Abdulmecid Tebbun ile de bir görüşme yaptık. Sayın Putin ile yaptığımız görüşmede de gerekli mesajları kendisiyle paylaştım. Sayın Putin'le gerek Moskova'daki gerekse ondan sonraki süreçte bunları çok açık net değerlendirme fırsatını bulduk. Bu sürece olan yaklaşımı bazı gerçekleri görmesini bakımından lehte oldu.
Hafter'in metinlere imza atmaması manidardır
Ancak tabi Hafter'in şu ana kadar, ayrıldığımız zamana kadar metinlere imza atmaması manidardır. Hepsi sözdedir ve ben de kendilerine atalarımızın o sözü ile bir hatırlatmada bulundum; “söz uçar yazı kalır” dedim. Bunun imza ile teyit edilmesi gerekir dedik. Fakat tüm bunlara rağmen imza altına alınamadı. Olay tamamen sözlü olarak bütün katılımcıların şahit olması ile o şekilde kalmış oldu. İnşallah neticesi hayırlı olur. Erdoğan'ın sorulara verdiği yanıtlar ise şöyle:
Uymadıkları anda gereğini yapacağız
Biz bu süreçte üzerimize düşenleri yapmış olduk. Şu an itibarıyla geldiğimiz noktayı değerlendirme fırsatını bulduk ve söylenmesi gereken neyse bunları da kendilerine söyledik. Ama özellikle yol boyunca ne kadar uyarlar uymazlar bunu göreceğiz. Uymadıkları anda da gereğini yapacağız. Şu an itibarıyla bize “Niçin şunu yaptınız?” sorusunu pek soramıyorlar. En çok ve en ileri sordukları soru “Bundan sonra buraya siz askeri güç gönderecek misiniz?”
Türk askeri Libya'da ne yapacak?
Bizim de onlara verdiğimiz cevap şu oldu; “Biz buraya şu anda askeri güç göndermiyoruz. Biz sadece eğitmen olarak, eğitici olarak buraya bir kadro gönderdik o kadar. Bunlar da orada eğitim yaptılar. Ama öbür tarafta Wagner burada 2.500 güvenlik gücü ile var. Onları niçin masaya yatırmıyorsunuz?” Böyle söyleyince ona da bir şey diyemiyorlar. Kaldı ki sadece Wagner değil, mesela orada Sudan'dan 5.000 civarında asker var. Bunun yanında Çad'dan var, Nijer'den var.
Türkiye barışın anahtarıdır
Elimizden geldiği kadarıyla bunları yapıp ona göre altyapısını da yapacağız ve oralara bunları inşallah yerleştirelim diyoruz. Bir kere daha söylüyorum; Türkiye barışın anahtarıdır.
Kılıçdaroğlu, Fizan çöllerinde askerimizin ne işi var demişti
Fizan'ın yerini de bilmez. Biz Fizan'a göndermiyoruz ki Trablus'a gönderiyoruz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Erdoğan: Bir teröristle asla masaya oturmam!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Berlin dönüşünde medya mensuplarıyla bir söyleşi gerçekleştirdi. Erdoğan Berlin'de Libya'yla ilgili alınan kararlar başta olmak üzere bir çok konuda önemli açıklamalar yaptı.
Almanya dönüşü uçakta soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hafter'in metinlere imza atmamasının 'manidar' olduğunu söyledi. Moskova ve Berlin'de 'arabuluculuk' yapmadıklarının altını çizen Erdoğan, "Siyaset anlayışımda bir teröristle asla masaya oturmam" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı, İdlib'den göçle ilgili sözleri üzerinden CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu da eleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta Libya olmak üzere gündemdeki birçok konuya ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:
55 maddelik zirve bildirgesini kabul ettik
Libya'da siyasi çözüm çabalarımızın bir parçası olarak Berlin'de düzenlenen Libya zirvesine katıldık. 55 maddelik zirve bildirgesini kabul ettik. Burada Birleşmiş Milletler çatısı altında bir yol haritası bulunuyor. Bizim Sayın Putin ile birlikte çağrısını yaptığımız ateşkese uyulması halinde siyasi sürecin de önü açılacaktır.
Sarrac ve Hafter komitesi önümüzdeki günlerde toplanacak
Zirvede aldığımız kararlar çerçevesinde Sarrac ve Hafter tarafından 5'er kişinin katılacağı askeri komite önümüzdeki birkaç gün içinde toplanacak. Buradaki kilit nokta Hafter'in saldırgan tutumunu sonlandırmasıdır. Nisan'dan bu yana tüm anlaşmaları ihlal eden ve meşru hükümete saldıran özellikle Hafter taraftarlarıdır. Toplantıda bu konuyu açıkça dile getirdim. Tabi kimse itiraz edemedi.
Attığımız adımlar sürece bir denge getirdi ve ateşkes zemini oluştu
Gerçek şu ki bizim Libya konusunda attığımız adımlar sürece bir denge getirdi ve ateşkes zemini oluştu. Hem sahada hem de masada pozisyonunuzu güçlü tutarak siyasi sürece destek olmaya devam edeceğiz. Libya'da Türkiye'nin mevcudiyeti barış umutlarını arttırmıştır. Biz Libya'da terörle mücadele kisvesi altında ne tür oyunların oynandığını da görüyoruz. Buna karşı meşru hükümetinin yanında durmaya devam edeceğiz.
Libya'nın siyasi, askeri ve ekonomik konuları ele alınacak
Özellikle bugün alınan kararları takip edecek bir mekanizma kurulacak ve aylık toplantılar yapılacak. BM çatısı altında yapılacak olan bu toplantılarda Libya'nın siyasi, askeri ve ekonomik konuları ele alınacak. Bu toplantılara bizim arkadaşlarımız da katılacaktır. Libya'nın yanı sıra bugün hem Sayın Putin ile görüşmemde hem de zirvede İdlib konusunu gündeme getirme fırsatını buldum. Bu arada Sarrac ile bir görüşmem oldu.
Çok açık net değerlendirme fırsatını bulduk
Cezayir Cumhurbaşkanı Sayın Abdulmecid Tebbun ile de bir görüşme yaptık. Sayın Putin ile yaptığımız görüşmede de gerekli mesajları kendisiyle paylaştım. Sayın Putin'le gerek Moskova'daki gerekse ondan sonraki süreçte bunları çok açık net değerlendirme fırsatını bulduk. Bu sürece olan yaklaşımı bazı gerçekleri görmesini bakımından lehte oldu.
Hafter'in metinlere imza atmaması manidardır
Ancak tabi Hafter'in şu ana kadar, ayrıldığımız zamana kadar metinlere imza atmaması manidardır. Hepsi sözdedir ve ben de kendilerine atalarımızın o sözü ile bir hatırlatmada bulundum; “söz uçar yazı kalır” dedim. Bunun imza ile teyit edilmesi gerekir dedik. Fakat tüm bunlara rağmen imza altına alınamadı. Olay tamamen sözlü olarak bütün katılımcıların şahit olması ile o şekilde kalmış oldu. İnşallah neticesi hayırlı olur. Erdoğan'ın sorulara verdiği yanıtlar ise şöyle:
Uymadıkları anda gereğini yapacağız
Biz bu süreçte üzerimize düşenleri yapmış olduk. Şu an itibarıyla geldiğimiz noktayı değerlendirme fırsatını bulduk ve söylenmesi gereken neyse bunları da kendilerine söyledik. Ama özellikle yol boyunca ne kadar uyarlar uymazlar bunu göreceğiz. Uymadıkları anda da gereğini yapacağız. Şu an itibarıyla bize “Niçin şunu yaptınız?” sorusunu pek soramıyorlar. En çok ve en ileri sordukları soru “Bundan sonra buraya siz askeri güç gönderecek misiniz?”
Türk askeri Libya'da ne yapacak?
Bizim de onlara verdiğimiz cevap şu oldu; “Biz buraya şu anda askeri güç göndermiyoruz. Biz sadece eğitmen olarak, eğitici olarak buraya bir kadro gönderdik o kadar. Bunlar da orada eğitim yaptılar. Ama öbür tarafta Wagner burada 2.500 güvenlik gücü ile var. Onları niçin masaya yatırmıyorsunuz?” Böyle söyleyince ona da bir şey diyemiyorlar. Kaldı ki sadece Wagner değil, mesela orada Sudan'dan 5.000 civarında asker var. Bunun yanında Çad'dan var, Nijer'den var.
Türkiye barışın anahtarıdır
Elimizden geldiği kadarıyla bunları yapıp ona göre altyapısını da yapacağız ve oralara bunları inşallah yerleştirelim diyoruz. Bir kere daha söylüyorum; Türkiye barışın anahtarıdır.
Kılıçdaroğlu, Fizan çöllerinde askerimizin ne işi var demişti
Fizan'ın yerini de bilmez. Biz Fizan'a göndermiyoruz ki Trablus'a gönderiyoruz.
Çok Okunanlar