SON DAKİKA
Hava Durumu

#Deprem

Hür Haber - Deprem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Deprem haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İki ilçe için uyarı: Santorini'deki depremlere benziyor Haber

İki ilçe için uyarı: Santorini'deki depremlere benziyor

Volkanotektonik alanda araştırmalar yapan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mimarlık-Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve volkan bilimci Karaoğlu, AA muhabirine, nisan ayından bu yana Kütahya'nın Simav ilçesinde 4.400, Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde ise 23.000 civarında deprem meydana geldiğini belirtti. Çok sıkışık iki deprem alanı gözlemlediklerini söyleyen Karaoğlu, "Sındırgı bölgesindeki depremler, yaklaşık 30 kilometreye 20 kilometrelik bir alanda gerçekleşiyor ve bu depremler genellikle 5 ila 15 kilometre derinlikte meydana geliyor. Çoğu, 2 büyüklüğündeki küçük depremlerden oluşuyor. Çok az kısmı ise 3 ve üzeri büyüklükte." dedi. Karaoğlu, Simav'da da benzer bir durumun bulunduğunu ancak oradaki depremlerin 10 ila 20 kilometrelik dar bir alanda olduğunun altını çizerek şu görüşlerini aktardı: "Simav Fayı'na baktığımızda, Gelenbe Fayı'nın bu fay ile kesiştiğini görüyoruz. Önemli olan nokta, Sındırgı'daki depremlerin çoğunun fay hatları üzerinde olmamasıdır. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü ve bizim akademisyenliğimizle tespit ettiğimiz fayların dışında, özellikle güney kısmındaki sarsıntılar oldukça dikkat çekici. Saha incelemelerimize göre neredeyse yeni bir kırık oluşumu yok gibi görünüyor. Genelde 6,4 veya 6,5 üzerindeki depremler yeni kırılmalara neden olur. Burada 6,1'e varan depremler olsa da belirgin yeni yüzey kırıkları gözlemleyemiyoruz." Özgür Karaoğlu, bölgede genelde kuzeydoğu-güneybatı yönelimli çekme kuvveti etkisiyle gelişen normal fay karakterindeki depremler yaşandığını kaydetti. Sındırgı'nın derinlerinde magmatik bölgeler tespit edildi Karaoğlu, Sındırgı'nın güneyini kapsayan bölgelerde 2012-2024 yılları arasında yapılan tomografi çalışmaları sonucunda 5 ila 12 kilometre derinliklerde magmatik bölgelerin belirlendiğine vurgu yaptı. "Simav Grabeni" olarak adlandırılan çöküntü havzasının batısında jeotermal veya soğuk akışkanların yüzeyin bir ila iki kilometre altında yer aldığına dikkat çeken Karaoğlu, şu açıklamalarda bulundu: "Yaptığımız araştırmalarda, depremlerin dağılımını ve kinematik yapılarını dünya genelindeki diğer depremlerle kıyasladığımızda, Santorini örneği karşımıza çıkıyor. Yıl başında Santorini'de yaşanan depremlere benzer şekilde, burada da binlerce küçük deprem meydana geliyor. Yeni bir magma oluşumunun, özellikle yanal hareket eden bu yapıların hem sıcaklığa hem de yer değiştirmeye bağlı olarak stres yarattığını ve var olan fayları aktif hale getirdiğini görüyoruz." Karaoğlu, Simav Fayı'nın güneyinde fay hatları dışında depremlerin oluştuğuna işaret ederek, "Depremlerin yüzde 90-95'i burada gerçekleşiyor. Bölge Gelenbe Fayı ile sınırlı. Magmanın hareketiyle yer açma çabası, fay hatları dışında da depremler oluşturuyor. Magmadan yayılan akışkanlar da mevcut fay hatlarını harekete geçirerek depremler meydana getiriyor." şeklinde konuştu. "Depremlerin uzun vadeli etkileri gözlemleniyor" Magma hareketine bağlı olarak meydana gelen depremlerin genelde büyük sarsıntılara yol açmadığını belirten Karaoğlu, "Bu depremlerin uzun vadede etkilerini sürdüğünü gözlemliyoruz. En yakın örnek, Santorini'deki gibi. Son 25 yılda burada en az üç kere 8 ila 10 yıllık magma yerleşimi kaynaklı deprem fırtınaları yaşanmıştır." ifadelerini kullandı.

ABD medyası: Büyük İstanbul depremi adım adım geliyor Haber

ABD medyası: Büyük İstanbul depremi adım adım geliyor

Beklenen büyük İstanbul depremine dair bir başka senaryo da ABD basınından geldi. New York Times’ta çıkan makale, Marmara Denizi’nin derinliklerindeki sismik hareketliliğin İstanbul’a doğru yöneldiğine vurgu yaptı. Gazete, Science dergisinde yayımlanan yeni araştırmayı değerlendirirken, bilim insanlarının “İstanbul için büyük ve yıkıcı bir deprem yaklaşıyor” uyarısında bulunduğunu belirtti. Makalede, son 20 yıldır Marmara Fayı boyunca meydana gelen depremlerin giderek doğuya kaydığına dikkat çekiliyor. Dizinin son halkasının 2025 Nisan’ında gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki deprem olduğu belirtiliyor. New York Times, bilim insanlarının bu durumu “olağan dışı bir gelişme” olarak tanımladığını aktarırken, “Bu eğilim devam ederse, büyük deprem İstanbul’un hemen güneyindeki sularda olabilir” ifadesine yer verdi. “İSTANBUL HEDEFTE” Haberde, çalışmaya dahil olmayan University College London’dan sismolog Stephen Hicks'in, “İstanbul hedefte” sözleri öne çıkartılıyor. Uzmanlara göre, enerji ve hareketlilik giderek kentin bulunduğu bölgeye doğru yaklaşıyor. Perşembe günü Science dergisinde yayımlanan çalışmada, sarsıntıların Ana Marmara Fayı’nın kilitli ve tehlikeli kabul edilen segmentine doğru ilerlediği belirtildi. Bu segmentin kırılması halinde, 7 ve üzeri büyüklükte bir depremin 16 milyonluk megakenti etkileyebileceği hatırlatılıyor. “DEPREMLERİN TAHMİNİ ZOR AMA SİNYALLER ÖNEMLİ” Araştırmanın yazarlarından, Almanya GFZ Helmholtz Yerbilimleri Merkezi’nden Patricia Martínez-Garzón, NYT’ye verdiği demeçte şunları söylüyor: “Depremler tahmin edilemez. Ancak olağan dışı olayları erken fark etmek ve etkileri azaltmak kritik.” Yani belirli bir tarih belirlemek mümkün olmasa da uzmanlar, göz ardı edilmemesi gereken bir duruma işaret ediyor: Fayda tehlikeli bir stres birikimi var. “EN KÖTÜ SENARYO İSTANBUL İÇİN BÜYÜK BİR RİSK” Cornell Üniversitesi’nden deprem bilimci Judith Hubbard da çalışmaya katılmamakla birlikte NYT’ye konuşarak şu uyarıda bulundu: “İstanbul yakınlarında olabilecek çok büyük bir deprem, yakın tarihin en büyük insani felaketlerinden biri haline gelebilir.” Hubbard’a göre sorun sadece fay hareketi değil; yıllardır süren kontrolsüz yapılaşma, denetim yetersizliği ve zemin sorunları bu riski daha da büyütüyor. Bu da “doğal afetin” kolaylıkla “insani felakete” dönüşebileceğini gösteriyor. DEPREMLERİN DOĞUYA DOĞRU İLERLEMESİ ARAŞTIRMANIN MERKEZİNDE Araştırmada, 2011’den bu yana Marmara’da meydana gelen depremlerin batıdan doğuya doğru ilerlediği hatırlatılıyor: 2011 → 5.2 (batı) 2012 → 5.1 (doğu) 2019 → 5.8 (orta) 2025 → 6.2 (orta-doğu) New York Times’a göre bilim insanları, “Bir sonraki depremin daha büyük olup olmayacağını ve İstanbul’un hemen güneyindeki segmentte kırılıp kırılmayacağını” tartışıyor. Kesin bir cevap yok, ancak bu ihtimalin ciddiye alınması gerektiği vurgulanıyor. “BÜYÜK DEPREM YOLDA AMA NASIL OLACAĞI BİLİNMİYOR” Hubbard’ın NYT’ye yaptığı bir başka değerlendirmede ise “Deprem bir dizi küçük sarsıntının ardından mı gelecek, yoksa aniden mi kırılacak, bunu bilmiyoruz.” diyor. Yani süreç nasıl gelişirse gelişsin, bilim insanlarının ortak mesajı New York Times tarafından şöyle özetleniyor: “Büyük bir deprem yolda.” KIRILMANIN YÖNÜ İSTANBUL’A DOĞRU OLABİLİR Martínez-Garzón’un ortak yazarı olduğu başka bir çalışmada, olası kırılmanın doğuya, yani İstanbul yönüne doğru gerçekleşme ihtimalinin daha yüksek olduğu belirtilmişti. NYT bu uyarıyı da öne çıkarıyor.

Uzman isim sıraladı! İşte büyük deprem beklenen yerler Haber

Uzman isim sıraladı! İşte büyük deprem beklenen yerler

Son zamanlarda Antalya bölgesinde artan deprem haberleri vatandaşlar arasında huzursuzluk yarattı. Bölgedeki sarsıntılara ilişkin değerlendirme yapan Jeofizik Mühendisi Ali İlker Bulut, bölgede olağandışı bir durum olmadığını, fakat bölgenin tarihsel olarak büyük depremler üretme potansiyeline sahip olduğuna işaret etti. “NORMALİN DIŞINDA BİR DURUM YOK” Bulut, son 5 yıl içinde bu bölgede büyüklükleri 4.5 ile 6.5 arasında değişen yaklaşık 20 depremin meydana geldiğini anımsattı. Uzman, "Bu aktivite dünyanın doğal hareketliliği ile alakalı ve devam ediyor. Tektonik sıkışma deprem üretimini sürdürecek. Şu an için olağan dışı bir durum yok" ifadelerini kullandı. "ÖNCÜ DEPREM OLUP OLMADIĞINI BİLEMEYİZ" Aksu bindirmesi ve Antalya Körfezi içindeki hattın geçmişte 7.5'in üzerinde depremler üretebildiğini ifade eden Bulut, 1996 tarihli Bayındırlık Bakanlığı haritasında bu bölgenin "sismik boşluk" olarak tanımlandığını hatırlattı. Bulut, büyük bir depremin zamanını tahmin etmenin mümkün olmadığını vurgulayarak şu şekilde konuştu: “Bu depremlerin öncü olup olmadığını bilemeyiz. Bu tür bir hesaplama yöntemi yok. Sosyal medyadaki tahminler bilimsel değil. Depremin yeri bilinebilir ama zamanı bilinemeyebilir. Marmara, Bingöl-Yedisu, Ege ve Kıbrıs bölgelerinde olduğu gibi burada da büyük deprem potansiyeli vardır.” “TÜRKİYE DEPREM FIRTINASINA MI GİRDİ?” CNN Türk'e konuşan Bulut, en çok sorulan "Türkiye deprem fırtınasına girdi mi?" sorusuna ise açık bir cevap vererek şunları söyledi: “Deprem fırtınası, magma hareketlerinin bulunduğu yerlerde görülür. Bir bölgede sık sık deprem olması, deprem fırtınası yaşandığı anlamına gelmez. Türkiye yılda 18 bin-24 bin arasında deprem yaşayan bir yer. Şu an yaşanılan süreç, büyük kırılmalar sonrası enerji aktarımının tetiklediği doğal bir tektonik harekettir. Bu bir fırtına değil, doğal bir süreçtir.” İŞTE BÜYÜK DEPREM POTANSİYELİ TAŞIYAN BÖLGELER Bulut, büyük deprem potansiyeline sahip alanları şöyle sıraladı: Kıbrıs yayı - Hatay ucu - Antalya Körfezi hattı Ege - Girit - Rodos hattı (8 ve üzeri deprem üretme potansiyeli) Bingöl - Yedisu segmenti (7'nin üzerinde deprem beklentisi) Marmara Denizi içi (bilinen büyük deprem potansiyeli) Ege açılma kuşağı (6.3 – 7 arası depremler beklenen hatlar) Bulut, tüm bu alanların haritalarla belirlendiğini, sürpriz bir durum olmadığını ifade ederek, "Önemli olan bu değil; gerekli hazırlıkları tamamlamak" dedi.

Deprem uzmanı açıkladı: Buralardan ev almayın, kiralamayın Haber

Deprem uzmanı açıkladı: Buralardan ev almayın, kiralamayın

Balıkesir'in Sındırgı ilçesindeki deprem fırtınası sürerken, uzmanlar Sındırgı Fayı'nın da deprem üretmeye başladığını belirtti. Sındırgı'da 10 Ağustos ve 27 Ekim tarihlerinde meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremlerden sonra bölgede artçı sarsıntılar devam ediyor. Artçılar nedeniyle bölgede yaşanan tedirginlik sürerken, Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan'ın dikkat çekici uyarısı da gündeme geldi. Ercan, İstanbul dahil olmak üzere Türkiye'nin pek çok kentindeki deprem riskine dikkat çekerek 'Bu bölgelerden ev almayın, kiralamayın' şeklinde uyarı yaptı. Prof. Dr. Ercan özellikle sulak, gevşek zeminli ve tarım arazileri üzerine inşa edilen binalara dikkat çekti ve "Çok katlı binalar deprem sırasında sallantıyı üç ila beş kat artırarak yapıyı şiddetle sarsacak, ayrıca rezonansa girerek aşırı çalkalanacak, bu duruma dayanamayan yapılar ise çökme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır" ifadelerini kullandı. İSTANBUL’UN BİLİNEN İLÇELERİNİ TEK TEK LİSTELEDİ Prof. Dr. Ercan'ın kişisel sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalar şöyle: Tire, Ödemiş, Torbalı, Aydın Efeler, Manisa, Turgutlu, Kemalpaşa, İzmir-Bayraklı, Bornova Ovası, Menemen Ovası, İnciraltı, Bostanlı, Alaybey, Mavişehir, Çiğli, Balıkesir, Afyonkarahisar, İzmit, İstanbul-Ataköy, Yeşilköy, Haramidere, Bakırköy Yeşilyurt, Avcılar Büyükçekmece, Beylikdüzü-Dalyan, Pınarkent, Gürpınar, Esenyurt, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Kağıthane, Zeytinburnu, Tuzla Sahil, Kocaeli-Gölcük, Düzce, Kaynaşlı, Bolu, Adapazarı, Tekirdağ, Bandırma, Yalova, Adana, Çukurova Ceyhan, Mersin, Erzincan, Tokat, Amasya, Bursa-Nilüfer, Osmangazi, Yıldırım, Muğla-Fethiye gibi şehirlerimizde; sulak, gevşek ve birinci derece verimli tarım alanlarına inşa edilmiş çok katlı binalar deprem anında sarsıntıyı büyük ölçüde artırarak yapıyı sarsacak ve rezonansa girerek aşırı sallanacak, buna dayanamayan yapılar çökmekle tehdit altında olacaktır. Lütfen bu gibi bölgelerden konut satın almayın veya kiralamayın. İlgilendiğiniz yapının YER-YAPI GÜVENLİK BELGESİNİ isteyiniz, eğer olumsuzsa vazgeçiniz. Depremler ve sarsıntılar esnasında yaşamak için SAĞLAM YERDE, SAĞLAM YAPI." GÜVENLİ BÖLGELER Bu dikkat çekici paylaşım sonrası bir vatandaşın, 'Hangi bölgelerde yaşayabiliriz' sorusu üzerine Prof. Ercan güvenli bölgeleri şu şekilde sıraladı: "Artvin'den Kırklareli’ne Karadeniz kıyıları, tüm Güneydoğu Anadolu, tüm Orta Anadolu, Trakya, Ankara başkent buraları Türkiye’nin en güvenli bölgeleri. Ancak unutmayın ki yer kırığı yıkıcı değildir, deprem odağından çıkan sarsıntının yapı ile rezonansa girmesi yıkıcı olur."

Konya'da 5.2 büyüklüğünde deprem! Ankara'da da hissedildi Haber

Konya'da 5.2 büyüklüğünde deprem! Ankara'da da hissedildi

Deprem tehlikesiyle karşı karşıya olan Türkiye, bir kez daha bu gerçekle yüz yüze geldi. Konya'nın Kulu ilçesinde bir deprem meydana geldi. 5.2 BÜYÜKLÜĞÜNDE Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), depremin saat 15:46'da 5.2 büyüklüğünde olduğunu belirtti. AFAD'dan edinilen bilgilere göre, deprem yerin 18.73 kilometre derinliğinde gerçekleşti. ANKARA VE ÇEVRESİNDE HİSSEDİLDİ İlk belirlemelere göre can kaybı ya da ciddi bir hasar kaydedilmedi. Sarsıntı, özellikle Ankara dahil olmak üzere çevre illerde de hissedildi. Deprem, kısa süreli bir paniğe neden oldu. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA Depremin ardından İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı. Saha çalışmalarının başlatıldığını bildiren Bakan Yerlikaya, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Konya Kulu’da 5.2 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Çevre illerden de hissedilen bu depremle ilgili olarak, AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri derhal saha taramalarına başlamıştır. An itibarıyla herhangi bir olumsuz durum bulunmamaktadır. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun." "EKİPLERLE İLETİŞİM HALİNDEYİZ" Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, sosyal medya üzerinden şu açıklamayı yaptı: "Kulu ilçemizde meydana gelen depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Ekiplerimizle son durumu değerlendiriyoruz." "SAHA TARAMALARI BAŞLADI" Deprem nedeniyle oluşan hasarları tespit etmek amacıyla ekiplerin sahaya indiğini belirten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından şöyle dedi: "Konya Kulu'da 5,2 büyüklüğünde meydana gelen ve özellikle Ankara olmak üzere çevre illerde de hissedilen deprem nedeniyle vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. An itibariyle olumsuz bir durum olmamakla beraber, hasar tespit ekiplerimiz Kulu’da saha tarama çalışmalarına başladı. Allah ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten korusun." BAKAN URALOĞLU'NDAN GEÇMİŞ OLSUN MESAJI Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, depreme ilişkin şu mesajı paylaştı: "Konya Kulu'da meydana gelen ve başta başkentimiz olmak üzere çevre illerde hissedilen depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun. Cenab-ı Allah ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten muhafaza eylesin."

Korkutan deprem uyarısı: Büyük fay hattı şehirleri batıracak Haber

Korkutan deprem uyarısı: Büyük fay hattı şehirleri batıracak

Birçok ülkede ve Türkiye’de büyük depremler ve artçı sarsıntılar yaşanırken, uzmanlar bu konuda yeni analizlerini kamuoyu ile paylaşıyor. Pasifik Ateş Çemberi bölgesinde yer alan Tonga'da 6,4 büyüklüğünde bir deprem ve Myanmar’daki depremin dünyanın yüzeyini kaydırdığına dair söylentiler, çeşitli araştırmaları tetikledi. DEPREM KIYI HATLARINI KALICI OLARAK DEĞİŞTİREBİLİR Open Access Government'a göre, yakın dönemde yapılan bir çalışma, artan deniz seviyelerinin Pasifik Kuzeybatısı üzerinde yıkıcı bir etki yaratacağını gösterdi. Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan bir makale, Cascadia dalma bölgesini vuracak bir sonraki büyük depremin kıyı hattını kalıcı şekilde değiştirebileceğini ve birçok yerleşim yerini yaşanmaz hale getirebileceğini bildiriyor. DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜ 8 OLARAK ÖNGÖRÜLÜYOR Araştırmacılar, coğrafi analiz yöntemlerini kullanarak, önümüzdeki günlerde bir deprem gerçekleşmesi halinde kıyı hattının sadece birkaç dakika içerisinde 6,5 fit kadar batabileceği tahminini yürüttü. Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi'nin açıkça belirttiği üzere, bir sonraki büyük depremin (8 veya daha büyük şiddette) Pasifik Kuzeybatısı'nı etkileyebileceği öngörülüyor. Büyük depremin 2050 yılına kadar meydana gelebileceği konuşuluyor. Deniz buzullarının erimesi, deniz seviyelerinin yükselişi ve aşırı hava olaylarının şiddeti artırıcı etki yapabileceği söyleniyor. Thecooldown'da yer alan detaylara göre, büyük bir deprem potansiyeli, sel riskini önemli ölçüde katlayabilir. Çalışmanın devamında Cascadia bölgesinde büyük bir deprem meydana gelmesi durumunda taşkın yataklarının 300 kilometrekare (yaklaşık 116 mil kare) kadar genişleyebileceği ve taşkın riski altındaki ev, yol ve yapı sayısının iki katından fazla artabileceği ifade edilmektedir. TÜRKİYE İÇİN ÖNEM ARZ EDİYOR Amerikalı jeologların yürüttüğü bir araştırmaya göre, bir yerde gerçekleşen sarsıntı dünyanın farklı köşelerindeki fay sistemlerini değiştirebilir ve buralarda deprem riskini artırabilir. Türkiye'deki fay hatlarının da farklı bölgelerdeki depremler nedeniyle etkilenebileceği belirtiliyor.

İstanbul depremi için 'korkunç' senaryo: Eğer bu olursa kimse hayatta kalmaz! Haber

İstanbul depremi için 'korkunç' senaryo: Eğer bu olursa kimse hayatta kalmaz!

İstanbul'da 23 Nisan'da gerçekleşen 6,2 büyüklüğündeki sarsıntı ve ardından yaşanan 400'den fazla artçı deprem, deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu son depremle birlikte dikkatler İstanbul'daki binlerce riskli binaya çevrildi. Marmara Aktif Fay Tehlike ve Risk Uygulama ve Araştırma Merkezi (MATAM) Grubu'ndan Prof. Dr. Cenk Yaltırak da 6,2'lik depremle ilgili önemli açıklamalar yaptı. T24'e konuşan Prof. Dr. Yaltırak, 6.2'lik depremin büyük deprem üzerinde etkili olup olmadığını anlamak için önce artçı sarsıntıların sonlanmasını beklemek gerektiğini belirtti. BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİNİN BOYUTLARI NE OLACAK? Depremin hemen ardından yapılan yorumların bilime dayanmadığını söyleyen Yaltırak, beklenen büyük depremin boyutunu açıkladı. Büyük İstanbul depreminin en fazla 7.8 büyüklüğünde olacağını ifade eden Prof. Dr. Yaltırak, "Bu bilimsel bir tespit, felaket tellallığı değil. Daha büyük olmayacak. Çok daha küçük de gerçekleşmeyecek" dedi. "BÖYLE BİR DEPREM ÜRETEBİLECEK FAY YOK" İstanbul'da depreme en yatkın ve en az etkilenecek ilçeleri açıklayan Prof. Dr. Yaltırak, "Deprem her yeri eşit şiddette vuracak ya da yıkacak demek yanlış. Eğer Maslak'taki evler yıkılacaksa İstanbul’da kimse hayatta kalamaz. Böyle bir deprem üretebilecek fay yok" dedi. "BU FAYDA STRES BOŞALMADI" 6.2’lik depremin beklenen büyük depremi etkileyip etkilemediğine dair şunları söyledi: "Asıl depremin beklendiği ana faylara açılı birçok fay var. Bu faylardan birinde 6,2’lik Orta Marmara Sırtı Depremi meydana geldi. O fayların bazıları da ana fayı etkiliyor. Beklenen büyük depremin genel boyutunu etkiliyor mu? Hayır, etkilemiyor. Bu açıdan rahatlıkla söyleyebiliriz ki, bu fayda stres boşalmış değil. Bunu hep kapı benzetmesiyle anlatırım. Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara segmentleri kapılardan oluşur, kapılara yaslanınca kapıların menteşeleri gıcırdar, çatlar, patlar. Ama bir de kilidi var. Kilit, fayın kırılmasını beklediğimiz yer. Menteşelerde deprem olduğunda kilide de yük biner. Ama bu durum "Beklenen depremi öne aldı ya da erteledi" denemez. Bunu söylemek mümkün değil. Çünkü büyüklük diye bir şey var. 20 litrelik bir kova suyun içinden bir çay kaşığı su çektiğinizde hacimde büyük bir değişiklik olmuyor" HANGİ İLÇE DAHA DAYANIKLI, HANGİSİ DAHA RİSKLİ? Beykoz, Sarıyer, Beşiktaş, Şişli gibi ilçelerin zemininin sağlam olduğunu ve 7.8 büyüklüğünde bir depremde büyük yıkım yaşanmayacağını belirten Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Fatih, Zeytinburnu, Haliç kıyıları, İstanbul'un vadileri, Kağıthane, Kasımpaşa, Büyükçekmece ve Küçükçekmece’nin daha fazla etkileneceğini söyledi. Yaltırak, bu ilçelerdeki binalara öncelik verilmesinin önemine dikkat çekti. "KİMSENİN HAYATTA KALMA ŞANSI YOK..." Evini Maslak civarında bulunduran Yaltırak, "Benim yaşadığım yerin yıkılması durumu gerçekleşirse İstanbul’da hayatta kalma şansı yoktur. Depremi üretebilecek fay veya oluşum yok. Depremin her yeri eşit etkileyeceğini söylemek yanlış. En kötü senaryo olan 7,8’de bile İstanbul’un sağlam zeminlerinde düşük ivme görülür. Sağlam yerlerdeki binalar dönüştürülüyor ve milli servet israf ediliyor. O binaların çökme ihtimali yok. Belki hafif hasarla atlatabilirler. Belki güçlendirme ile korunabilirler. Ama ne oluyor? Beykoz, Sarıyer, Beşiktaş, Şişli gibi bölgeler yenileniyor. Bu da fiyat ve kira artışına neden oluyor. Şehir yaşanabilir olmaktan çıkıyor" ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.