Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Batı'nın böl-parçala-yönet planına mesaj: Yüz yıllık oyun bozuluyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Servet Tazegül Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Mersin 8. Olağan İl Kongresi'ne katıldı.
Mersin'in hiç kimseyi "Yörük" diyerek küçüksemediğini, "Kürt" diyerek ötekileştirmediğini, "Arap" diyerek dışlamadığını, "Suriyeli" diyerek hakir görmediğini belirten Erdoğan, "Mersin, insanları 'şu şehirden bu şehirden' diyerek sınıflaştırmamıştır. Çünkü burası medeniyetler yatağı, coğrafyamızın kadim halklarının ve inançlarının tamamının bakiyesine ev sahipliği yapan bir şehirdir. Mersin'in göz alıcı tablosuna kimse helal getirmez. Allah'ın izniyle bu şehir dünyaya kardeşlik hukuku dersi veriyor, vermeye de devam edecek." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öne çıkan açıklamaları:
"Türkiye'nin büyümesini, güçlenmesini, kendi ayakları üzerine dikilmesini istemeyen emperyalistler de boş durmadı. Ülkemizi, darbeler, cuntalar, ideolojik kavgalar, ekonomik çöküşler, sosyal çalkantılarla dolu bir döneme soktular. Bu sancılı yıllar darbelerin ardından 'bizim çocuklar başardı' mesajını kulaktan kulağa fısıldayanların eseridir. Eski Türkiye artık bitti. Bu kaos fırtınası, Türkleri sadece sokaklarını temizleyecek, fabrikalarında çalışacak işçiler olarak görenlerin adımıdır. Rahmetli Özal bu oyunu fark edip siyasi ve ekonomik reformlarla ülkemizi asli istikametine çevirmek istediyse de kirli oyunlarla başa çıkamadı. Merhum Özal'a neler yapıldığını, hangi iftiraların atıldığını hiçbir zaman unutmadık.
BATI’YA AÇIK MESAJ
Avrupa'dan yükselen çatlak seslere ise aldırış etmiyoruz. Avrupalılar önce kendi meselelerini çözsünler. Ondan sonra gelip bölgemize nizam vermeye kalksınlar. 'Böl, parçala, yönet' politikasıyla son bir asırdır bu bölgede diledikleri gibi cirit atanların devri bitmiştir. Kim ne derse desin 100 yıllık oyun bozuluyor. Coğrafyamızda kardeşliğin, barışın ve istikrarın rüzgarı esiyor. Kalkınma ve refahın egemen olacağı yeni bir dönemin kapıları aralanıyor. Artık bölgenin geleceğini bölgenin kadim halkları belirleyecek, doğal kaynaklar üzerindeki her türlü tasarruf da bölgenin asıl sahiplerinin uhdesinde olacak. Allah'ın izniyle kimse bunun önüne geçemeyecek..