Enflasyon düşüşte, 2025'te gündemden çıkacak

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, dezenflasyon sürecinin haziran ayından itibaren başladığını belirtti ve şu ifadeleri kullandı:

“Geçiş sürecini bu haziran ayı itibarıyla tamamladık. Geçiş sürecinde temellerimizi güçlendirdik, risklerimizi azalttık. Türkiye’yi çok daha sağlam, sağlıklı bir zeminde enflasyonla mücadele edecek, sürdürülebilir istikrarlı büyürecek bir ortama kavuşturduk. Bütçe açığını depreme rağmen kontrol altında tuttuk. Cari açığı çok ciddi oranda azalttık, rezervlerimizi güçlendirdik, kur korumalı mevduatı önemli oranda erittik, kurda istikrar sağladık. Hazirandan itibaren dezenflasyon süreci başladı. Kasım ayına kadar 28 puan enflasyon oranında bir düşüş kaydedildi.”

Yılmaz, bu sürecin devam edeceğini ve 2024 sonunda enflasyon oranının yüzde 20’lere gerileyeceğini öngördü:

“Gelecek sene bu zamanlar artık 20 küsurlu bir enflasyondan bahsediyor olacağz. Elbette, yine gündemimizde olacak ama bugünkü kadar artık enflasyonu konuşmayacağz. 2026-2027 perspektifinde ülkemizi yeniden tek haneli enflasyonlara kavuşturacağz. Bunda kararlıyız, bunu adım adım hayata geçireceğz.”

MAKRO POLİTİKALAR VE YAPISAL REFORMLARLA BAŞARI HEDEFİ

Enflasyonu düşürme hedefinin yanı sıra istikrarlı büyümeye ve gelir dağılımını iyileştirmeye yönelik politikaların da önemine değinden Yılmaz, makro ekonomik istikrarın sağlanmasının temel şart olduğunu vurguladı.

“Fiyat istikrarı, istikrarlı büyümeyi ve gelir dağılımını iyileştirmenin de zeminidir. Yoksullukla mücadeleyi ve gelir dağılımını iyileştirme politikalarını dar bir çerçevede görmüyoruz. Her şeyden önce, makro politikanın sağlam olması gerekir. Gemi sağlam değilse kamaralar altından da olsa bir anlam ifade etmez.”

Yılmaz, kısa vadede bazı hedefler arasında çelişkiler olabileceğini ancak orta ve uzun vadeli perspektifte bu hedeflerin birbirini desteklediğini belirtti:

“Kısa dönemde bazı hedefler arasında zorluklar olabilir. Ancak orta ve uzun vadede bu hedefler birbiriyle tutarlıdır ve birbirini destekler. Geldiğimiz noktada, TÜFE yüzde 47 seviyesinde. Sıkı para politikaları, makro ihtiyati tedbirler, maliye politikaları ve yapısal reformlarla başarıya ulaşacağız.”

HİZMET ENFLASYONU VE BARINMA ALANINDAKİ GELİŞMELER

Yılmaz, hizmet enflasyonunda son iki ayda belirgin bir iyileşme gözlendiğini ifade etti. Kira enflasyonunun hala katı seyretmesine rağmen genel eğilimin olumlu olduğunu belirten Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:

“Hizmet enflasyonunda düşüş var. Kira dışı alanlarda iyileşme görülüyor. Kira enflasyonu daha katı bir seyir izlese de birikmiş artış talebinin büyük oranda eridiğini söyleyebiliriz. Konut fiyatları ve kiralarla ilgili daha pozitif bir perspektife sahibiz.”

DÖNEMSEL ETKİLER VE UZUN VADELİ PROGRAMLAR

Yılmaz, dönemsel etkilerin her zaman olabileceğini ancak asıl önemli olanın uygulanan programın sağlamı olduğunu vurguladı:

“Dönemsel etkiler, mevsimsel veya jeopolitik gerilimlerden kaynaklanabilir. Dünya ekonomisindeki gelişmeler programları olumlu veya olumsuz etkileyebilir. Ancak, esas olan sizin programınızdır. Güçlü bir programınız varsa dönemsel etkiler sadece geçici olur. Bizim istikametimiz daha düşük bir enflasyon hedefi doğrultusundadır ve bu hedefe ulaşınca kadar bu yolda ilerlemeye devam edeceğz.”