Panama'da sokaklara inen halk, Trump'ın posterlerini yaktı

Trump’ın açıklamalarına karşı, yüzlerce gösterici Panama’nın başkenti Panama City’de sokaklara dökülerek, Panama Parlamentosu önünde toplandı. Göstericiler, ABD bayrağını ve Donald Trump’ın posterlerini ateşe verdi. Protestocular, Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino'ya olan desteklerini dile getirerek, Panama’nın egemenliğini savundular.

SUNTRACS’TAN SERT TEPKİ

Suntracs sendikası, Trump’ın tehditlerine karşı sert bir açıklama yaptı. Sendika, "Donald Trump’ın tehditlerini kesin bir şekilde reddediyoruz. Bu bölge Panamalılara aittir. Egemenliğimizi ve kanalımızı korumakta kararlıyız" ifadelerini kullanarak, Panama’nın bağımsızlığını ve kanal üzerindeki egemenliğini savundu.

Açıklamada, Panama halkının, ülke üzerindeki egemenlik haklarını koruma kararlılığını yinelediği vurgulandı. Panama halkı, Amerika’nın müdahalesine karşı birleşmiş bir şekilde tepki gösterdi.

ULUSLARARASI DESTEK VE PANAMA DEVLET BAŞKANI'NIN YANITI

Panama, Trump’ın açıklamalarına yalnızca halkla değil, bölgedeki diğer liderlerle de karşılık verdi. Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum ve Venezuela hükümeti, Panama'nın kanal üzerindeki egemenlik haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini belirterek Panama Devlet Başkanı Mulino'ya destek mesajları gönderdiler. Bu mesajlar, uluslararası topluluğun Panama'nın egemenliğini desteklediğini ve bölgedeki istikrara katkı sağladığını gösterdi.

Panama Devlet Başkanı Mulino, Trump’ın açıklamalarına sosyal medya üzerinden yanıt vererek, "Tüm Panamalılar adına, Panama Kanalı bugün ve her zaman dünya ticaretine hizmet etmeye devam edecek" dedi. Mulino, Panama'nın egemenliğinin tartışmaya kapalı olduğunu ve Panama Kanalı’nın Panama’ya ait olduğunu bir kez daha dile getirdi. Ayrıca, sosyal medya hesabından, "Farklı devlet başkanları, eski devlet başkanları, uluslararası örgüt liderleri ve yurttaşlardan gelen dayanışma mesajlarına minnettarız" diyerek uluslararası desteği takdir etti.

TRUMP’IN AÇIKLAMALARI VE TEPKİLER

Trump, 22 Aralık'ta Panama'yı, Panama Kanalı'nın kullanımı için aşırı yüksek ücret istemekle suçlamış ve kanalın düzgün bir şekilde yönetilmemesi durumunda ABD'ye geri verilmesini talep etmişti. Eski ABD Başkanı Jimmy Carter’ın, kanalın yönetimini Panama'ya devretmesini "hata" olarak tanımlayan Trump, kanalın "başkalarının yararına değil, iki ülke arasındaki işbirliğinin simgesi olarak Panama'ya verildiğini" iddia etmişti.

Trump, Panama Kanalı’nın yönetiminin Panama’ya verilmesinin, kanalın küresel ticaret için değil, sadece Panama için değil, ABD için de önemli olduğu anlamına gelmediğini savundu. Bu açıklamalar, Panama halkı ve liderleri tarafından sert bir şekilde karşılandı.

MULİNO'NUN KESİN CEVABI

Panama Devlet Başkanı Mulino ise Trump’a yanıt olarak, "Vatandaşlarım, başkan olarak şunu kesin bir dille ifade etmek isterim ki, Panama Kanalı ve ona bağlı tüm alanlar, her metrekaresiyle Panama'ya aittir. Ülkemizin egemenliği ve bağımsızlığı pazarlık konusu değildir. Panama Kanalı Panama'ya ait ve öyle kalacak" şeklinde kesin bir açıklama yaptı.

Bu açıklama, Panama halkı için önemli bir dayanışma ve egemenlik mesajı olarak yankı buldu. Panama halkı, ülkenin tarihsel olarak sahip olduğu bu stratejik öneme sahip kanalın, hiçbir dış müdahale ile tartışılmayacak kadar kutsal olduğunu belirtiyor.

KANALIN GELECEĞİ VE KÜRESEL TİCARET

Panama Kanalı, dünya ticaretinde kritik bir rol oynamaya devam ediyor. Küresel ticaretin akışında büyük bir öneme sahip olan kanal, ABD'nin de önemli bir ulaşım yolu olmasına rağmen, Panama’nın egemenliğinde bulunuyor. Bu nedenle, Trump’ın açıklamaları sadece Panama halkı için değil, uluslararası kamuoyunda da dikkatle izlenen bir gelişme oldu.