
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'terörsüz Türkiye' hedefini dile getirmesinin ardından Öcalan'ın tecridinin kaldırılmasıyla DEM Heyeti, İmralı ziyareti gerçekleştirmişti. Heyet üyelerinden Önder, yaşananları ve Öcalan’ın beklenen mesajı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Duvar'a konuşan Önder, PKK lideri Öcalan'ın söylediklerinin ve hazırlıkların yeni bir durum oluşturduğunu belirterek, bunun 2013-2015 süreciyle kıyaslanmaması gerektiğini ifade etti: "O dönem bir ateşkes vardı ve sürecin yasal çerçevesi oluşturulmaya çalışılıyordu. Ancak nihayetinde belirleyici olan barış iradesinin gücüydü, ve bu sürecin nasıl bozulduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bugün yaşanan süreci bu yeni duruma göre değerlendirmeliyiz."
"ÖCALAN BİREYLER ARASINDAKİ ANLAŞMAZLIKLARI GİDERECEK"
Öcalan'ın mesajını merakla beklediklerini ifade eden Önder, konuşmanın içeriği üzerine tahminlerini şöyle paylaştı: "Farklı şeyler söylenebilir, öngörülerde bulunabiliriz, ancak asıl olan onun ne diyeceğidir. Muhtemel mesajın tek bir anlam taşımayacağını, birçok boyutu olacağını düşünüyorum. Demokratik siyaset vurgusu ve çağrısı muhtemelen dikkat çekici olacak. Ancak bunun yanı sıra Kürt sorununun demokratik çözümüne yönelik yasal, kültürel ve sosyal boyutlar da ele alınabilir ve en önemlisi iletişim kanallarının açılması gereklidir. Konuşamayan, tartışamayan, aynı zamanda çatışan ama bunu başkasına yükleyen bir kitle var. Bireyler arasında alerji var ve Öcalan bu uyumsuzluğu giderecektir."
ÇAĞRIDAN SONRA SÜREÇ NASIL GELİŞECEK?
Öcalan'ın mesajının ardından sürecin nasıl ilerleyeceğine dair konuşan Önder şu ifadelere yer verdi: "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve son dönemde Bahçeli'nin çıkışları ile diğer siyasi partilerin sorun karşısındaki tutumlarını dikkatle gözlemlemeliyiz. Bu coğrafyada kardeşçe yaşamanın yolu, zihinsel değişim ve dönüşümden geçiyor."
Önder, tüm bu süreci destekleyecek politik bir iradeye ihtiyaç olduğunu ve demokratik yönetim, kültürel özgürlükler ve demokratik hukuk uygulamalarının geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Bu değişimlerin yalnızca devletten beklenemeyeceğini belirten Önder, devletin ve iktidarın bu çözümleri sınırlamaması, aksine demokratik siyaseti teşvik etmesi gerektiğini söyledi.
Başarıyla ilerlemesi halinde hepimizin uzun bir süreçte katkı sağlaması gerektiğini ifade eden Önder, önemli olanın bu yolun demokratik siyasetin yöntemleriyle yürümesi olduğunu vurguladı."