
Turan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Bir dayatmadan değil de ihtiyaçtan oluşan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, yapılan referandumun sonucunda millet iradesi esas alınarak hayata geçtiğini hatırlattı.
Turan, Türkiye için sistem tartışmalarının geride kaldığını ve eski parametrelerle yeni sistemin okunamasının mümkün olmadığını belirtti.
Dengelerin yeniden belirlendiği bir dönem olduğuna, Türkiye'nin de önemli süreçler yaşadığına dikkatleri çeken Turan, şunları söyledi:
"Bu doğrultuda hamleler yapmak gerekiyor. CHP'nin öncüsü olduğu 367 krizini, uzun zaman Cumhurbaşkanı seçilememesini ve bunun sonucundaki maliyetlerini hatırlıyoruz. Bazı muhalefet kanadından gelen 'Cumhurbaşkanını halk seçmeli' çağrısını hatırlatalım. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak bu adım bir ihtiyaçtan atılmıştır. Bir eksiklik varsa tabii ki tespit edilerek düzeltilir. 1 yıllık süreçte tecrübeler ve uygulamalar masaya yatırılır ve gerekli görülen tüm adımlar güçlü iradeyle atılır fakat bu sistem siyasi kavgalara heba edilecek bir konu değildir."
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, bazılarının iddiasındaki gibi tıkanıklığa sebep olan bir sistem olmadığını belirten Turan, şunları söyledi:
"Yeni sistem aksine daha hızlı karar alınan ve yeniliklere daha hızlı adapte olunulabilen, insan değerlerinin daha etkin kullanılabildiği reformist yönetim sistemi. Eski sisteme dönme talepleri bütünüyle art niyetli, hükümet olmadan hükmetmeye alışmış olan vesayet sevdalılarının gündem yaratma çabalarıdır. Özetle eski sistem eskide kalmıştır, yeni sistemde revize her zaman mümkündür. Ayrıca sistem tartışmalarından önce uygulamada risk alamayan, uyum sürecinin hakkını veremeyen, yeni sürece ayak uyduramayan bürokrat ve siyasetçinin kendisini değerlendirmesi gerekiyor. Yeni sistem güçlü profilli siyasetçileri ve risk alan bürokratların varlığını zorunlu kılıyor."