Bakan Fidan'dan SDG mesajı: Cesaretini İsrail'den alıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bir TV programında önemli açıklamalarda bulundu. Gazze'den Suriye'ye, ABD'den Rusya-Ukrayna krizine kadar geniş bir yelpazede kritik değerlendirmeler yapan Bakan Fidan, Türkiye'nin sahadaki etkin rolünü ve masadaki belirleyici, etik duruşunu bir kez daha vurguladı. Fidan ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkmenistan'daki zirvede Putin ile gerçekleştirdiği görüşmeye dair bilgi verdi. Bakan Fidan, enerji konuları ve Karadeniz'deki seyir güvenliğinin görüşmenin ana gündemlerinden olduğuna dikkat çekti.

Haber Giriş Tarihi: 14.12.2025 00:10
Haber Güncellenme Tarihi: 14.12.2025 00:10
hurhaber.com

Bakan Fidan, Gazze'deki anlaşmanın İsrail tarafından birçok kez ihlal edildiğini belirtti. Kırılgan ateşkes sürecinin ikinci aşamaya geçmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Fidan, soykırımın yeniden başlamasının engellenmesi gerekliliğinin altını çizdi.

Bakan Fidan'ın açıklamalarından başlıca satır başları:

TÜRKİYE: GÜVENLİĞİNİN KORUNMASINA, DOSTLARINA GÜVEN VERİLMESİNE ÖNEM VEREN ÜLKE

Türkiye'nin dış politikada net bir duruş izlediğini aktaran Fidan, "Gücümüz var, irademiz var ama biz doğru olanı seçiyoruz" sözleriyle Ankara'nın etik tutumuna dikkat çekti. Türkiye'nin şeffaf, tahmin edilebilir ve güven veren yaklaşımının bölgesel dengelerde belirleyici olduğunu ifade etti.

SURİYE'DE SÜRGÜBELİ AMA ÖNEMLİ ADIMLAR

Suriye'de 8 Aralık 2024'ten bu yana birçok somut gelişmenin kaydedildiğini açıklayan Fidan, Sezar Yasası'nın kaldırılmasının önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Türkiye'nin silahlı grupların ulusal ordu çatısı altında toplanmasında oynadığı rolün yeterince takdir edilmediğini dile getirdi.

"İSRAİL YAYILMACILIĞI GÖZARDI EDİLEMEZ"

Fidan, İsrail'in güvenliğini başka devletlerin güvensizliği üzerine kuran bir politika izlediğini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

İsrail'in bölgeye yönelik bir tasarımının olmadığı söylenemez. Netanyahu ve ekibinin uyguladığı politika.

Bunu Lübnan'da, Gazze'de, Batı Şeria'da, İran'da da gözlemlemekteyiz. İsrail, güvenliğini başka ülkelerin güvensizliği üzerine inşa etme politikasını sürdürüyor.

Durum böyle devam ettiği sürece, komşu ülkelere yönelik müdahalesi de sürecek gibi görünüyor. Atılması gereken adımlar var bununla ilgili gerekli çalışmaları yürütüyoruz.

ABD'nin burada çok önemli bir rol üstlenmesi gerekmekte. Trump yönetimi hem Gazze hem Suriye konularında iki önemli girişimde bulundu.

Gazze'deki barış girişimini üstlenip, Suriye sürecine de bizimle birlikte öncülük etti, Cumhurbaşkanımızı defalarca destekleyerek süreçte yer aldı. ABD biraz daha İsrail üzerinde baskı kurmalı.

SDG UYARISI: DEAŞ BAHANESİ İLE SÜREÇ UZATILAMAZ

SDG'nin işgalci İsrail'den cesaret aldığını açıkça ifade eden Fidan, DEAŞ'ın bir araç olarak kullanılmaya devam ettiğini, ancak Suriye'deki yeni yönetimin bunu kabul etmeyeceğini hatırlattı. Fidan, "Bu sadece Suriye'nin değil, Türkiye'nin de güvenliğini ilgilendiriyor" dedi.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE: TARİHİ FIRSAT

Terörden arındırılmış bir Türkiye sürecinin şeffaf ve kararlı bir şekilde ilerlediğini belirten Fidan, toplumsal barış adına kritik bir noktada olunduğunun altını çizdi.

GAZZE İÇİN GÖREV GÜCÜ VE CAATSA MESAJI

Öte yandan Bakan Fidan, Gazze'ye konuşlandırılacak görev gücü için çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Önceliğin işgalci İsrail saldırılarını durdurmak olduğunu söyledi. CAATSA yaptırımlarının kaldırılması için ise 2026 yılına işaret etti.

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINDA TÜRKİYE KİLİT ROLDE

Ayrıca Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan-Putin zirvesine dair şu detayları paylaştı:

Cumhurbaşkanımız savaşın başından beri durduğu yeri muhafaza ediyor. Sayın Putin ateşkesle ilgili hevesli.

Her iki taraf da taleplerini ve istemedikleri noktaları açıkça ifade ediyor, sorun tarafların talepleri arasındaki uyumsuzlukta yatıyor.

Tam da bu noktada bir arabulucuya ihtiyaç var. Cumhurbaşkanımız, Sayın Putin ile görüşmesinde bu konuları dile getirdi.

Endişeyle takip ettiğimiz bir konu. Biz iki alanda anlaşmanın yapılmasını talep ediyoruz.

Kapsamlı bir topyekun ateşkes ve barış anlaşması yerine, iki alanda, enerji alanlarının vurulmaması ve Karadeniz'deki seyir emniyetinin sağlanması konularında sınırlı bir anlaşma öneriyoruz.

Görünüşe göre bu mesele, bir ölçüde Ukrayna'da yapılacak seçimler ve referandumlarla çözüm bulacak.

Özellikle bu anlaşmanın içerdiği belirli konular, yalnızca referandum aracılığıyla uygulamaya geçirilebilir. Siyasi liderlerin tek başına altında imza atmak istemeyeceği bir durum olabilir.