Sorunlar karşısında soğukkanlı olup, her türlü baskıyla baş edip, çıkış yolu bulabilmeye odaklanmak herkesin yapabileceği bir şey olmasa gerek. Bunu ancak kararlarında direnen, bir işi sonuna kadar sürdürme eğiliminde olanlar başarabilir. Peki böyle olabilmenin formülü nedir? Böyle olabilmenin formülü zihinsel dayanıklılıktır. Prof. Dr. Fred Luthans, zihinsel dayanıklılık konusunda şöyle diyor; “zihinsel dayanıklılık; terslik, çatışma, artan sorumluluk ve başarısızlık gibi bir takım olumsuz olaylarda kendini toparlama gücü ve eski haline gelebilmek için geliştirilmesi gereken pozitif psikolojik kapasitedir”. Zihinsel dayanıklılığa sahip bireyler, zor zamanlarda ne olursa olsun ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırlar.
Ağaç yaş iken eğilir sözünden hareketle, zihinsel dayanıklılığın temelinin en iyi çocuk yaşlarda atılacağı sonucuna varabiliriz. Her çocuk zihinsel dayanıklılığa sahip değildir. Bazılarının bu önemli özelliği geliştirmek için desteğe ihtiyacı olabilir. Çocuk; akran baskısına kolayca yenik düşüyorsa, karşısına çıkan zorluklarda hemen pes ediyorsa, çoğunlukla kötümserse, öfke veya kaygı gibi duyguları kontrol etmekte güçlük çekiyorsa zihinsel dayanıklılık geliştiremediğine işarettir. Bir antrenör olarak, çocuğunuza spor marifetiyle nasıl zihinsel dayanıklılık kazandırabileceğinizden bahsedeceğim. Zihinsel dayanıklılık geliştirmenin kolay bir şey olmadığını kabul etmek lazım. Fakat her ne kadar kolay olmasa da, buna kesinlikle değecektir. Hayatta her zaman işler istediğimiz gibi gitmeyebilir. Bu durum sporda da farklı değildir. Sporda rakipler kazanmaya çalışır ve bunu yaparken türlü yollara başvurabilir. Güçle, çeşitli becerilerle, hatta bazen aldatma ve yanıltma yoluyla rakibi alt etmeye çalışırlar. Eğer çocuk zihinsel dayanıklılığa sahip değilse, hayal kırıklığı, güven kaybı gibi sorunlar yaşayabilir. Zihinsel olarak güçlüyse, tüm olumsuz duyguları bir kenara atıp, kendisi veya takımının kazanması için en iyisini yapmaya odaklanır. Zihinsel dayanıklılığın en önemli kısmı, düşünceleri kontrol edebilmektir. Çocuk sporla birlikte zaman içinde, düşüncelerinin nasıl farkına varacağını, olumsuz bir düşünceyi kafasından nasıl silip atacağını öğrenir. Zorlandığı bir durumda “yapamayacağım" diye düşünmek yerine, "elimden geleni yapıyorum ve katiyen pes etmeyeceğim" şeklinde düşünmeye başlar. Sporda, çocukların güçlü yanları ile yeteneklerini fark etmeleri sağlanıp, olumlu bir bakış açısıyla mücadele gücü aşılanır. Bu şekilde bir pozitif bakış açısı, onlara zihinsel dayanıklılık kazandırır.
Sporla birlikte çocuklar zihinsel olarak güçlü olmayı öğrenip, başarılı bir geleceğe kendilerini hazırlayabilirler.