On altı milyon nüfuslu İstanbul Büyükşehir Belediyesine Başkan seçilen ve 2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Millet/Demokrasi İttifakının proje adayı olarak üzerinde çalışılan, bunun için de itina ile cilalanan, parlatılan İmamoğlu'nun 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı törenlerindeki kanun bilmezliğine ve yönetmelik hükümlerine göre töreni eksiksiz icra ve ifa eden devletin müdürüne teşekkür edeceği yerde zavallı diye hitap etmesi ile makyajlarının tel tel döküldüğünü bir kez daha görmüş olduk.
Bu olay İmamoğlu'nun ilk vukuatı değil. Propaganda döneminde Ordu Havalimanında geçiş hakkı olmadığı halde VİP servisini kullanmak için ısrar etmesi ile çıkan arbedede devletin valisine it demiş, sonrasında da ben it demedim basit dedim, yorgun olduğum için bas hecesi çıkamadığı için it sözcüğü baskın çıktı gibi absürt açıklaması ile daha o zamandan nasıl bir İmamoğlu portresi ile karşı karşıya olduğumuzun habercisi olmuştu.
Seçildikten sonrada davranışları, açıklamaları,uygulamaları ve icraatları ile şaşırtmaya devam etti. Sondan başlarsak İstanbul'daki 18 Mart törenleri kapsamında şehitlik ziyaretinde: “Başkan burası Pervin Buldan ile birlikte çiçek ektiğiniz yer değil” diye tepki göstermesi üzerine şehit yakınına “merak etme ben seni bulurum” tarzı yakışıksız tehditlerine ve mecliste “kızaklar sana grsn” gibi siyasi literatürde alışık olmadığımız küfürlerine şahit olduk.
Her gün kanun tanımaz tavırlarına halkın sinir uçlarını acıtarak pervasızca devam ettiğine yaşayarak şahit oluyoruz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Yönetmeliğin 5'inci maddesinde açık bir şekilde kutlamaların saat: 08.00'da başlayıp 24.00'da biteceğinin açıklanmış olmasına rağmen, milli eğitim müdürüne sabahın köründe insanları topluyorsun, bari saat:10.00'da topla gibi yönetmeliğin amir hükümlerine aykırı kendi keyfine göre absürt açıklamalar yapması, İmamoğlu'nun etrafındaki hiç kimsenin yönetmelik böyle diye uyaramaması veya uyaracak bilgi ve cesarete sahip olmadıklarını göstermesi bakımından ve İstanbul'un kimler tarafından ve nasıl yönetildiğinin en önemli göstergesidir.
Yıllarca öğretmenlik yapmış, öğrenci yetiştirmiş; alanı ile ilgili iki fakülte bitirmiş, yüksek lisansını tamamlamış, Milli Eğitim İstanbul Teftiş Kurulu Başkanlığı görevinde bulunmuş, sonrasında Tokat İl Müdürü ve ardından İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atanmış eğitim camiasında saygın bir yeri olan idareciye yönetmelik hükümlerine göre tören icra ettiği için “Zavallı ve Zavallılık” sıfatları ile itham etmek hangi ruh halinin dışa vurumu olduğu konusundaki takdir sizlerindir.
Bunun yanında İstanbul halkının metropol bir şehrin yönetimini, mecliste yetki vermediği halde neden başkanlığı İmamoğluna teslim ettiğinin cevabının ip uçlarının saklı olduğu, gözden kaçan çok önemli bir ayrıntıya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Tartışmalara konu olan törenin videosunu baştan sona dikkatlice defalarca izledim. Tören 08.00'da Taksimde başladı. Program okundu. Yönetmelik gereği, İl Milli Eğitim Müdürü çelenk sunumunu yaptı. Saygı duruşu ve istiklal marşı okundu. Sonrada törenin sona erdiği duyuruldu. Protokole dahil zevat bu duyurudan sonra resmi tören bittiği için olması gerektiği şekilde tören alanını terk etti.
Ancak İmamoğlu, CHP ile İYİ Partililer alternatif programa devam etmek için yerlerinden ayrılmadılar ve kendilerince bir protokol sırası oluşturdular.
İmamoğlu, Zabıtalar eşliğinde askeri tören ile çelengini koydu. Sıra ile CHP İl Başkanı Kaftancıoğlu, İYİ Parti ve DSP'den sonra çelengini sunmak üzere AK Parti İl Başkanlığı anons edildi. Ben mi yanlış duydum veya AK Partiyi çağrıştıran isim ve amblem benzerliği ile yeni bir partimi kuruldu ki diye tereddüt ettim.
Bu nedenle de CHP'nin alternatif programının başladığı yerden videoyu tekrar tekrar izledim. Evet yanlış değildi. AK Parti İl Başkanlığı resmi tören bittiği halde tören alanını terk etmemiş, alternatif törende İmamoğlu'nun keyfinin gelmesini ve çelengini koymak için sıra bekliyordu.
Devletin yaptığı kutlama programını beğenmediği veya yeterli görmeyen CHP ve İmamoğlu'nun alternatif 23 Nisan kutlamalarına AK Partide katılmıştı. Bütün protokol taammümleri hiçe sayılarak İktidar Partisi olan AK Partiye, CHP, İYİ Parti ve siyaseten esamesi bile okunmayan DSP'den sonra ki sıralama ile lütfen çelenk sunumu yaptırıldı. Ki bu kara mizah da yaşananların tam anlamı ile tuzu ve biberi oldu.