HDP Milletvekili Ziya Pir,geçmiş olsun ziyareti için Diyarbakır'da Kaynartepe Mahallesi'ne gidiyor…
Mahalle sakinlerine geçmiş olsun derken, devleti suçlamaya çalışınca olan oluyor…
Ziya Pir ile mahalle halkı orasında geçen tartışmayı video çekimlerinden orijinal haliyle aktarıyorum. Ziya Pir tam konuşurken bir mahalle sakini hararetle yakınıyor:
-30 yıldır bu sokakta büyümüşüm abi, devlet gelmiş böyle yapmış görmemişim…
BİR DİĞERİ : Eve roket girmiş roket…Devlet hangi eve roket atmış…
Hak arayışı böyle değil haa…
Böyle değil ha… Kendi halkına sahip çıkmak böyle değil ha..
Sana söylüyorum haa… Sana söylüyorum…
PİR: Ben ne yapayım?
MAHALLE SAKİNİ: Ne gerekiyorsa onu yap…
(Eliyle yolu işaret ederek) Bu pisliği topla… Bu belediye sizin belediyeniz değil mi? Burayı devlet yapmadı, kim yatıysa o temizlesin…
Oyu boşu boşuna vermişiz… Biz 30 yıldır, 40 yıldır buradayız… Biz devletin yukardaki evden atıldığı gibi roket attığını görmedik…
Devletin gelip duvarları kırıp, daireden daireye tünel yaptığını görmemişiz…
Barış barış dediler insanlardan oy istediler, oy aldılar… Oyun neticesi gelen bu yıkıntılardır…
Verilen oyun neticesi bu yıkıntılardır, kurşun girmiş evdir, camı kırılmış evdir, roket atılmış evdir, yıkılmış duvardır…
Bu demokrasi ise biz böyle demokrasi istemiyoruz… Alsınlar gitsinler cehennemin dibine kadar…Gidip kendi evlerinde yapsınlar…
Her biri oturmuş, 300-500 milyarlık evlerde oturmuş… İnşaatla yapıyorlar… Selahattin Demirtaş burda otellerini kaldırıyor…
Altan Tan burada inşaatlarını kaldırıyor…Gitsinler kendi kafeteryalarının önünde yapsınlar… Gitsin kendi apartmanlarının, inşaatlarının önünde yapsınlar…
Gitsinler Urfa'da yapsınlar… Abdullah Öcalan Urfalıdır… Urfa'ya gidiyorsan Alanya gibidir. Elazığ'a gidiyorsun Anltalya gibidir… Buralar bunlara (HDP'yi kastediyor) destek verdiği için bu haldedir…
Bizi kandırdılar… Ben de oy verdim… Evim başıma yıkılsın diye oy vermedim… Barıştır yok şudur budur ne barışı?
***
Bir başka videoda bir mahalle sakini ise olanları şöyle anlatıyor:
Pencereden baktık, roketliler,biksiciler keleşliler…Bir 10 kişiye yakın keleşli vardı orda… Bizim binanın altında…
Adam bayağı hakla zulmediyordu ya… Gelen arabanın tekerine sıkıp tekerini indirdikten sonra, halk kaçmaya çalışıyordu…
Bir vatandaş belki yarım saat uğraştı, yalvardı… Ona dedikleri kelime şu, ‘halk canını veriyor, siz malınızın peşine düşmüşsünüz…' En son ya gidersin ya seni öldürürüz dediler, adam gitmek zorunda kaldı…
Binaların kapılarını çalıyorlar… Bizim binanın da kapısını çaldılar… Biz kimseye açmıyorduk kapıyı… Sur'da bize destek vermediniz, biz de sizi burada katlederiz gibi söylemlerde de bulundular…
Arkadaşımın deyimine şahit oldum, hatta açık açık bağıra bağıra söylüyordu benim dört yaşımdaki çocuğuma silah dayadılar ve bana hendek kazdırdılar… Dolayısıyla adam sinir krize geçiriyordu, diyordu bu sebepten dolayı çocuğum iki gündür hiç konuşmuyor… Artık travma mı geçirmiş her ne ise çocuk psikolojikmen konuşmuyormuş… Hani böyle şeyler yaşanmış…
Bir arkadaş da geldiler kapıyı çaldılar, ben açmayınca kapıyı kırdılar, dediler katlar bizimdir… Dolayısıyla diyor biz çıkmak zorunda kaldık…
Bu yazıda yaşananların yorumu, bir sonraki yazıda olacak…