Önceki gün bütün dünyanın gözü kulağı Ortadoğu'daydı. Acaba Beyrut'u da Gazze'ye çevirmek için sürekli bombalayan İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes gerçekleşecek miydi? Nihayet gecenin geç saatlerinde soykırımcı Netanyahu'dan o haber geldi. Bir süre sonra da ABD Başkanı Joe Biden haberi doğruladı. Dün de sabahtan itibaren Lübnan'da ateşkes hayata geçirildi.
Aynı gece, ateşkes haberini doğrulayan ABD Başkanı Biden, Gazze ve Türkiye ile ilgili de çok dikkat çekici ve çarpıcı bir haber verdi: "Önümüzdekigünlerde ABD; Türkiye, Mısır,Katar ve İsrail ile birlikte Gazze'deateşkes için yeni bir girişimdebulunacak."
Gecenin sürpriziydi bu haber. Ne oldu da ABD son günlerde birbirinden ilginç ve aynı zamanda birbiriyle çelişen adımlar atmaya başladı? Bu Biden'ın giderayak iyi adam rolü oynamasının mı yoksa Trump'ın ayak seslerinin mi ya da ABD'nin yeni bir oyun kurmasının mı işareti belli değil. Özellikle Türkiye ile ilgili gelişmeler çok dikkat çekici.
Baksanıza, bölgeden ABD'nin uçak gemileri gidiyor, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Trump'la görüştükten sonra ayağının tozuyla Türkiye'ye geliyor ve Başkan Erdoğan'la görüşüyor, ardından hiç beklenmeyen sürpriz açıklama Milli Savunma Bakanı YaşarGüler'den geliyor: "ABD F-35 uçaklarınıverecek."
Kafalarına taş mı düştü bilemem ama aynı günlerde tam tersi Türkiye'yi direkt etkileyecek bir yaptırım kararı da açıklanıyor; ABD, Rusya'nın doğalgaz ihracatında yapılan ödemeler için kullanılan Gazprombank'ı yaptırım listesine alıyor.
Bu karar en çok Türkiye'yi etkileyecek ki, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar haklı olarak şu kaygıyı seslendiriyor: "Biden yönetiminigiderayak anlamıyoruz. Birbuçuk ay kaldı. Kötü tarafı, buambargoların bir gecede kalkmasızor. Türkiye'ye muafiyet verilmezsehedef Rusya değil Türkiye demektir.''
Bütün işaretler Rusya'ya yönelik bir hareketlenmeyi gösterse de Ukrayna'da atılacak adımlarla tam tersi Pasifik'e yönelik bir hazırlığın da altyapısı olabilir. Baş döndürücü bu gelişmeler tesadüf değil; büyük ihtimalle arka planında bölgeyle ilgili yeni ittifaklar, yeni dizilişler gibi daha kapsayıcı stratejik bir hesap var.
En ilginci de Biden gibi Türkiye karşıtı bir siyasi aktörün giderayak Gazze meselesinin çözümüyle ilgili rol alacak ülkeler arasında ilk sırada Türkiye'yi dünya kamuoyuna açıklamasıydı. Duyduğumda çok şaşırdım; çünkü böyle bir ihtimali yaklaşık bir ay önce yani 15 Ekim'de Berlin'de yaşayan dostum Şener Gödekli söylemişti ama ben pek ihtimal vermediğim için yazmamıştım. Yalnız söylediklerini de "Acaba çıkarmı?" diye yazıp saklamıştım. Hâlâ masamda duruyor. Daha önce siyaset uzmanları veya ABD'li fütüristlerden biri bunu öngördü mü bilmiyorum ama söyledikleri çok çarpıcıydı. Biraz kısaltarak sizinle de paylaşıyorum:
"Ortadoğu'da sona gelindi. Herşey yeni ticaret yollarının açılmasıylailgili. Birkaç hafta ya da yılsonuna kadar Mahmud Abbas,Gazze'ye gidecek ve Türkiye'yioraya davet edecek. Bütün bunlarplanlandı. Bölgenin yeniden inşasıve güvenliği Türkiye'ye teslim edildi.
İnşa işinde Türkiye yalnız olmayacak;başta Almanya olmak üzereBatılı ülkeler de destek verecek.Limanlar, boru hatları yapılacak.Aynı zamanda Irak'taki KalkınmaYolu Projesi de devam edecek veİran da bu işin içinde olacak."
Biden'ın söylediklerinden bunlar çıkar mı göreceğiz ama en azından Türkiye'den ve Filistin devletinin kurulmasından söz etmesi o ihtimali artırıyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mahmut Övür
Türkiye, Gazze’de nasıl bir rol üstlenecek?
Önceki gün bütün dünyanın gözü kulağı Ortadoğu'daydı. Acaba Beyrut'u da Gazze'ye çevirmek için sürekli bombalayan İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes gerçekleşecek miydi? Nihayet gecenin geç saatlerinde soykırımcı Netanyahu'dan o haber geldi. Bir süre sonra da ABD Başkanı Joe Biden haberi doğruladı. Dün de sabahtan itibaren Lübnan'da ateşkes hayata geçirildi.
Aynı gece, ateşkes haberini doğrulayan ABD Başkanı Biden, Gazze ve Türkiye ile ilgili de çok dikkat çekici ve çarpıcı bir haber verdi: "Önümüzdeki günlerde ABD; Türkiye, Mısır, Katar ve İsrail ile birlikte Gazze'de ateşkes için yeni bir girişimde bulunacak."
Gecenin sürpriziydi bu haber. Ne oldu da ABD son günlerde birbirinden ilginç ve aynı zamanda birbiriyle çelişen adımlar atmaya başladı?
Bu Biden'ın giderayak iyi adam rolü oynamasının mı yoksa Trump'ın ayak seslerinin mi ya da ABD'nin yeni bir oyun kurmasının mı işareti belli değil. Özellikle Türkiye ile ilgili gelişmeler çok dikkat çekici.
Baksanıza, bölgeden ABD'nin uçak gemileri gidiyor, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Trump'la görüştükten sonra ayağının tozuyla Türkiye'ye geliyor ve Başkan Erdoğan'la görüşüyor, ardından hiç beklenmeyen sürpriz açıklama Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'den geliyor: "ABD F-35 uçaklarını verecek."
Kafalarına taş mı düştü bilemem ama aynı günlerde tam tersi Türkiye'yi direkt etkileyecek bir yaptırım kararı da açıklanıyor; ABD, Rusya'nın doğalgaz ihracatında yapılan ödemeler için kullanılan Gazprombank'ı yaptırım listesine alıyor.
Bu karar en çok Türkiye'yi etkileyecek ki, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar haklı olarak şu kaygıyı seslendiriyor: "Biden yönetimini giderayak anlamıyoruz. Bir buçuk ay kaldı. Kötü tarafı, bu ambargoların bir gecede kalkması zor. Türkiye'ye muafiyet verilmezse hedef Rusya değil Türkiye demektir.''
Bütün işaretler Rusya'ya yönelik bir hareketlenmeyi gösterse de Ukrayna'da atılacak adımlarla tam tersi Pasifik'e yönelik bir hazırlığın da altyapısı olabilir. Baş döndürücü bu gelişmeler tesadüf değil; büyük ihtimalle arka planında bölgeyle ilgili yeni ittifaklar, yeni dizilişler gibi daha kapsayıcı stratejik bir hesap var.
En ilginci de Biden gibi Türkiye karşıtı bir siyasi aktörün giderayak Gazze meselesinin çözümüyle ilgili rol alacak ülkeler arasında ilk sırada Türkiye'yi dünya kamuoyuna açıklamasıydı. Duyduğumda çok şaşırdım; çünkü böyle bir ihtimali yaklaşık bir ay önce yani 15 Ekim'de Berlin'de yaşayan dostum Şener Gödekli söylemişti ama ben pek ihtimal vermediğim için yazmamıştım. Yalnız söylediklerini de "Acaba çıkar mı?" diye yazıp saklamıştım. Hâlâ masamda duruyor. Daha önce siyaset uzmanları veya ABD'li fütüristlerden biri bunu öngördü mü bilmiyorum ama söyledikleri çok çarpıcıydı. Biraz kısaltarak sizinle de paylaşıyorum:
"Ortadoğu'da sona gelindi. Her şey yeni ticaret yollarının açılmasıyla ilgili. Birkaç hafta ya da yıl sonuna kadar Mahmud Abbas, Gazze'ye gidecek ve Türkiye'yi oraya davet edecek. Bütün bunlar planlandı. Bölgenin yeniden inşası ve güvenliği Türkiye'ye teslim edildi.
İnşa işinde Türkiye yalnız olmayacak; başta Almanya olmak üzere Batılı ülkeler de destek verecek. Limanlar, boru hatları yapılacak. Aynı zamanda Irak'taki Kalkınma Yolu Projesi de devam edecek ve İran da bu işin içinde olacak."
Biden'ın söylediklerinden bunlar çıkar mı göreceğiz ama en azından Türkiye'den ve Filistin devletinin kurulmasından söz etmesi o ihtimali artırıyor.