SON DAKİKA
Hava Durumu

İlk yeni dönem, yeni politika 

Yazının Giriş Tarihi: 25.08.2015 08:12
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.08.2015 08:12

1. yazımı 2014 Ağustos'unda yazmıştım. IŞİD'in Şengal'e saldırması sonucu daha Kobani saldırısı yaşanmadan evel…

Barış ve çözüm sürecinin PKK ile ilgili bölümünde sorunun artık Pkk'nin sadece Türkiye'ye yönelik düşmanlık ve Türkiye'ye karşı silah kullanmaya son vermesiyle yeni bir duruma evrildiğini söylemiştim. Ve gelişmeler de bu hedeflemeler üzerinden yürüdü. Ama sadece teorik olarak..

Kobani'ye IŞİD saldırısı ve daha evel Irak Kürtleri üzerinden yürüyen Türkiye, Güney Kürdistan yönetimi ve ABD ilişkisi Kobani saldırısıyla denklemin içine PYD yani Pkk'nin girmesiyle yeni bir boyut kazandı.

1- ABD, Türkiye ve peşmerge girişimiyle IŞİD'in Kobani'den kovulması sahada PYD'nin varlığı herkes açısından yeni çekim gücü oldu. Farklı zıt kutuplardaki IŞİD karşıtlarının PYD ile ilişki boyutu neredeyse stratejik bir hal alınca PKK bunu bir özgüven ve moral üstünlügü ile değerlendirmek yerine hem bölgesel güçler; yani İran ve Suriye ile batıda Almanya ve ABD içerisindeki etkili güçlerle mevzi kazanma, daha da ileri giderek Türkiye'de iktidar kavgasında Ak Parti karşıtlarının Ak Parti'yi devirme kavgasında payanda olmayı seçti. Halbuki PKK bu kavgada iktidar ile Kürt meselesinin çözümünün kavgasını, rekabetini ve çözümün anahtarı olabilirdi. Tercihini Kürt meselesinin çözümünden ziyade ittifak halindeki güçlerin istek ve hedeflerine göre ayarladı. Bu onun açısından şimdiye kadar konjonktürü en iyi değerlendiren örgüt olarak yapmış olduğu tarihsel bir hataydı. Çünkü kavga sadece bir iç kavga değil bölgesel bir kavgaydı.

Bu kavga öyle olunca da Türkiye'nin manevra kabiliyetini hesap edememe ve Türkiye'nin uluslararası ittifak arayışında yeni bir stratejik değişikliğe gidebilme gücünü görememe durumunu anlamak istememesi kendisi açısından şimdiye kadar elde ettiği tüm kazanımları yakın bir zamanda kaybetmesine neden oldu ve olacak.

2- Temmuz ayı ile beraber Türkiye'nin ABD ile yeni bir stratejik ittifağa girmesi hele IŞİD'e olması ve çok çok yakın zamanda da bir Suriye'de güvenli bölgeye dönüşmesi.. Pkk'nin yegane argümanı olan “Türkiye IŞİD ile işbirliği içinde” tezi tümüyle çökeceğinden ve ABD ile var olan savaş birlikteliği Suriye'de olacağından PYD'nin buradaki tavrı ABD ve Türkiye'ye mi yada Suriye ve İranla mı olacak? durumunu tümüyle açığa çıkaracaktır. Şu anda Türkiye içerisinde İrancı hale gelen tüm Ak Parti karşıtları ile olan birlikteliği Sürdürülemez hale gelecektir. Yok eğer sürdürmeye devam ederse uluslararası sistemden tümüyle izole olacaktır. Bu artık bir eli ABD'de bir eli İran'da olan durum durdurulabilir durum değildir.

3- PKK tekrar hem ülke içerisinde hem de uluslararası sistem içerisinde istenmeyen aktör olmak istemiyorsa önünde seçim hükümetinde HDP'li bakanların varlığı, 1 Eylül Dünya Barıs gününün yaklaşması ve en önemlisi ise Kürtlere neden tekrar silaha baş vurduğunu izah edememesi..

Tüm bunlardan ötürü ateşkes değil Türkiye'ye karsı silaha sarılmanın son açıklaması tüm ülke için ama en çok kendisinin yararına olacaktır.

Eğer gerçekten bölgede bir aktör olacak ise artık IŞİD'e karşı mücadelenin devletlerin bir saldırı politikasına dönüştüğünü görmeli. PKK birileri için hiç bir zaman stratejik ittifak partneri olmadığını sadece konjonktürel durumdan ötürü ancak taktik bir partner olduğunun farkında olmalı. Evet güney Kürdistan bir stratejik müttefiktir. Türkiye stratejik müttefiktir. Ama PKK sadece taktik bir partnerdir. Taktik partnerler her zaman satılırlar ve yok sayılırlar. Yani  tadilatta ilk atılanlardır. Yangında ilk kurtarılması gereken değildir.

PKK eğer stratejik bir konuma gelmek istiyorsa tek yapacağı şey Türkiye'ye karşı silahtan vaz geçmektir.

4- Devletteki algı Öcalan'ın 2013 yılından bu yana yapmış olduğu çağrılara Pkk'nin gerek iktidar mücadelesinde oluşan pozisyonlara gerekse de bölgesel konjonktürde oluşan mevzilere göre barış ve çözüme yönelik değil de elde ettiği, edeceği kazanıma göre davrandığı algısı ve inancı yaygın bir kanaata ulaşmıştır. Eğer Pkk Öcalanın önünü açmak istiyorsa 28 Şubat çağrısına EVET demeli. O zaman Öcalan'ın Pkk'nin dönüşümüne yönelik çağrısı gelebilir. Öcalan şunu gördü yıllarca askeri olarak yenilen Pkk devletin Kürt sosyolojisini okuyamaması sonucu tüm yenilgilerden siyaseten kazançlı çıkmıştır. İlk defa siyaseten de kaybetmek durumunu yaşıyor. Çünkü Kürt sosyolojisini bu sefer PKK okuyamadı. Ve siyaseten kaybeden tüm hareketler gibi PKK Öcalan'ın dönüşüm güvencesine kendini teslim etmezse doğal tasfiyeye uğrar. Salt bir terör örgütü olarak varlığını sürdürmekle karşı karsıya kalır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.