Cumhuriyet; devlet ve hükümet başkanının halk tarafından belli bir süre için ve belirli yetkilerle seçildiği yönetim biçimidir. Egemenlik hakkının sürekli olarak belirli bir aileye (monarşi) veya gruba (oligarşi) ait olduğu yönetim biçimlerine tepki olarak ortaya çıkan cumhuriyet, günümüzdeki devletlerin büyük çoğunluğunun uyguladığı yönetim şeklidir. Cumhuriyet kelime anlamı; "Milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimi" demektir.
Osmanlı İmparatorluğunun 1908-1918 arasında meşruti monarşi ile yönetilmesiyle birlikte başlayan yeni bir rejim arayışı, I. Dünya Savaşı'nda yenilgiye uğramasının ardından işgale uğrayan Anadolu'da halkın işgalcilere karşı Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşları önderliğinde verdiği Milli Mücadele, 1923 yılında millî güçlerin zaferi ile sonuçlandı.
Bu süreçte, "Büyük Millet Meclisi" adıyla 23 Nisan 1920'de Ankara'da toplanan halkın temsilcileri, 20 Ocak 1921'de Teşkilat-ı Esasiye Kanunu adlı yasayı kabul ederek egemenliğin Türk ulusuna ait olduğunu ilan etti.
Birinci Dünya Savaşı sonrası, Anadolu işgal edilip, ordusunun elinden silahları alınmış, İstanbul'da padişah ve hükümetin tümüyle yabancı devletlerin baskıları ile eli kolu bağlı olarak iş birliğine zorlandığı bir zamanda ezik, güçsüz ve perişan bir halkı ayağa kaldırmak bugünlerde söylendiği ya da basitleştirildiği kadar hiçte küçümsenecek bir eylem değildi.
19 Mayıs 1919'da Samsun'dan başlayan yeni bir Türkiye kurma savaşı, pek çok engele rağmen başta Mustafa Kemal'in büyük dehası Millî mücadeleyi veren cesur gözü kara silah arkadaşlarının ve onlara inanan Türk milletinin azmi sayesinde, iç ve dış düşmanlara karşı başarıyla sonuçlanmış ve bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Mustafa Kemal bu uzun yolculuğuna başladığında Yunan ordusu İzmir'i, kısa bir süre sonra da İngilizler İstanbul'u işgal ediyorlardı. Padişahın ve İstanbul hükümetinin esaret halinde bulunduğu süreçte, genciyle, yaşlısıyla halkın ve ordunun tek yürek tek bilek olarak başlattığı Kurtuluş Savaşı aynı zamanda Cumhuriyetin başlangıç noktasıydı.
Çok zor şartlar altında yokluk içinde I. Dünya Savaşından çıkmış yorgun bitap bir milletin azim ve kararlı savunması Millî mücadeleyi başlatan Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşlarının zekâsı ve uygulamış oldukları savaş taktikleri ile 26 Ağustos 1922'de başlayan ve 9 Eylül 1922'de İzmir'de Yunan ordusunun denize dökülmesi ile son bulan Büyük Taarruz, Türk ulusunun azminin en büyük kanıtı olmakla beraber yıkılan bir devletin enkazından genç Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşu olmuştur.
Bu süreçte, "Büyük Millet Meclisi" adıyla 23 Nisan 1920'de Ankara'da toplanan halkın temsilcileri, 20 Ocak 1921'de Teşkilat-ı Esasiye Kanunu adlı yasayı kabul ederek egemenliğin Türk ulusuna ait olduğunu ilan etti. 27 Ekim 1923'te İcra Vekilleri Heyeti'nin istifası ve yerine meclisin güvenini kazanacak yeni bir kabinenin kurulamaması üzerine Mustafa Kemal Paşa, yönetim biçiminin Cumhuriyet olması için bir yasa değişikliği tasarısı hazırlayarak 29 Ekim 1923'te Meclis'e sundu. Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda yapılan değişikliklerin kabulü ile Cumhuriyet, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ilan edilmiş oldu.
Cumhuriyetin ilanı, Ankara'da 101 pare top atışı ile duyuruldu ve 29 Ekim gecesi ile 30 Ekim 1923 tarihinde başta Ankara olmak üzere tüm ülkede bir bayram havasında kutlanmaya başlamıştır. 1924 yılında yapılan kutlamalar, daha sonra yapılacak olan Cumhuriyet'in ilanı kutlamalarının başlangıcı oldu.
Doksan dokuzuncu yıl dönümünde kutlamaya hazırlandığımız Cumhuriyet Bayramı 1925'ten itibaren Cumhuriyetin ilan edildiği gün, ülke içinde ve dış temsilciliklerde resmî bir bayram olarak kutlanmaya başladı.
Türk ve Millî Mücadele düşmanlarının devamlı olarak saldırdığı Cumhuriyet sayesinde dilimiz, lügatimiz, kültürel değerlerimiz korunmuş, anlam kazanmış üzerine konularak bugünlere kadar gelmiştir. Cumhuriyetin Türk kültürüne, diline ve düşünme setlerimize zarar verdiğini iddia edenler ya talihsiz, tarifsiz ve temelsiz yanlışın pençesine düşmüş durumdadırlar, ya da Türklüğe düşmanlık beslemektedirler.
Yükselsin ve İlelebet Yaşatılsın Cumhuriyet.