Çok sağlam bir şekilde ayakları üzerinde durmayı başaran bir gençliğe ihtiyacımız var. Bundan dolayı, Milli Eğitim Bakanlığı'na haddinden fazla iş ve sorumluluk düştüğünü söylemeliyim. Kalifiye eleman ve aklı başında olan bir gençlik yetiştirmek, ülkenin yarını için hayati meseledir. Aklı başında bir gençlik yetiştirilmesi sorununu paha biçilmez öğretmenlerle birlikte çözülür. Öğretmeni yetiştirirken dikkat edilmesi gereken hususları es geçmemek gerekir. Bu önemli hususları yazının devamında sizlerle paylaşacağım.
☆ Herkes öğretmen olabilir mi?
" Tabiki Kenan Bey, siz öğretmen olduysanız herkes olabilir. " dediğinizi duyar gibi oldum.
" Hayır efendim, herkes öğretmen olamaz. "
Neden?
Çünkü; öğretmen sınıfa girdiğinde burası benim mabedimdir, ülkemin temeli atılıyor bu sıralarda ve ustası da benim diyen kişidir.
☆ Öğretmen Nasıl Olmalıdır?
- Sınıfta ihtişamlı bir öğretmen, teneffüste bulunmaz bir dost, sokakta saygıdeğer bir büyük olmalıdır, öğrencilerine karşı.
- Öğrencisinin parmağına batan dikenin acısını ciğerlerinde hisseden kişi olmalı.
☆ Öğretmen Nasıl Öğretmelidir?
- Öğretmen, öğrencilerinde sonsuz öğrenme isteği uyandırmalıdır.
- Öğretmen, son nefesine kadar öğrenip büyük bir heyecanla öğretme isteği olmalıdır.
- Öğretmen, başta gelenekçi ve daha sonra çağdaş olmalıdır.
- Her zaman yeni bir bilgi ile öğrencilerinin karşısına çıkmalıdır.
- Sınıfta ders anlatırken anahtar kelimesi 'Aşk' olmalıdır. Öğrenme ve öğretme aşkı.
- " Eğitim, sadece bilgiyi aktarma işi değildir. Eğitim aynı zamanda talim ve terbiye demektir." ilkesi unutulmamalıdır.
Peki, biraz da eğitim sistemine bakalım:
☆ Eğitim Sistemimiz Nasıl Bir Şeydir?
- Ezbere dayalı bir sistem
" Yani bugün ezberledim yarın unuttum. Ezberi hep şuna benzetiyorum; kafesteki kuşu sebest bıraktığınızda uçup gider. Ezberin de kanadı vardır. Serbest bıraktığınızda o da uçup gidiyor.
☆ Herkesten Aynı Şeyi Beklemek
" Büyük hatalardan biri de kişinin fizyolojik özelliklerini ve farklılıklarını hiçe sayıp herkesten aynı başarıyı beklemek. Örneğin; zeytin her iklimde veya toprakta yetişiyor mu?
- Hayır.
Çünkü; her ürünün kendine özel yetiştiği bir iklim ve toprak vardır.
O zaman herkesten matematikte aynı başarıyı beklemek yanlış olur. Fizyolojik özelliklerini dikkate almamız gerekir. "
☆ Yoğun Teorik Bilgi
Evet, çocuklar sıradan olmaması gerekir. kendi özelliklerinin farkında, bağımsız bir düşünme yeteneğine sahip olmalıdır. Evlatlarımızın sınıfa bilgiyi hapsetmeyen, sınıfın ötesinde bilgiye ulaşmaya çalışan bireyler olması gerekir. Çünkü; hayat teoriden başka işleniyor. Okulda işlenen derslerin teorik bilgi değil de uygulamalı olduğunda daha çok kıymete biner. Düşünebiliyor musunuz? Mühendislik fakültesini bitirmiş bir inşaat mühendisi, inşaatla ilgili hiçbir şey bilmemesi içler acısı değil de nedir acaba?
☆ Öğretmen Çilesi
" Aynı çileyi çekip, aynı eğitimi görmüş öğretmenlerin sınıflandırmasına bakalım:
◇ Kadrolu Öğretmen
- Geçim derdi.
- Emekli olursam bu maaşla çocuğumu mu okutayım yoksa kendime mi bakayım?
.............vs.
◇ Sözleşmeli Öğretmen
- Ayağını denk al, okul müdürü her an seni görevden aldırabilir.
- Altı sene ailenden uzak yaşayacaksın.
- Kadroya geç, daha sonra özlük haklarını iyileştiririz.
- Nöbet parasını almasanda olur.
............vs. olur.
◇ Ücretli Öğretmen ( Modern kölelik )
- Okulda öğretmensin, okul dışında işsizsin.
- Tüm özlük haklarından yoksunsun.
- Girdiğin saat kadar sigortalısın.
- Bedava nöbet tutacaksın.
- Asgari ücretin altında maaş alacaksın.
- Tüm tatillerde işsiz kalacaksın.
- " Öğretmenim " demekten korkacaksın.
............
NOT: Ücretli öğretmenlik, Türk eğitim sisteminde telafisi asla olmayan en büyük yanlıştır.
En iyisi kısa tutayım, ücretli öğretmenin sorunu bitmez.
◇ SONUÇ
- Yks' de 15 bin kişi sıfır çekti.
- Güzel ülkem PISA sıralamasında 50. oldu.
- Binlerce öğretmenin psikolojisi bozuldu.
- Niteliksiz öğrenci yetişti.
- Geçim derdine düşen öğretmen kaygısı.
- Milyonlarca üniversite mezunu işsiz kaldı.
- Binlerce ücretli öğretmen hafta sonu inşaata çalışıp hafta içi sınıfta ders veriyor.
- Ösym' nin yaptığı sınavların başarı oranı %50' yi görmüyor.
- Öğretmenlikten anlamayan öğretmen oluyor.
- Başka bir alanda yeteneğe sahip olan kişiyi anlamadığı mesleğe zorlanıyor.
- Parçalanmış ailer.
- Gençliğinin baharında hayata küsmüs atanması yapılmayan öğretmenler.
............ sonsuz hatalı sonuçlar doğuruyor.
KONUN ÖZETİ: Eğitim, bir ülkenin en temel yapı taşıdır. Öğretmen ise bu yapının yegane ustasıdır. Ustaya ne kadar değer versek bu temel yapı da o kadar sağlam olur.
Değerli Okurum,
Muhterem şahsınıza saygı ve selamlarımla.
Kenan KERİMOĞLU