Kadın elbiseyi epeyce kararsızlık yaşasa da beğeniyor. Mağazada sıcaktan terleyip bunalmış, mendiliyle sürekli yüzünü, boynunu silen eşi:
-"Oldu oldu, hadi." diyor.
Kızı:
-"Bence de güzel oldu." dese de kadın ısrarla:
-"Bir de Selver'e soracam." diyor.
İlk aramada çıkmıyor Selver, ikinci de duyuyor. Görüntülü bağlanıyor.
-"Bahçede çapa yapıyorum." diyor.
- Kolay gelsin. Hele sen bi bak, nasıl olmuş, bu renk açmamış mı?
Selver otoriter ses tonuyla öyle uzun yorumlar yapıyor ki sanırsınız moda programlarında yıllarca jürilik yapmış. Ayak ucundan başına kadar ayrı ayrı değerlendirmede bulunuyor.
-Yok, olmamış be. Fişne çürüğü yahut mor olsa daha iyi olma mı? Şişman göstermesini istemiyosan goyu renk alacan. Onun üstüne ne takacan biliyon mu?
-"Fişne çürüğü yok mu?"
-"Vişne yok, mürdüm var." diyor çalışan kız.
10 dakikada üstünü değişiyor. Kız gerginliğini ayakkabısının topuğunu sürekli yere vurarak belli ediyor. Babası da daralmış vaziyette:
-"Yeşil daha güzel olmuştu ama neysse, sen bilirsin." diyolar.
-"Pantolon, yelek de alayım gelmişken." diyor kadın. Adam sürekli saatine bakıyor:
-"E hadi hızlıca alıver madem, sıcaktan bayılacağız" diyor.
30-35 dakikalık giyip çıkarmadan sonra kızı ve eşi kıyafetleri çok beğeniyor ama kadın illaki "Selver'e soracam" diyor. Kızı buna fena içerliyor:
- Biz bostan korkuluğu muyuz? Söylüyoz işte güzel diye.
-Konuşma da çek fotoğrafımı. Gönder bakam beğencek mi Selver?
Telefonu çantasından çıkarıp kızının eline tutuşturuyor. Kız sinirleniyor, telefonu itiyor.
-Anne kadın çapa yapıyor. Mesaj görecek halimi var? Süper oldu işte, neyini soracan?
-Öyle deme, o iyi bilir yakışanı.
-Yeter yav yeter. Ya Selver ya ben?
-Ara sen ara, o bilir.
Kız telefonu hışımla annesine verip söylenerek çıkıp gidiyor mağazadan.
Adam şapkasını kafasından çıkarıp yelpaze olarak kullanıyor. Bakışları "imdat" der gibi çaresiz.
- Hatun al artık gidelim. Eridik, aktık sıcaktan valla.
-Sus bi ya. Selver görmeden almam.
Selver gene görüntülü aranıyor:
-Bilemedim ben şimdi. Yan dön bakam. Onun büzgü pilelisi yok mu acap?
Selver'in tavsiyesi üzerine farklı rekli kıyafetler giyilip çıkartılıyor.
Kocası su kaynatmış araba gibi homurdanmaya başlıyor:
-Yeter yav yeter, uğraşamam senle. Ben de gidiyom. Alışverişe sen niye benle çıktın ki. Selver'len geleydin madem.
Önce kızı, sonra kocası çekip gitse de kadın alışverişe odaklandığı için vazgeçmiyor. Omuz silkerek arkalarından söyleniyor:
-Kırk yılda bi sırt alıyom. Oldu bittiye getircekler ya. Gidin, gidin. Hepiniz gidin. Bir faydanız olsa bari. Babasına bak, kızını al. Selver söyle sen gülüm. Mavisi mi daha albenirli, yoksam kiremiti mi?
Havva Bütün Saraç