İki yıl kadar oluyor; kızım Doğuş'un Suriyeli göçmenlerle ilgili araştırması nedeniyle Ayvansaray'da bir aile ile görüşmüştük…
Üç kişilik çekirdek bir aileydi; anne, baba ve 2 yaşlarında bir çocuk…
Baba tıp doktoru, anne eczacı ama dil nedeniyle İstanbul'da bir iş bulamadıklarını, Suriye'den göçerken getirdikleri parayla yaşamlarını sürdürdüklerini söylemişlerdi…
İş bulamıyoruz, birikmiş paramız bittiğinde işimiz çok zor diyordu doktor olan baba…
Bir daha hiç rastlamadım bu aileye; Avrupa'ya mı göçtüler, yoksa başka bir semte mi taşındılar bilemiyorum…
Türkiye'de 2 milyon 800 bin Suriyeli var; bunlardan 4 bin 456'sı, 666 milyon lira sermaye koyarak şirket kurup iş hayatına atılmış…
Ağırlıklı olarak İstanbul, Gaziantep, Mersin ve Hatay gibi illeri tercih etmişler…
Bugüne kadar ise 500 Suriyeli vatandaşlık için başvurmuş. İçişleri Bakanlığı Koordinasyonu'nda AFAD, Göç İdaresi ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü başvurularla ilgili ön tespit çalışmalarını sürdürüyor…
Birkaç yıl önce sadece Gaziantep'te yapılan toplantıya 500 Suriyeli göçmen doktor katılmış. İkinci toplantıya katılanların sayısı ise 25'e inmiş. Yani çoğu başta Avrupa olmak üzere diğer ülkelerin yolunu tutmuşlar…
Türkiye'deki Suriyeliler arasında çok sayıda doktor, eczacı, mimar, mühendis, işadamı, akademisyen ve diğer mesleklere mensup insan var…
Sadece akademisyenlerin sayısının 2 bini aştığı söyleniyor…
Sultanbeyli Belediyesinin 2015'te Sultanbeyli'de yaşayan 8 bini aşkın Suriyeli ile yaptığı bir araştırma var.
Buna göre, 0-6 yaş grubu nüfusun yüzde 20'sini, 7-17 yaş grubu yüzde 27'sini, 18-65 yaş grubu da nüfusun yüzde 52'sini oluşturuyor…
Yani göçmenler çok genç bir nüfusa sahip…
Göçmenlerin yüzde 95 i Arapça, yüzde 3'ü Kürtçe, yüzde 2'si Türkçe konuşuyor; yüzde 38 i bir işte çalışırken, ortalama kazançları 858 liraya denk düşüyor…
Şimdi bütün bunları neden mi yazıyorum?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin bir kısmına vatandaşlık verileceğini söyledi ya kıyamet koptu!...
Çarşı, her şeye karşı misali; medyadan, sosyal medyaya Suriyeli göçmenlere karşı başlatılan karalama kampanyası artık sınır tanımıyor!...
Bir durup düşünelim, araştıralım, soruşturalım; insani yanını göz ardı etmeden bu iş Türkiye'ye fayda mı sağlar, zarar mı diye sorup araştıran yok!...
ABD, 1. ve 2. Dünya Savaşı döneminde aldığı göçler sayesinde; bilimde, teknolojide, ekonomide büyük sıçramalar yapmış kime ne!...
Vurun Suriyelilere!... Kin ve nefretimizi yansıtan tepkiler çığ gibi büyümeye devam ediyor…
Haberiniz var mı hiç; İngilizlerin cetvelle çizdiği sınırlar nedeniyle aileler bölündü, akrabalar ayrı ülkelerde kaldı…
Daha ne çabuk unuttunuz, akrabalarıyla bayramlaşmak için Suriye sınırına akın eden on binlerce insanı!...
Ne çabuk unuttunuz insanlığınızı!...
Haberiniz var mı Türkiye nüfusu giderek yaşlanıyor…
Haberiniz var mı; 1960'larde yüzde 3 olan nüfus artış hızının, 2000 yılında yüzde 2'ye, 2015 yılında ise yüzde 1.3'e düştüğünden!...
Haberiniz var mı, son yıllarda sağlık sektörüne yapılan harcamalar sayesinde Türkiye'de ortalama yaşam süresinin 4-5 yaş arttığından!...
Yaşam süresinin uzaması sevindirici bir haber, ama eğer doğum oranı yükselmez ise bu yaşlı nüfusa nasıl bakacağız, hiç düşündünüz mü?
Erdoğan'ın 3 çocuk, tavsiyesine gülüyorsunuz ama eğer böyle giderse 2050 yılında Türkiye'nin nüfus dengesinin ne olacağını biliyor musunuz?
Türkiye'de halen yaklaşık 1 milyon eğitim öğretim çağında Suriyeli çocuk var.
Bu çocuklardan 500 bininin okula devam ettiğini biliyor musunuz?
Bu çocukların önemli bir bölümünün ise anne ya da babasından birini, ya da her ikisini savaşta kaybettiği için yakınlarının desteğiyle hayata tutunduklarını biliyor musunuz?
Bu yetim çocukların savaş sonrası Suriye'ye dönseler bile kendilerine bakacak kimseleri olmadığından haberiniz var mı?
Türkiye'de doğan Suriyeli bebek sayısının 150 bini aştığının farkında mısınız?
Sözde okumuş, yazmış, demokrasi ve barış dendiğinde mangalda kül bırakmayan insanlarız ama işimize gelmediğinde ırkçılık silahına sarılıyoruz.
Oysa beş yılı aşkın süredir Türkiye'de yaşayan Suriyeliler, mülteci statüsüne dahi sahip değiller!
Geçici koruma statüsünde güvencesiz bir yasal statü ile yaşama tutunmaya çalışıyorlar. Mutlu olduklarını mı sanıyorsunuz Suriyelilerin?
Roni Margulies'in dediği gibi, mutlu göç yoktur…
İç savaş nedeniyle değil, daha iyi bir yaşam için Avrupa'ya göç eden Türkiyelilerin akrabası, hemşerisi, köylüleri değil miyiz biz?
Hala Avrupa'da yaşayan Türkiyelilere karşı ırkçı saldırılar olduğunda, haykırmıyor muyuz hep bir ağızdan?
Onların horlanması, dışlanması, ötekileştirilmesi, ırkçıların saldırılarına maruz kalması sızlatmıyor mu yüreğimizi?
Neden Avrupa'da bize yapılanlardan daha fazlasını, biz bugün ülkemize göç eden göçmenlere yapıyoruz?
Neden karşı çıkıyoruz?.. Neden oturup insan gibi tartışamıyoruz?
Neden İsviçreli çocuklar kadar empati yapamıyoruz?
İsviçre'de mülteciler için yapılan bir araştırmada çocuklara sormuşlar; “sınıfınızda mülteci var mı?” Hep bir ağızdan yanıtlanmış çocuklar; “hayır yok, biz sınıfta hepimiz çocuğuz.”
Yoksa Suriyeliler Türkiye vatandaşı olacak ve AK Parti bu sayede oylarını artıracak diye mi düşünüyorsunuz?
Yanılıyorsunuz!...
AK Parti ile en yakınındaki parti arasında 1-2 puanlık fark olsa bir demek değil ama arada tam 25 puanlık bir fark var; üstelik Suriyeli göçmenlerin ezici çoğunluğu oy verme yaşının yani 18'iin çok altındalar…
Bir düşünelim: Çoğu genç olan Suriyelilerin Türkiye vatandaşlığına geçmesi, Türkiye'nin nüfus dengesini olumlu etkilemez mi?
Suriye ile ticaret canlanmaz mı?
Kurdukları şirketlerle Türkiye ekonomisine 666 milyon TL katkı yapan Suriyelilerin bu katkısı önümüzdeki yıllarda daha da artmaz mı?
Kültürlerin etkileşimi çok kültürlülüğü beslemez mi?
Empatiden yoksun, insanlıktan uzak, ırkçılık dolu yazılar yazıp paylaşımlarda bulunacağınıza, elinizi vicdanınıza koyup, konuyu enine boyuna düşünemezmisiniz?
Kin ve nefretinizden beslenen ırkçı laflar edeceğinize gidin yatın; belki uykunuzda terk eder ırkçı düşünceler zihninizi…
